Batı Şeria’da aktivistlerce yapılan prefabrik okul ”İsrail’in yıkım tehdidiyle” karşı karşıya
GÜNDEMFilistinli aktivistler tarafından kısıtlı maddi imkanlarla kurulan prefabrik okulun hazırlıkları İsrail güçleri tarafından engellenirken, bölge halkı okulun yıkılmasından endişe ediyor
RAMALLAH (AA) KAYS EBU SEMRA Filistinli aktivistler tarafından işgal altındaki Batı Şeria'da, bedevilerin yaşadığı bölgede geçen hafta inşa edilen prefabrik Ayn Samiye İlkokulu, tıpkı diğer yapılar gibi İsrail'in yıkım tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.
Ramallah'ın doğusundaki Ayn Samiye bölgesinde kısıtlı imkanlarla kurulan prefabrik okulun düzenlemeleri henüz tamamlanmadan, İsrail otoritesi tarafından yıkılmasından korkuluyor.
İlkokulun bulunduğu ve bedevilerin yaşadığı bölgeyi insansız hava araçlarıyla denetleyen İsrail güçleri, okulun inşaatının tamamlanmasına izin vermiyor. Yıkılmasından endişe edilen okul, su, elektrik gibi temel altyapı hizmetlerinin yanı sıra yazı tahtası ve bahçe düzenlemesinden mahrum durumda.
Yıkım korkusunun gölgesinde eğitim
Ayn Samiye okulunda ilk etapta 10 öğrenci öğretime başlarken, yakın zamanda 50 öğrencinin daha eğitime başlaması bekleniyor.
Filistin Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmenler ilkokulda hizmet verirken, okulda birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar eğitim verilmesi planlanıyor.
Okulun 5. sınıf öğrencisi Cihan Nacih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Okulun yıkılmasından korkuyoruz, ama yıkılırsa yeniden yapmalıyız." dedi.
"Bir okulumuzun olması, bölgedeki tüm halkın hayali." diyen Nacih, Ayn Samiye İlkokuluna giden öğrencilerin daha önce 10 kilometre uzaklıktaki Kefr Malik bölgesine gitmek zorunda kaldıklarını anlattı.
Nacih, "Eskiden Kefr Malik'e ulaşmak için uzun mesafeler yürürdük. Yerleşim birimlerinin bulunduğu tehlikeli bölgelerden geçerdik." diye konuştu.
Eğitim hakkı
Ramallah İl Eğitim Müdürü Bessam Ureykat, kurumun Ayn Samiye İlkokulunun öğretmenleri ve eğitim ihtiyaçlarını karşıladığını belirtti.
Ureykat, "İşgal güçleri okulun inşasının tamamlanmasını durdurdu. Okulun ısı yalıtımı ve sınıflar arasında bölümlerin oluşturulması dahil daha fazla iyileştirmeye ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.
Okulun ihtiyaçlarının giderilmesiyle ilgili ortak kuruluşlarla çalışmalarını sürdüreceklerini ifade eden Ureykat, "Öğrencilerin uygun ve güvenli bir yerde eğitim alma hakkı var." dedi.
İşgale direnen okullar
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Toprak Savunması ve Yerleşim Direniş Komisyonu yetkilisi Abdullah Ebu Rahme, inşa ettikleri Ayn Samiye okulunun "işgale direnen okullar" projesi kapsamındaki 25. okul olduğunu anlattı.
Ebu Rahme, "24 saatten kısa bir sürede okulun dış yapısını çelik konstrüksiyonla yapabildik, ancak inşaatımızı durduran İsrailli yetkililer, her hareketimizi izleyerek bölgeye takviye kuvvetler gönderdi." şeklinde konuştu.
Okulun Avrupa Birliğinin desteğiyle inşa edildiğini ancak İsrail'in tüm çabaları göz ardı ettiğini kaydeden Ebu Rahme, Filistin'in okul inşasını tamamlamak için uluslararası bir hukuk kampanyası başlattığını aktardı.
Ebu Rahme, projeye ilişkin şunları söyledi:
"İsrail makamlarının yıkım tehdidi altındaki bedevi bölgelerinde okul inşa etme projesi, Filistinlilerin kararlılığını ve İsrail'in yerleşim birimleri için ele geçirmek istediği topraklarda tutunmalarını güçlendirmeyi amaçlıyor."
İsrail'in bölge halkını yerinden etme çabaları
1960'lı yıllardan bu yana Ayn Samiye bölgesinden Ramallah'a içme suyu sağlanırken, Filistinliler bu bölgede 1980'li yıllardan beri yaşıyor.
Bölgede ikamet eden muhtar Muhammed elKeabne, İsrail işgalinin bölgede yaşayan aileleri yerinden ederek yerleşim birimleri için alan açmaya çalıştığını aktardı.
Keabne, "Bu topraklar Kefr Malik halkına aittir. 1980'den beri bedevi aileleri buraya yerleşmiştir." diye konuştu.
İsrailli yetkililerin bölgedeki herhangi bir yapıyı engellediğini söyleyen Keabne, Yahudi yerleşimcilerin de saldırılarına maruz kaldıklarını kaydetti.
Keabne, velilerin okulun yıkılmasından korktuğunu dile getirerek, "Çocuklarımız, yaşadıkları yerde eğitim alma hakkına sahiptir. Her gün başka bir şehre gitmeleri, onları yerleşimcilerin saldırılarına maruz bırakmaktadır." ifadelerini kullandı.
Oslo Antlaşması ile Batı Şeria üç bölgeye ayrılmıştı
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Antlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A Bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e; yüzde 21'lik "B Bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilmiş; yüzde 61'ini oluşturan "C Bölgesi"nin ise "idari yönetimi ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla C Bölgesi'nde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisine göre, İsrail ordusu, Ocak 2021'den aralık ayının ortasına kadar Batı Şeria'nın "C Bölgesi" ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait 862 meskeni yıktı veya el koydu.
İlginizi Çekebilir
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?
Yetkisiz çakar ve ruhsatsız silaha cezalar arttırıldı
Yetkisiz çakar kullanımına ve ateşli silahlara yönelik cezaların artırılmasını da içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.