Başkasını Suçlama Kolaycılığı
03 Temmuz 2018, Salı 17:34 730 kez okundu.AK Parti 2002 yılında girdiği ilk seçimde açık ara ile rakiplerini geride bırakırken yeni kurulmuş bir partiydi.
Bunu neden hatırlatma gereği duydum derseniz; her seçimin ertesinde, kaybedenlerin bıkıp usanmadan ve kendilerinden dahi sıkılmadan, AK Parti’nin seçimi kazanmasında, seçimin adil koşullarda olmadığının vurgulanmasıydı.
E be kardeşim, hiç mi yorulmuyorsunuz, aynı şeyi tekrarlamaktan. Kaldı ki karşınızda bu iddianızı boşa çıkaracak koskoca bir başarı öyküsü varken.
OHAL’i de unutmayalım. Sanki onların propagandalarını etkileyen bir durum varmış gibi. Şimdi bu şablon solcuları, ezber ve klişeden kolay vaz geçemezler ya, bu halin o hal olmadığını, yani geçmiş yılların OHAL’i olmadığını bilmek istemezler. Abiler sadece kavrama bakarlar! Kaldı ki, demokrasilerde tolere edilen bir kaçınılmazdır gerektiğinde OHAL.
Tabii, AK Parti seçime ilk girdiğinde de OHAL olduğunu unutarak... Hatta Fransa’da da OHAL’de seçime gidildiği yok sayılarak, konuşup dururlar. Ne de olsa şu meşhur “koşullar” bir bizde çevrim dışı!
Çünkü, iyi geliyor böyle sonuçlar çıkartmak. Böylece başarısızlıklarına rahatça kılıf uydurup, “ben yapmadım, o yaptı” biçiminde ergen tripleri atarak, kitlelerini de kandırıyorlar.
Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar özgür seçim ortamları yaşıyor. Münferit olaylar da sistematik değil, bireysel fevriliklerden yaşanan ufak tefek şeyler oluyor.
Herkes kendi dilinde propagandasını yapıyor. Seyahat etme, istediği yerde bürosunu açma özgürlüğü ve rahatça mitingini yapabileceği alanlar da var.
Yüzde 10 seçim barajı, AK Parti ilk seçime girdiğinde de vardı. Ayrıca yeni sistemde 100 bin imza toplayan aday da olduğuna göre bir zahmet 100 bini bulamayan parti değil de farklı bir alanda STK olarak çalışmayı denesin. Belki kendisini daha iyi anlatabilir.
Medyaya gelince, 2002’de neredeyse tüm medya AK Parti ve Erdoğan karşıtıydı. Üstelik şimdi olduğu gibi çeşitlilik de yoktu. Bugün terör örgütlerinin bile çeşit çeşit siteleri var. Televizyonlar ve çeşitli yayın organları var. Demokrasiyi istismar edecek boyutta, sınırsız bir özgürlük var.
Devlet yardımını eledik.
Medyayı eledik.
Şimdi şikayetçi olduğunuz konuların konuşulmasının dahi lüks olduğu günleri de geçelim.
Gerçekten haklısınız, 2002’de hiç de adil olmayan bir seçime girmişiz.
Kim kazanmış, hiç de adil olmadığınız bir parti..
Bence oturun, kendinizi bir zahmet sorgulayın.
Madem siyaset yapıyorsunuz, elinizdeki imkanların 2002’ye göre çok daha iyi olmasına rağmen, neden patinaj yaptığınızı görün. Kör noktalarınız, sizi esir almış. Ülke başını almış gitmiş, küçümsediğiniz halk; sıradan bir emmi, dayı, abla bile sizden çok ilerde, bunu görmüyorsunuz. Saplanıp kalmışsınız, ısrarla kendi doğruculuğunuza ve tepeden dayatmacılığa.
Oysa “AK Parti, seçimleri niye kazanıyor?” sorusunun cevabını bulduğunuzda, epey yol alacaksınız...
İlla bu halk, o çok bilmiş, kibirli hallerinize açıktan küfür mü edecek? Daha ne olması lazım, zavallı hallerinizi görmeniz için!
Rezil olduk deyip, düşün yakamızdan...
Anlayın artık, anlayın. Tepeden dayatmacı, kendi zımbırtılarınızla ilgilenmiyor halk.
Ne gerekiyorsa, doğal sosyolojik süreçte "biz yaparız" diyor...
Lütfen ahkâm kesmeyi bırakın ve beyinlerinizi işgal etmiş ideolojik safsatalarınızı gözden geçirin...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum