Beyin tümörlü hastaların Kovid19’a karşı aşılanması kemoterapi tedavilerine göre ayarlanmalı
SAĞLIKBahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç: ”(Beyin damar hastaları için Kovid19 aşısı) Prensip olarak bütün hastalarımız aşılanabilirler ama bazıları kontrol altında aşılanmalılar. Yani ilaçları aşıya göre ayarlanmalı. Beyin tümörlü hastalar kemoterapi alıyorlarsa bir kürleri bittiğinde diğer kürleri başlamadan önce, yeterli kan sayısına ulaştıklarında, beyaz küre sayıları yeterli hale geldiğinde aşı olabilirler” ”Salgının ilk dönemlerinde, farklı sebeplerden dolayı hastaneye başvuran kişilere yaptığımız Kovid19 testlerinde pozitiflik oranı 7’de 1’e kadar yükseldi. Şu anda farklı sebeplerden hastaneye başvuran, Kovid19 olduğunu hastaneye yatma aşamasında bir nevi tesadüfen saptadığımız kişilerin oranı 12’de 1 civarında. Bu, Kovid19 testi yapmadan tedavi altına almak zorunda kaldığımız her beyin kanamalı 12 hastadan 1’inin Kovid19 olduğu anlamına geliyor” ”Beyin tümörü varmış gibi kliniğe gelen hastalarda beyin tümörünü taklit eden Kovid19 çıktı. Buna ait yayınlar da var. Biz de 810 hastada tecrübe ettik. Bu hastalar daha önce beyin tümörüne ilişkin bulgusu olmayan kişilerdi”
İSTANBUL (AA) ELİF KÜÇÜK Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, beyin damar hastalarının, Kovid19'la mücadele kapsamında aşılanabileceğini ama bazılarının kontrol altında aşılanması gerektiğini belirterek, "Yani ilaçları aşıya göre ayarlanmalı. Beyin tümörlü hastalar, kemoterapi alıyorlarsa bir kürleri bittiğinde diğer kürleri başlamadan önce, yeterli kan sayısına ulaştıklarında, beyaz küre sayıları yeterli hale geldiğinde aşı olabilirler." dedi.
BAU Medical Park Göztepe Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Profesörü de olan Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki sağlık personelinin Kovid19 salgını sürecini iyi yürüttüğünü söyledi.
Türkiye'de salgının İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi ülkelere kıyasla daha makul seyretmesinin iki sebebi bulunduğunu düşündüğünü dile getiren Kılıç, bunlardan ilkinin sağlık sisteminde yetkin kişilerin yer alması, ikincisinin de verem (BCG) aşısının yapılması olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Kılıç, verem aşısı yapılanlarda Kovid19'un 6 kat daha hafif geçtiğinin ortaya konduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Mesela İspanyaPortekiz örneği. Portekiz'de BCG aşısı yapılıyor, İspanya'da yapılmıyor. Komşu ülkeler olmalarına rağmen İspanya salgını Portekiz'e göre 6 kat daha şiddetli geçirdi. Diğer örnek Almanya. Eski Doğu Almanya'da BCG aşısı yapılırken, eski Batı Almanya'da yapılmıyormuş. Batı Almanya'da doğanlar ile Doğu Almanya'da doğanlar ortak sosyal şartları paylaşsalar da BCG aşısı yapılanlarda risk 6 kat daha az bulunmuş. O yüzden Türkiye'de BCG aşısının yapılmış olması önemli bir koruyucu faktördür. Sağlık sistemi de her şeye rağmen beklenen refleksleri hızlı gösterdi."
Farklı sebeplerle hastaneye başvuran her 12 hastadan 1'i Kovid19
Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü mart ayı ile nisanda sadece Kovid19 hastalarını kabul ettiklerini, 4 ameliyathaneden yalnızca birinde cerrahi operasyon gerçekleştirdiklerini, mayıstan sonra yavaş yavaş rutine dönmeye başladıklarını, Kovid19 servisini diğer birimlerden ayırdıkları için temmuzdan itibaren de tüm ameliyathanelerde işlem yapar hale geldiklerini anlatan Kılıç, ilk günden bu yana hem Kovid19 hem başka rahatsızlıklar için hastaneye yatacak her hasta ile refakatçisine PCR testini 2 kez yaptıklarını, her iki sonucun da negatif çıkması halinde servise aldıklarını aktardı.
