2021

Çok zorlu bir yıl yaşadık. Depremler, seller, çığlar, orman yangınları ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 salgını. Şimdi önümüzdeki yıl neler yaşayacağımız, nelerle karşılaşacağımız, hangi beklentilerimizin gerçekleşeceği belli değil. Bizler öğüt almaya çalıştık; musibet ve felaketlerle sağlığın önemini, tedbir almanın gerekliliğini, dünyanın geçiciliğini, ölümün yakınlığını, dünyada varoluşumuzun sebebini ve amaçlarını hatırladık. Yokluğu hayatımızda boşluk meydana getirebilecek olan sevdiklerimizin kıymetini daha iyi anladık. Daha içe, daha özümüze, daha kendimize döndük.

Bu yıl aczimizin daha bir farkına vardık. Şafi olan Rabbimize yöneldik, O’na sığındık. Aslında insan ne kadar aciz olursa imtihanı o kadar mükemmel olur, Rabbine o kadar yaklaşır. Çünkü zorluklar, hem onları yaşayan insan, hem de şahit olan kişiler için dünya hayatının geçiciliğini ve her an sona erebileceğini kavramaları içindir. Sıkıntı anında kendisini Rabbine daha yakın hisseden insanın O’na içten yönelmesi kolaylaşır. Allah her şeye gücü yetendir; tüm musibet ve belâlar ancak O'nun dilemesiyle sona erer. Zor zamanlar, bu gerçeği kavrayan insan için tevbe etme ve Allah'a yönelme fırsatıdır.

Allah aslında bu olaylarla bize merhamet ediyor, ölümü hatırlatıyor. Çünkü ölümü sık düşünmek bizi mütevazı yapar. Sığlarda çırpınmaktan kurtarır, derin düşünmemizi ve dengeli yaşamamızı sağlar.

“Geriye dönüp baktığımızda, yaşadığımız yılların ne kadar da çabuk geçtiğini düşünürüz. Yaşayacağımız yıllar da aynı hızla geçecek unutmayalım” demiştim de bir paylaşımımda, arkadaşım, “Üç kuruşluk keyfimiz var, ölümü hatırlatıp onu da kaçırma” yorumu atmıştı altına… Pandemide bile ölümü hatırlatmayan insan için ne yapabiliriz ki?

Ölümü unutmayalım elbette ama bugün hayat varsa, umut da vardır. Duamız umut umudumuz dua olsun. Seneca, “Karanlık basacak diye gündüzü, şafak sökecek diye geceyi kaybediyorlar” der. Korkularımızla bugünü yitirmeyelim. Özel günler vardı hayatımızda ama artık anladık ki her gün hatta her an özelmiş; değerini bilelim.

Her yeni yıl Allah’ın O’na yönelmemiz, yakınlaşmamız ve O’nun hoşnutluğunu kazanmamız için lütfettiği bir fırsattır. Şimdi bir kez daha niyetimizi tazeleyebilir, yeni bir sayfa açabiliriz. Daha bilinçli, daha samimi, daha düzgün ve çok daha dikkatli bir şekilde, maddi ve manevi imkânlarımızı kullanarak, gücümüz yettiğince zamanımızı en hayırlı şekilde geçirmeye yeniden niyet edebiliriz.

Yeni yıla girerken samimi bir vicdan muhasebesi yapıp, kendimizi gözden geçirelim, sorumluluklarımızı açık şuurla ve daha özenle yerine getirmeye çalışalım, hata ve eksiklerimizi düzeltmeye gayret edelim. Yaptığımız şeyi Allah rızası için mi yapıyoruz, düşünelim. İnsan kendi nefsinde de tevil yapar bazen. Samimi olup imanımızı en başta kendimize kanıtlayalım.

İnsan yaşadığı her günü, yeni bir başlangıç, yazılacak olan yeni/boş bir sayfa gibi kabul etmeli ve üzerine elinden geldiğince fazla sayıda salih amel eklemeye çalışmalı. Bu çabanın sonunda sayfasının Allah rızasını kazanmasına vesile olabilecek güzelliklerle dolduğunu görmesi, vicdani açıdan kişiye huzur verir.

Bu yıl yeni bir başlangıç yapalım. İmanımızı tazeleyelim; bebek gibidir iman, bakım ister. Onu besleyip derinleştirmeye niyet edelim. Şanını, kudretini, gücünü gereğince takdir etme gücü isteyelim Rabbimizden. Hayatta en önemli şey derin bir imandır. İmanının kuvveti oranında, insanın sabrı, tevekkülü, halisane teslimiyeti ve hayatı yaşaması kolaylaşır.

Allah sonsuz gücünü hakkıyla takdir etmemizi ilham etsin. Kalplerimizi kin ve nefretten arındırsın, birlik ruhumuzu canlandırsın. Ülkemizi şeytanın şerrinden, Deccalî fitnelerden esirgesin. Düşmanlarımızı ve hainleri etkisiz kılsın. Askerimizi görünmez ordularıyla korusun. Devletimize zeval vermesin, pandemiden güçlenerek çıkmayı nasip etsin. Dilerim hastalıklar, acılar ve felaketler, geçip giden 2020 gibi geride kalsın. 2021 ülkemize ve dünyaya sağlık, barış, huzur, güven ve dostluk getirsin.