”Struma” hadisesinde hayatını kaybedenler İstanbul’da anıldı
İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek: ”Ülkemiz tarafından o günün savaş koşullarında ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, geminin sularımızdan güvenli geçişi ve varış limanına ulaşabilmesi için gerekli diplomatik izinlerin temini yolunca ilgili devletler nezdinde her türlü çaba sarf edilmiştir” Türk Yahudi toplumunu temsilen konuşan yazar Aaron Nommaz: ”Bugün bu törenin burada yapılması beni bir Türk Yahudisi olarak gururlandırıyor; ülkeme güvenimi artırıyor”
İSTANBUL (AA) İkinci Dünya Savaşı sırasında Romanya'nın Köstence limanından "Struma" isimli gemiyle yola çıkan ve 24 Şubat 1942'de Rus denizaltısınca batırılan gemide hayatını kaybeden 103'ü çocuk 768 kişi için anma töreni düzenlendi.
İstanbul Valiliği koordinasyonunda, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Sarayburnu Limanı'nda düzenlenen anma programına, İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Salih Murat Tamer, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Türk Yahudi Toplumu Başkanı İshak İbrahimzadeh ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Hüseyin Aksu'nun yanı sıra diplomatik misyon temsilcileri ve Türk Yahudi cemaati temsilcileri katıldı.
Programda konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Gevrek, İkinci Dünya Savaşı'nın karanlık günlerinde gerçekleşen bu acı olayın hafızalarda derin izler bıraktığını söyledi.
Struma gemisindeki masum sivillerin kurtarılması için Türkiye olarak her türlü insani ve diplomatik girişimin yapıldığını belirten Gevrek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Struma, tek amaçları Nazi zulmünden kaçarak güvenli topraklarda yaşamına devam etmek isteyen masumları taşıyordu. Malumunuz, açık denizde arızalanan motoru, İstanbul açıklarında tamamen çalışmaz hale gelince, Sarayburnu açıklarına demir atmak zorunda kaldı. Struma’ya yardım için Türk Kızılay ve Türk Yahudi Toplumu seferber olmuş, geminin arızasının giderilmesi için teknisyenler görevlendirilmişti. Ülkemiz tarafından o günün savaş koşullarında ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, geminin sularımızdan güvenli geçişi ve varış limanına ulaşabilmesi için gerekli diplomatik izinlerin temini yolunca ilgili devletler nezdinde her türlü çaba sarf edilmiştir."
Sarayburnu'ndan 23 Şubat 1942'de ayrılan ve Karadeniz'e yönelmek zorunda kalan geminin Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırıldığını hatırlatan Gevrek, "Bu tür acı olayların bir daha tekrarlanmaması için yapılması gereken yalnızca hatırlamak ve anma törenleri düzenlemek değil, tarihten ders çıkarmak ve bunu gelecek nesillere aktarabilmektir. Bugün dünyada bir yandan koronavirüs salgınıyla mücadele ederken, diğer yandan ve aynı zamanda, antisemitizm, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, islamofobi ve her türlü ayrımcılık problemlerini de virüs gibi yaygınlaştığını kaygıyla gözlemliyoruz." ifadelerini kullandı.
Gevrek, benzer acıların yaşanmaması ve küresel barışın sağlanması için uluslararası topluma iş birliği içinde hareket etme çağrısı yaptı.
"Bu torpido esasen Struma’ya değil insanlığa atılmıştır"
Türk Yahudi toplumunu temsilen konuşan yazar Aaron Nommaz da Struma hadisesinin tarihin en utanç verici olaylarından olduğunu belirterek, "Hepimizin burada toplanma nedeni 103’ü çocuk 768 kişinin Karadeniz’in soğuk sularına bir torpido sonucu gömüldüğü üzücü olayı anmak, unutturmamak ve tekrarını engellemek adına bir adım atmaktır. Bu torpido esasen Struma’ya değil insanlığa atılmıştır." dedi.
Struma'da hayatını kaybedenler için birçok devletin anma töreni yapmaktan kaçındığını aktaran Nommaz, şunları kaydetti:
"İsterdim ki, her yıl bugün yaptığımız anma töreninin benzeri Romanya, Balkan ülkeleri, İngiltere, Rusya ve Almanya’da da devlet eliyle yapılsın. Bugün bu törenin burada yapılması beni bir Türk Yahudisi olarak gururlandırıyor; ülkeme güvenimi arttırıyor.
Anlayamıyorum. Nasıl olur da dönemin taş yürekli yöneticileri kalemleri ile insanları katledip sonra da evlerine dönüp çocuklarını kucaklayabildiler? Hiç mi vicdanları sızlamadı? Umudum, bu gibi törenlerin, gücü ellerinde bulunduran politikacı ve bürokratların, sonucu insanları etkileyen kararlara imza atarken düşündürebilmesidir."
Konuşmaların ardından Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, hayatını kaybedenler için dua etti.
Duanın ardından Struma gemisinde yaşamını yitirenlerin anısına denize çelenk bırakıldı.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın