Aman dindarlar...
KONUK YAZARLARHer ne kadar siyasi iktidar düşmanları, sıklıkla dillendirseler de..
“Muhalif isimlerin her açıklamasına dava açılıyor. Hesap soruluyor, susturulmak isteniyorlar” denilse de..
Bir araştırma yapılsa, ortaya çıkacaktır: İktidar karşıtlarına açılan dava kadar, iktidara destek verenlere de dava açılıyor..
Kimi zaman dine, ezana saygısızlık edenler için cevap mahiyetinde..
Kimi zaman muhalefet sözcülerinin akla ziyan iftiralarına karşılık verilirken..
Kimi zaman Emin Çölaşan gibi tiplerin, köşelerinde yazdıkları yalanlaradayanamayıp kısacık bir yorum yapılırken..
Bir bakıyorsunuz..
Cevap hakkını kullanan dindar insanlar da..
Emniyette derdest ediliyorlar..
Savcı önüne çıkarılıyorlar..
Mahkemelerde hesap veriyorlar..
İktidar düşmanları, bu işlerde kaşarlanmışlar..
Bir dava açılsa, “bin dava açılmış” gibi görüntü veriyorlar..
“Bir ifade” verseler, onlarca dosyadan sigaya çekilmişler gibi rüzgar estiriyorlar..
Kendilerine emniyetten davetiye gidiyor, tınlamıyorlar..
İddianame düzenleniyor, tebliğ ediliyor..
“Vız gelir tırıs gider” diyorlar..
Yakalama kararı çıkartılıyor..
En yakın mahkemeye götürülüp, yarım saatliğine bir ifadeleri alınacak..
Milletvekilleri ayaklanıyor.. Adalet Bakanı’nı devreye sokuyorlar.. Belediye başkanları, polislerin önüne geçiyor, “Biz öyle kolay adam vermeyiz haaa” diye, polisi tehdit ediyorlar..
Sonrasında..
Yakalama kararı uygulanmıyor..
Kanun çiğneniyor.
Yargı ve polis suç işliyor..
Ama, kendi lehlerine iş çevrilenler yine terbiyesizliğe devam ediyorlar: “Yakalama kararı var diye geldiler, işi tebligata çevirdiler!”
Olayı daha da somutlaştırmamız gerekirse..
“Mahallenin tek orospusu ben miyim?” sözü ile tanınan..
Mahallelerindeki ahlaksızlıkları, hep beraber nöbetleşe yapmaları gerektiğini itiraf eden kadın..
CNN’de her sabah yalanları ile milleti zehirleyen.
Kerameti kendinden menkul anlatımları ile, “Biz şöyle program yapıyoruz, böyle izleniyoruz” derken..
Aydın Doğan tarafından kapının önüne konulduktan sonra..
Hiçbir ekranda dikiş tutturamayan, Ayşenur Arslan..
Yaptığı bir konuşmada, halkı birbirine karşı kin ve nefret duymaya tahrik etmiş..
İddianame hazırlanmış, kendisine yollanmış..
Bir gün o televizyon, ertesi günü ordan yollanıp başka bir televizyon.. Diğer gün ordan da ayrılıp, bir başka televizyon derken..
Belki de iddianame eline geçmemiş olabilir..
Veya geçmiştir de..
“Şöyle bir gözaltı olayı yaşansın da.. Üzerinden reyting toplayalım” diye düşündükleri için..
Mahkemeye gidip ifade vermemiş..
Sanık, mahkemeye gidip savunmasını yapmazsa, ne olur?
İki kere iki nasıl dört ederse..
İfade vermeyen sanığın başına gelecek olan da, hakkında yakalama kararı verilmesidir..
Adı Ayşenur Arslan da olsa böyledir..
Adı Ali İhsan da olsa böyledir..
Nitekim bizim için de..
İlginizi Çekebilir