© Müzakerat 2017 - 2021

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 104. Yıl Dönümü

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) Çanakkale Savaşını savaşlardan bir savaş sananın, bu topraklarla da bu milletle de bu ülkeyle de ilgisi yok demektir. Çanakkaleyi ruhunun derinliklerinde yaşatmayan hiç kimsenin bu ülkeyle ve bu milletle ilgili tek cümle dahi kurmaya hakkı yoktur Allah bir daha bu milleti Çanakkaledeki gibi bir imtihana tabi tutmasın. Şayet böyle bir durum ortaya çıkarsa emin olun ki tıpkı 104 yıl önce olduğu gibi Çanakkalenin denizini de topraklarını da o düşmanlara mezar etmekten asla çekinmeyiz Çanakkaleden 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki Mesajınızı aldık. Hislerinizi de niyetinizi de anladık. Kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin 50 Müslümanı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları da aldığımız nefesi de bize çok gördüğünüzü de anladık. Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçemeyeceksiniz tehdidini manifestosunda ifade edenin ne tür bir terörist olduğunu da anladık. Bu bireysel bir olay değildir, örgütlüdür.

ÇANAKKALE (AA) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çanakkale Savaşı'nı savaşlardan bir savaş sananın, bu topraklarla da bu milletle de bu ülkeyle de ilgisi yok demektir. Çanakkale'yi ruhunun derinliklerinde yaşatmayan hiç kimsenin bu ülkeyle ve bu milletle ilgili tek cümle dahi kurmaya hakkı yoktur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104. yıl dönümü dolayısıyla 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törene katıldı.

Çanakkale'nin tüm ilçelerini tek tek sayarak törene katılanları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu topraklarda şehitleri olan, bir zamanlar aynı sınırlar içinde yaşadığımız Balkanlar'daki, Kuzey Afrika'daki, Ortadoğu'daki, Kafkaslar'daki tüm kardeşlerimi selamlıyorum. Emin olsunlar emanetlerine gözümüz gibi bakıyoruz." ifadesini kullandı.

Tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Bin yıldır istiklalimiz ve istikbalimiz için bir gül bahçesine düşer gibi toprağa giren tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 18 Mart şehitlerimizi, Birinci Dünya Savaşı'nda pek çok cephede verdiğimiz yüz binlerce şehidimizi, katledilen milyonlarca mazlum kardeşimizi, İstiklal Harbi şehitlerimizi, terörle mücadele şehitlerimizi ve 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum." dedi.

Çanakkale'de bir asır önce neler yaşandığını bilmeyen, Çanakkale'de verilen mücadeleyi anlayamayan hiç kimseye bu ülkenin havasının, suyunu ve ekmeğinin helal olmayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çanakkale Savaşı'nı savaşlardan bir savaş sananın, bu topraklarla da bu milletle de bu ülkeyle de ilgisi yok demektir. Çanakkale'yi ruhunun derinliklerinde yaşatmayan hiç kimsenin bu ülkeyle ve bu milletle ilgili tek cümle dahi kurmaya hakkı yoktur. Malazgirt'i bilmeyen Süleyman Şah'ın İznik'te kurduğu Selçuklu Devleti'nin anlamını da bilmez. Selçuklu'yu bilmeyen, Söğüt'te dikilen fidanın nasıl dünyanın en büyük devleti haline dönüştüğünü de bilmez. Bursa'da, Edirne'de verilen mücadelenin amacını bilmeyen, İstanbul'un fethini kavrayamaz. Fetih heyecanını duymayan, üç kıta yedi iklimde inşa ettiğimiz medeniyetin derinliğini göremez. Bunu göremeyen nasıl olur da Çanakkale'de nasıl olup da yüzbinlerce kahramanın gözleri kapalı şehadete yürüdüğünü anlayamaz. Çanakkale'yi hazmedemeyen, İstiklal Harbi'mizin kodlarını çözemez. Bu toprakların önemi ancak böyle derin tefekkürle kavranabilir."

"Türkiye'nin sabrını sınamaya devam ediyorlar"

Mehmet Akif Ersoy'un,"Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" sözlerini anımsatan Erdoğan, "Allah bir daha bu milleti Çanakkale'deki gibi bir imtihana tabi tutmasın. Şayet böyle bir durum ortaya çıkarsa emin olun ki tıpkı 104 yıl önce olduğu gibi Çanakkale'nin denizini de topraklarını da o düşmanlara mezar etmekten asla çekinmeyiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Türkiye'nin sabrını ve kararlığını aradan geçen bir asrı aşkın zamana rağmen hala sınamaya devam ediyorlar. Suriye sınırımızı taciz ederek, burada bir terör koridoru kurmaya çalışarak sınıyorlar. Irak sınırımızın dibinde aynı şekilde bu yollara tevessül ediyorlar. Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de haklarımıza tecavüz etmeye kalkarak bunu sınıyorlar. Ege'de bizi kendi karamıza hapsedip denize ayak basamaz hale getirerek bizi sınıyorlar.

Avrupa'da özellikle Almanya'da, Fransa'da camilerimize, derneklerimize, vatandaşlarımıza her yıl yüzlerce saldırıda bulunarak sınıyorlar. Ülkemizde sokaklarımızı karıştırarak, darbe girişimlerinde bulunarak, karanlık ittifaklar kurarak sınıyorlar. Ekonomimize saldırarak, milletimizin işine, ekmeğine, lokmasına göz dikerek sınıyorlar. Hatta yeri geliyor ülkemizden 16 bin 500 kilometre uzaklıkta, Yeni Zelanda'da verdikleri mesajlarla bizi sınıyorlar.

Çanakkale'den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki Mesajınızı aldık. Hislerinizi de niyetinizi de anladık. Kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin 50 Müslümanı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları da aldığımız nefesi de bize çok gördüğünüzü de anladık. 'Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçemeyeceksiniz' tehdidini manifestosunda ifade edenin ne tür bir terörist olduğunu da anladık. Bu bireysel bir olay değildir, örgütlüdür."

(Sürecek)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER