Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Sarıyer Gümüşdere köyünü ziyaret etti:
”Bakanlık olarak bizim kırsalla ilgili bir derdimiz var. Diyoruz ki, kentte yaşayanlar kırsala dönsünler ama bu kırsala dönüş bu sefer kırsaldan kente olduğu gibi, hani kentte varoşlar oluşturduk ya, kırsalda da bir gelişigüzellik olmasın diyoruz” ”Buralarda yaşam merkezleri olsun, insanlar sosyalleşmeye devam etsin ve mutlu, müreffeh bir şekilde bu yaşamlarını sürdürsünler”
İSTANBUL (AA) Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Bakanlık olarak kırsala dönüşe önem verdiklerini vurgulayarak, "Bakanlık olarak bizim kırsalla ilgili bir derdimiz var. Diyoruz ki, kentte yaşayanlar kırsala dönsünler ama bu kırsala dönüş bu sefer kırsaldan kente olduğu gibi, hani kentte varoşlar oluşturduk ya, kırsalda da bir gelişigüzellik olmasın diyoruz." ifadelerini kullandı.
Kirişci, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın "Yüz Yüze 100 Gün" projesi kapsamında Sarıyer Gümüşdere köyünü ziyaret etti.
Köydeki seraları gezen, köy meydanında vatandaşlarla bir araya gelen Kirişci, buradaki konuşmasında, kırsalda yaşamanın avantajlarına değindi. Burada yaşayanlara şehir hayatına heveslenmemeleri önerisinde bulunan Kirişci, şunları kaydetti:
"Biz zeytinyağını ve tereyağını sırf modernite adına, ki bunun bir modernlik olmadığını daha sonra öğrendik ama margarine tercih etmiştik hatırlarsanız. Ama sonra öğrendik ki ya bizim zeytinyağı ve tereyağı bizim kurtuluşumuz için, hastalıklardan ari bir yaşam, vücudumuz için vazgeçilmez bir şeymiş. Yine modernlik adına, yine tırnak içerisinde 'çağdaşlık' adına biz kırsalı terk ettik. Ve kentte bir marifet varmış, kentin bir mahareti varmış gibi kente göç ettik. Halbuki bizim kırsalda bir kültürümüz vardı. Kırsalın kültürünü kırsalda bıraktık. Yeni bir kültürmüş gibi kent kültürüne de tepki göstererek, kendimizce bir yapı oluşturmaya çalıştık.
Bugün gecekondu meselesi İstanbul başta olmak üzere bütün büyük kentlerimizin en büyük meselesi. Kadına şiddet, insanların birbirine olan saygısızlığı... Nasıl oluyor, nasıl bitiyor ben anlamıyorum, 2 kişi kavga ettiğinde birinde ya silah çıkıyor, ya bıçak çıkıyor. İnsan bıçağı, silahı niye taşır, neden bunlara ihtiyaç duyar? Maalesef bu yüzden, kırsalı terk etmenin faturaları olarak cinayetlere, kadına şiddete, kentsel dönüşüme tabi tutulacak milyonlarca gecekonduya muhatap olduk, bunlarla iç içe yaşamak zorunda kaldık. Kırsalı terk ettiğimizde üretimi de terk ediyoruz."
Artık kırsalda yaşamın da sağlık, eğitim gibi konularda oldukça ilerlediğine işaret eden Kirişci, AK Parti'nin her şeyi vatandaşın ayağına götürdüğünü dile getirdi.
"Kentsel tarım uygulamasına sonuna kadar destek vereceğiz"
Kirişci, konuşmasında kırsala dönüş ve kent tarımının öneminden de bahsetti. Kırsala dönüşe verdikleri öneme işaret eden Kirişci, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bakanlık olarak bizim kırsalla ilgili bir derdimiz var. Diyoruz ki, kentte yaşayanlar kırsala dönsünler ama bu kırsala dönüş bu sefer kırsaldan kente olduğu gibi, hani kentte varoşlar oluşturduk ya, kırsalda da bir gelişigüzellik olmasın diyoruz. Buralarda yaşam merkezleri olsun, insanlar sosyalleşmeye devam etsin ve mutlu, müreffeh bir şekilde bu yaşamlarını sürdürsünler. Kent tarımı konusuna gelirsek, az önce ziyaret ettik, burada örtü altı üretimi var. Biz bu örtü altı üretiminin geliştirilmesini sizlere teklif ediyoruz, bu bizim için çok önemli. Bir kilo domates Antalya'dan yola çıkıyor, 700 kilometre. Biz arabamızla geliyoruz, yoruluyoruz değil mi? Bu domates bir de Artvin'e giderse 1.400 kilometre. Şimdi 700800 kilometre yol kat eden bir domates ne olur günün sonunda, salça olur.