Prof. Dr. Kılıç, salgının ilk dönemlerinde, farklı sebeplerden dolayı hastaneye başvuran kişilere yaptıkları Kovid19 testlerinde pozitiflik oranının 7'de 1'e kadar yükseldiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Şu anda farklı sebeplerden hastaneye başvuran, Kovid19 olduğunu, hastaneye yatma aşamasında bir nevi tesadüfen saptadığımız kişilerin oranı 12'de 1 civarında. Bu, Kovid19 testi yapmadan tedavi altına almak zorunda kaldığımız her beyin kanamalı 12 hastadan 1'inin Kovid19 olduğu anlamına geliyor. O hastayla cerrahlar, anestezi ekibi, teknisyenler 34 saat aynı havayı soluyor. Her ne kadar gelişmiş olsa da filtrelerimiz bu virüsü izole edemiyor. Dünyadaki tüm ameliyathaneler için bu büyük problem. Zaten sağlık personelinin yüksek düzeyde hastalanmasının sebeplerinden biri de buydu. Kovid19 hastasıyla 34 saat aynı havayı soluduğunuzda ister istemez hastalanıyorsunuz. Ancak şu an bir miktar rahatladık."
"Hastalarda beyin tümörünü taklit eden Kovid19 çıktı"
Prof. Dr. Türker Kılıç, Kovid19'un beyin tümörü ve beyin hastalığı olanların tedavi süreçlerini olumsuz etkilediğini, yaptıkları işi daha komplike hale getirdiğini ifade etti.
Hastalarda ortaya çıkan problemlerin ne kadarının Kovid19'la ne kadarının beyinle ilişkili bir hastalığa bağlı olduğunu dahi ayırt edemeyebildiklerini söyleyen Kılıç, şöyle devam etti:
"Beyin tümörü varmış gibi kliniğe gelen hastalarda beyin tümörünü taklit eden Kovid19 çıktı. Buna ait yayınlar da var. Biz de 810 hastada tecrübe ettik. Bu hastalar daha önce beyin tümörüne ilişkin bulgusu olmayan kişilerdi. Kimi Kovid19 geçirdiğinin farkında olan kimi de olmayan bu kişiler hastalıklarından yaklaşık 2 ila 6 hafta sonra baş ağrısı ya da nöbetle kliniğe başvurduklarında çekilen MR'larında daha çok demiyelinizan hastalık ya da lenfoma tarzına benzeyen bir beyin değişikliği gösterdiklerini fark ettik. İlk zamanlarda 4 hastaya beyin biyopsisi yaptık. Biyopside demiyelinizan hastalık da lenfoma da çıkmadı. Fark ettik ki, hastaların hepsinin ortak özelliği Kovid19 geçirmiş olmalarıydı. Virüs çok küçük bir enformasyon olduğu için koku yollarından giriyor, kanbeyin bariyerini geçiyor, ensefalit (beyin iltihabı) yaratıyor. Ancak bu hastalar tüm Kovid19 hastalarının çok küçük bir kısmını oluşturuyor."
Kovid19'un yalnızca solunum sistemini etkilemediğini, çoklu organ yetmezliğine yol açan, beyinden cilde, karaciğerden akciğere bütün organ sistemlerini tutan bir virüs olduğunu hatırlatan Kılıç, "13 hastanın otopsilerinin incelendiği bir makale yayımlandı. Bu hastaların sinirlerinde ve beyin hücrelerinde virüsün izole edildiği aktarıldı. Belli ki sinir sistemi tutulumu öyküsü var. Sadece beyin ya da nöral tutulumlarının da söz konusu olduğuna inanıyorum. Zaman geçtikçe bunları net olarak ortaya koymuş olacağız." diye konuştu.
Beyindamar hastalığı olanlar Kovid19 aşısı yaptırabilir
Prof. Dr. Türker Kılıç, beyindamar rahatsızlıkları olan hastalarına Kovid19 aşısı olmalarını tavsiye ettiğini belirterek, "Prensip olarak bütün hastalarımız aşılanabilirler ama bazıları kontrol altında aşılanmalılar. Yani ilaçları aşıya göre ayarlanmalı. Beyin tümörlü hastalar kemoterapi alıyorlarsa bir kürleri bittiğinde diğer kürleri başlamadan önce, yeterli kan sayısına ulaştıklarında, beyaz küre sayıları yeterli hale geldiğinde aşı olabilirler." değerlendirmesinde bulundu.
İlginizi Çekebilir
Her 10 kişiden biri KOAH
Dünyadaki en yaygın sağlık sorunlarından biri de KOAH… Öyle ki her 10 kişiden birinde görülüyor. Hastalıktan korunmanın başlıca yolu ise sigaradan uzak durmaktan geçiyor.
Sağlık sistemimizi lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız
Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir. Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi, kişisel çıkarları ve maddi menfaatleri için lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız" dedi.
Dünyanın ilk akciğer kanseri aşısı denemeleri yedi ülkede başlatıldı
Dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı, Türkiye'nin de dahil olduğu 7 ülkedeki hastalar üzerinde denenmeye başladı. Uzmanlar, bu aşının binlerce hayatı kurtarma potansiyelini "çığır açıcı" olarak nitelendiriyor.
30'u yerli 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle 30'u yerli üretim olmak üzere 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı.