Mustafa ARMAĞAN

Mustafa ARMAĞAN

Mail: marmagan1@hotmail.com

6-7 Eylül’de Beethoven'ın büstü Atatürk büstü sanılınca olanlar olmuş

27 Mayıs darbesinin 64. yılında darbecileri bir kere daha kemal-i nefretle lanetliyor ve bir buçuk yıl süren işkenceden sonra suçsuz sebepsiz idam edilen Başvekil Adnan Menderes, Hariciye Vekili Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Vekili Hasan Polatkan’ı rahmetle yad ediyoruz.

Üstelik Cumhuriyet döneminde ilk kez yaşanan ve müteakip askeri müdahalelere babalık eden bu kanlı ve kinli darbenin bugün olmuş dinmeyen ıstırapları yalnız idamlara inhisar etmiyor, darbecilerin 10 yıllık bir siyasî dönemin icraatını gayrimeşru bir şekilde topyekün yargılamaya kalktığı Yassıada muhakemesi sırasında ve sonrasında yaşanan facialar ise anlatmakla bitecek gibi değildir.

Menderes hükümetlerinin tam ortasında cereyan eden 6-7 Eylül olaylarını kimin düzenlediği ise hala bir sır olmaya devam ediyor. O gün vuku bulan ayaklanma ve talanı Menderes hükümetinin düzenlemediği, düzenlemesinin de saçmalık olacağı açıktır ama kimin düzenlediği de bugüne kadar maalesef açıklığa kavuşmuş değildir.

Bir ara Sabri Yirmibeşoğlu’nun Fatih Güllapoğlu’na verdiği röportajdaki şu sözleri çok konuşuldu

“6-7 Eylül de, bir Özel Harp işiydi. Ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amaca da ulaştı. Sorarım size, bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?”

Bu itirafa dayanarak 6-7 Eylül olayları için “kontrgerilla işidir” denildi ama bu ilginç itiraf veya iddianın arkası getirilmeden üzeri ustaca kapatıldı.

Lakin bunları başka yerlerde de açıklamıştım; bunun için burada size 6-7 Eylül 1955 günü Beyoğlu’nda bir dükkânda yaşanan ilginç bir detayı rahmetli gazeteci Mehmet Barlas kanalından aktarmayı deneyeceğim. Unutmayalım ki tarih detaylarda saklıdır.

İlk kanalımız 36 yaşında olup 1998 tarihlidır.      

Ayhan Katırcıkara 4 Şubat 1998 tarihli Türkiye gazetesinde Mehmet Barlas'ın 1997 yılında bir toplantıda anlattığına göre, 6-7 Eylül’de azınlık dükkânları ve evlerine yönelik yağma ve kundaklamalar sırasında yine azınlıktan vatandaşa ait bir dükkâna garip bir şekilde hiç kimsenin dokunmadığı herkesin dikkatini çekmiş. Vitrinleri kırıp döken gruptan dükkânın önüne gelenler garip bir şekilde vitrinine bakıp adeta bir uyarı almışçasına onu atlayarak hemen yandaki dükkâna saldırıya geçiyorlarmış.

İyi de o dükkân “adeta bir uyarı almışçasına” neden atlanmaktaydı?

Olaylar bitip de o hengamenin ortasında dükkânın sapasağlam yerinde durduğunu görenler merakla yaklaşmışlar vitrinine ve işin sırrını ancak o zaman anlamışlar. Meğer dükkânın vitrininde ünlü bestekâr Beethoven’in bir büstü durmuyor muymuş! Gece karanlığında bu büstü Atatürk büstü zanneden eylemciler bu sebeple kılına bile dokunamamışlar dükkânın!

Yıllar sonra Türkiye gazetesindeki 1998 tarihli yazının detayına asıl kaynak olan Mehmet Barlas’la yapılan 2019 tarihli nehir söyleşi kitabının sayfaları arasında vakıf olacaktım. Meğer yukarıda naklettiğimiz hadise çok farklıymış; üstelik tek bir mağazada yaşanmamış, başka mağazalara da sıçramış,

Bu defa doğrudan Mehmet Barlas’tır konuşan. Dinliyoruz:

“Olaylar esnasında mağazalarını kurtarmak isteyenler Atatürk büstleri koymuş vitrinlerine. Necmi Rıza’nın kardeşi de telaşla bir büst bulup koyuvermiş. Ertesi sabah baktık, vitrininde Atatürk büstü olan mağazalar tahrip olmamıştı bir tek. Meğer Necmi Rıza’nın kardeşi karanlıkta yanlışlıkla Atatürk büstü yerine Beethoven büstü koymuş… ‘Bizi Beethoven kurtardı,’ derdi Necmi Rıza.”

Kaynak: Dün Dündür: Mehmet Barlas Kitabı, Söyleşi: Göksan Göktaş, Turkuvaz Yayıncılık, İstanbul, 2019, s. 107.

Demek ki sadece gecekonduları yıkılmaktan değil, bazı dükkânların vitrinlerini de talandan korumuş Atatürk büstleri. Yanlışlıkla vitrine konulan Beethoven büstü bile epeyce işe yaramış, baksanıza.

Aradan 69 yıl geçmiş, sarı sayfalar unutmamış. Biz niye unutalım ki?

Yorum Yazın

casibom-deneme bonusu-mariscostogo.com-concepcionbatres.com-www.charugraphics.com-www.salsamentariaelbohemio.com-imbedsoftware.com-maxtbarnes.com-www.skceunai.com-nehemiahdavid.org-wingsacademyedu.com-yawpareimages.com-