TRT World Forum 2020’de ”Film Endüstrisinin Geleceği” ele alındı

İSTANBUL (AA) "Pandemi Sonrası Dünya'da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığıyla 4'üncüsü gerçekleştirilen TRT World Forum 2020'de "Film Endüstrisinin Geleceği" başlıklı oturum düzenlendi.

Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında bu yıl çevrim içi düzenlenen TRT World Forum 2020 kapsamındaki oturum, canlı olarak "TRT İzle" adlı YouTube kanalından yayınlandı.

Elif Bereketli'nin moderatörlüğünü üstlendiği oturumda, film eleştirmeni Ali Arıkan, Hollywood Reporter'ın Avrupa masasından Scott Roxborough ve yönetmen Gurinder Chadha konuşma yaptı.

"Sektörde tekrar salgın öncesi günlere dönebiliriz"

Yayında büyük bütçeli filmlerin geleceğinden bahseden film eleştirmeni Ali Arıkan, bu yıl sinemaseverlerin sabırsızlıkla beklediği Hollywood yapımı birçok filmin, Kovid19 salgını sebebiyle sinemaların kapanmasından dolayı gösterime giremediğini hatırlatarak, ağustos ayında belli yerlerde vizyona giren "Tenet" filminin ise ABD'de tam olarak gösterilmediği için kültürel diyaloğa hakim olamadığını söyledi.

Arıkan, gelecek nisan ayına kadar çok büyük bir yapımın vizyona girmeyeceği düşüncesinde olduğunu dile getirerek, "Çin'e bakarsanız bazı şeyler normale döndü. Çin'deki gişe oranları da bu anlamda salgın öncesi günlerine geri döndü. Yani büyük filmler söz konusu olduğunda belki hemen gelecekte değil ama orta vadede sektörde tekrar salgın öncesi günlere dönebiliriz. Muhtemelen dağıtımda ve küçük, orta bütçeli filmlerde çok ciddi bir değişiklik olacak." dedi.

Kovid19 salgını sonrası "Avatar 2" tarzında büyük bütçeli filmleri, seyircilerin evinden değil, muhakkak sinemadan izlemek isteyeceği görüşünde olduğunu anlatan Arıkan, istenilen içerikte küçük yapımların ise bugünkü alışkanlıklar doğrultusunda dijital platformlardan izlenmeye devam edeceğini ifade etti.

"Daha önce sektör hiç bu boyuta gelmemişti"

Hollywood Reporter'ın Avrupa masasından Scott Roxborough da sinema sektörünün tarihte ilk kez Kovid19 sebebiyle böylesi büyük bir hasar aldığına işaret ederek, "2. Dünya Savaşı'nda Avrupa bombalanırken bile sinemalar açık kalmıştı. Mesela Londra'da, Berlin'de bombalar düşerken insanlar hala sinemaya gidiyordu. Kovid19 maalesef sektörü durdurdu. Dünyanın her yerinde değil ama çoğu yerinde sinemalar kapalı. Daha önce sektör hiç bu boyuta gelmemişti." diye konuştu.

Roxborough, koronavirüs salgınının sektöre kalıcı bir hasar bırakacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Sektörde milyarlarca dolar gişe gelir kaybı olduğunu söylemek mümkün. Aynı zamanda prodüksiyonlara ciddi bir hasar oldu. Bazıları gecikti, bazıları devam etti ama yeni güvenlik önlemleri almaları gerektiği için çok daha maliyetli oldu. Bitmiş olan filmler de vizyona giremediği için online olarak yayınlandı. Bu da evde kalan insanlar için avantajlı oldu. Bu kötü bir şey değil. Birçok filme artık erişimimiz olması harika bir şey. Ama yine de film sektörünün geleceği için tüm bunlar büyük bir değişiklik anlamına geliyor. Birkaç yıl belki iyi filmler yapılamayacak. Çünkü arkasında finansal yeterlilik olamayacak."

Roxborough, Kovid19'un genel etkisine bakıldığında sektörde çok daha fazla konsültasyonun ortaya çıkacağını belirterek, "Büyük sinema zincirleri, belki kendilerini bu krizden bir finansmanla çıkarabilecekler ve daha da büyüyecekler. Prodüksiyon şirketleri ya da stüdyolar bu dönemden sonra daha da güçlenecekler ve bağımsız filmler bu süreçten ciddi bir darbe alacak. Ben sektörün uzun vadede geleceği için kötümser değilim. Belki sektörde var olan trendlerin hızlandığını göreceğiz. Belki daha az film sinemaya girecek ve daha uzun süre kalacak." değerlendirmelerinde bulundu.

"Mümkün olduğunca doğruları yansıtmaya çalıştım"

Hint asıllı İngiliz yönetmen Gurinder Chadha ise konuşmasında karantina döneminde çocuklarının gözünden o süreci ele alan bir kısa film hazırladığını anlatarak, "Aslında bu film, bizim sokağa çıkma yasağı filmimiz oldu. Pek çok kişi de ilgi gösterdi. Filmdeki oyuncular benim çocuklarımdı, onları bir anne olarak yönetmek zordu. Mümkün olduğunca doğruları yansıtmaya çalıştım ve evimde yaşadıklarım, aslında dünyanın her yerindeki insanların yaşadığı şeylerdi. Çocukların yer almasından dolayı daha evrensel bir film oldu." dedi.

Kovid19 sürecinin kendisi için olumlu anlamda bir durup düşünme dönemi olduğunu dile getiren Chadha, şunları söyledi:

"Bu dönem bana 'ben ne yapmak istiyorum', 'neyi seviyorum' gibi konularda düşünme fırsatı vedi. Son 67 ayda sadece senaryolar yazdım. Yapmak isteyeceğim filmleri planladım. Ama prodüksiyona girme konusunda hiç acelem yok. İnanıyorum ki virüs önümüzdeki sene kontrol altına alınmış olacak. Tekrar sektörümüz eski haline dönecek. Gelecekten umutluyum."