Yeni Zelandadaki saldırı bireysel bir olay değildir

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Bu olay, sadece Yeni Zelandadaki bir camiye girerek insanları, ibadet eden Müslümanları şehit etme şeklinde bireysel bir olay değildir. Bunun böyle olmadığı da katilin geride bırakmış olduğu birtakım izlerden, yazmış olduğu yazılarda ve silahlarının üzerine yapmış olduğu işaretlerden ortaya çıkıyor Ülke olarak, millet olarak, camilere olan bu saldırıların durdurulması, adeta işi dinler arası savaşa götürecek, dindarlar arası savaşa götürecek bir boyuta doğru çekmek isteyenlere fırsat vermeme noktasında harekete geçmeliyiz

AFYONKARAHİSAR (AA) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bu olay, sadece Yeni Zelanda'daki bir camiye girerek insanları, ibadet eden Müslümanları şehit etme şeklinde bireysel bir olay değildir. Bunun böyle olmadığı da katilin geride bırakmış olduğu birtakım izlerden, yazmış olduğu yazılarda ve silahlarının üzerine yapmış olduğu işaretlerden ortaya çıkıyor." dedi.

Ali Erbaş, Vali Mustafa Tutulmaz'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erbaş, Yeni Zelanda'daki saldırıya ilişkin bir soru üzerine, İslam dinine göre hangi dine ait olursa olsun bütün mabetlerin dokunulmazlığının olduğunu söyledi. Mabetlerin masumiyeti olduğunu ifade eden Erbaş, "Savaşta bile Müslüman askerlerin, hiçbir dinin mabedine, din adamına dokunmaması gerektiği kendilerine emredilir, telkin edilir, talimat verilir. Dolayısıyla son dönemlerdeki özellikle mabetlere saldırıları şiddetle kınıyoruz." diye konuştu.

"Yeni Zelanda'daki saldırı bireysel bir olay değildir"

Erbaş, en son Yeni Zelanda'da bütün dünyada kınanan bir saldırı gerçekleştiğini aktararak şöyle devam etti:

"Bu olay, sadece Yeni Zelanda'daki bir camiye girerek insanları, ibadet eden Müslümanları şehit etme şeklinde bireysel bir olay değildir. Bunun böyle olmadığı da katilin geride bırakmış olduğu birtakım izlerden, yazmış olduğu yazılarda ve silahlarının üzerine yapmış olduğu işaretlerden ortaya çıkıyor. Ülkemizi özellikle hedef alan bir olay olması münasebetiyle bizi çok daha fazla ilgilendiriyor. Ülke olarak, millet olarak, camilere olan bu saldırıların durdurulması, adeta işi dinler arası savaşa götürecek, dindarlar arası savaşa götürecek bir boyuta doğru çekmek isteyenlere fırsat vermeme noktasında harekete geçmeliyiz. Bununla ilgili gerekli açıklamalarımızı ülke çapında yetkililerimiz yaptılar. Biz de dünyayı barışa davet eden bir dinin mensupları olarak her zaman barıştan yana olduğumuzu, insanların inançlarının, düşüncelerinin farklı olmasının normal olduğunu, farklılıkları zenginlik bilerek birlikte yaşama tecrübesini tarihimizde, medeniyetimizde nasıl gerçekleştirmiş isek bugün de bunu yapmamız gerektiğini, geleceğe de barış içerisinde yaşayacak şekilde taşımamız gerektiğini düşünüyorum."

Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Peters'ın açıklamaları

Erbaş, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters'ın saldırganın hayatının geri kalanını tek başına bir hücrede geçireceği yönündeki açıklaması hatırlatılarak bunun caydırıcı olup olmayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken şunları kaydetti:

"İnşallah caydırıcı olur. Ben özellikle Yeni Zelanda yetkililerinin, Başbakanın ve görevde olan diğer kimselerin yaptığı açıklamaların dünyanın her ülkesinden yapılan bu tür olaylar sonrasında yetkililer için bir örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Açıklanması gereken hususları açıkladılar. İnşallah daha önce bu tür olayların yapıldığı ülke yetkilileri de bu tür açıklamalar yaparlar diye düşünüyorum ve olumlu buluyorum."