Üç gün sonra domates domateslikten çıkar, tazeliğini kaybeder. Bir lojistik maliyeti var, bir el değiştirmesi var ama domates burada yetiştirilir, burada ihtiyaç sahibi olan lokanta ve marketlere doğrudan birinci elden verilirse, aracı olmaksızın bundan üretici de tüketici de kazanır. Çevrecilik lafla olmuyor. İklim değişikliği ve küresel ısınma dediğimiz şey, eğer egzoz emisyonuyla, karbonmonoksit yayılımıyla oluyorsa bu 700 kilometre yol yerine şuradan kalksak bir merkeze gidecek olsak 3040 kilometreyi geçmez, dolayısıyla biz çevreci bir uygulama yapmış olacağız. Daha taze meyve ve sebze tüketmiş olacağız. Ve insanlarımızı kırsalda istihdam edeceğiz. Böyle bir kentsel tarım uygulamasına sonuna kadar destek vereceğiz."
Bakan Kirişci, bu işi de işi bilen insanlara yaptıracaklarının altını çizerek, üretim yapacak ve yapmak isteyen herkese bütün desteği vermeye hazır olduklarını bildirdi.
"Özellikle hanım kardeşlerimizin sosyal güvencesi yoksa, bunlara sosyal güvence sağlama konusunda da ciddi bir çalışmanın içindeyiz"
Kırsala kentten yeniden göç almak ve bunu teşvik etmek istediklerine dikkati çeken Kirişci, "Kardeşlerimiz buraya gelsin. Özellikle hanım kardeşlerimizin sosyal güvencesi yoksa, bunlara sosyal güvence sağlama konusunda da ciddi bir çalışmanın içindeyiz. Bakanlık olarak bizim doğrudan ilgi alanımızda değil Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işi ama müşterek bir çalışma yürütüyoruz. Özellikle hanım kardeşlerimiz, genç kardeşlerimizi sosyal güvenceye kavuşturarak aileyi kırsalda tutmanın çabası içerisinde olacağız. Böylelikle Türkiye daha çok üretecek." ifadelerini kullandı.
Bakan Kirişci, kırsalın olmazsa olmazı olan çoğu konuya aynı hassasiyetle yaklaştıklarını ve bu konuda çalıştıklarını belirterek, belediye ve büyükşehir yasalarında köyden mahalleye dönüştürülen köylerle ilgili yeni bir düzenleme yapacaklarını kaydetti. Kirişçi, "Biz bu kırsalı ve bu mahalle kavramı yerine köyü yeniden inşa edersek inanın bizi kimse tutamaz." değerlendirmesinde bulundu.
"Yeterli görülmediği için sigorta uygulamasına dahil edilmediği söylenen yerler için sigorta şirketleri ile konuşacağız"
Türkiye'de AK Parti hükümetleri ile birlikte yapılan tarım çalışmaları hakkında bilgi veren Kirişci, Atatürk hayattayken gündeme gelen TARSİM konusuna da değindi.
Kirişci, konuşmasına şöyle devam etti:
"1930'da gündeme geliyor. Yıl 2005 AK Parti hükümeti geliyor, pek çok ilki başarmak nasıl bize nasip olduysa Tarım Sigortası Kanunu da yasalaştı. Şu anda ya bu poliçeye şu da dahil olsa, bu da dahil olsa diyoruz. Eğer biz üretici olarak 'Ben bu tarladan, bir dekarımdan şu kadar gelir elde etmek istiyorum ey sigorta şirketi, benim bu gelirimi bana sağlayacak mısın, bunu garanti ediyor musun?' diye poliçe düzenlettirin, bunun priminin yüzde 50'sini karşılıyoruz. Ve bu şu anda Konya'da önce üç ilçede başladı, 2022'de Konya'nın tüm ilçelerinde uygulanıyor, 2023'ten itibaren tüm Türkiye'de uygulanacak.
Hububatla başlayacak, hububatta buğdayla başlayacak ve buğday sonrası bütün ürünlerimizde de sigorta şirketleri geliri gördükçe kapsam genişleyecek. Bugün söylediler, buralar ecrimisille kullanılan yerler olduğu için veya bu seralar bizim sigorta şirketlerimiz tarafından yeterli görülmediği için sigorta uygulamasına dahil edilmediği söylenildi. Şimdi biz bunları o arkadaşlarımıza mutlaka yaptıracağız. Sigorta pirimi yükselebilir, riski yüksek olduğu için ama neticede bunları sigorta etmelerini de onlardan isteyeceğiz."
Bakan Kirişci, konuşmasında RusyaUkrayna arasındaki savaş ve Türkiye'nin arabuluculuğunda varılan Tahıl Koridoru Anlaşması'na da değinerek, "Cumhurbaşkanımız başkanlığında izlenen politika, Türkiye'yi global bir oyuncu haline getirdi. Yarınımız bugünden çok daha iyi olacak." ifadelerini kullandı.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın