SETBİR süt ve ürünleri sektörüne ilişkin sorunları ve çözüm önerilerini açıkladı
Birliğin, ”Süt Değerlidir: Tek İhtiyacımız Kaliteli Süt” konulu projeden elde edilen ”Politika Belgesi” kamuoyuyla paylaşıldı SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun: ”Süt ve süt ürünlerinde kalite standartlarını iyileştirirsek, verimliliği artırırsak ve teşvik sistemimizi gözden geçirirsek, üretim miktarımızı ve 500 milyon dolarlık ihracatımızı çok daha yukarı çekebilme potansiyelimiz var”
ANKARA (AA) Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, süt ürünlerinde kalite standartları artırılırsa, sektörün 500 milyon dolarlık ihracatını daha da artırabileceğini söyledi.
"AB Sivil Toplum Diyalogu VI Programı" kapsamında yürütülen, SETBİR ve İtalyan Gıda Endüstrisi Federasyonunun proje ortağı olduğu "Süt Değerlidir: Tek İhtiyacımız Kaliteli Süt" konulu projenin kapanış etkinliği Ankara Bilkent Otel'de gerçekleştirildi.
Proje kapsamında Türkiye'de çiğ sütün kalitesini iyileştirmek amacıyla kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek önerileri içeren "Politika Belgesi" kamuoyuyla paylaşıldı.
Coşkun, burada yaptığı konuşmada, sanayicilerin Avrupa, ABD, Japonya ve Çin'e ihracat yapabilme yeterliliğine sahip olmasının yanında teknoloji kullanımlarının yüksek seviyede bulunduğunu ifade ederek, "Süt ve süt ürünlerinde kalite standartlarını iyileştirirsek, verimliliği artırırsak ve teşvik sistemimizi gözden geçirirsek, üretim miktarımızı ve 500 milyon dolarlık ihracatımızı çok daha yukarı çekebilme potansiyelimiz var." diye konuştu.
Türkiye'de insanların önemli kısmının açık süt, sokak sütü, kontrolsüz ve kalitesiz süt satın aldığını dile getiren Coşkun, bu durumun ciddi halk sağlığı riskleri barındırdığına dikkati çekti.
Coşkun, çiğ sütte kayıt dışılığın giderilmesi için daha güçlü denetim mekanizmasına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Satış ve tüketim noktalarında ısı kontrollü muhafazanın garanti altına alınması için ilave düzenlemeye acilen ihtiyaç var. Gıda güvenliği ve gıda hijyeni açısından kayıt altına alınan süt oranını artırmalıyız. Çiğ süt kalitesinin takibinde ve teşvik uygulamalarında kullanılan süt yağı ve proteini esaslı uygulamanın daha da geliştirilmesi gerek."
Diğer konuşmalar
Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan da projenin kendileri açısından sütün kalitesini değerini artırmak anlamında çok kıymetli olduğunu söyledi.
Programın, süt konusunda Türkiye'nin AB ülkeleriyle karşılaştırılması anlamında kendilerine önemli ipuçları verdiğini belirten Özcan, "Umarım hepimiz sivil örgütler ve kamu ile bu süreçte gerçekleştirecek çalışmaları devam ettirebiliriz." dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Burhan Demirok da projenin sonuçlarının Bakanlık ve sektör için önem arz ettiğini dile getirdi.
Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Durali Koçak ise hayatın devamı ve sağlıklı sürdürülebilmesi için süt ve süt ürünlerine ihtiyaç olduğuna işaret ederek, Politika Belgesi'nin kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi.
Politika Belgesi'nin ayrıntıları
Belgede yer alan tespitlere göre, Türkiye'de çiğ süt kalitesi bakımından eksikliklerin olmasının temelinde çiftlik ölçeklerinin küçük ve dağınık olması bulunuyor.
Belgede, çiğ sütün kalitesinin geliştirilmesine yönelik öneriler ve eylem planları şöyle sıralandı:
" Çiğ sütte kayıt dışılığın giderilmesi için radikal önlemler alınmalı
Eğitim ile süt üreticilerinde bilinç artışı sağlanmalı, çiftçiler ve çiftçi örgütleri nezdinde bir eğitim ihtiyacı oluşturulmalı.
Etkin bir eğitim geri bildirim mekanizması hayata geçirilmeli ve eğitim sonuçları bağlayıcı olmalı.
Yürürlükte olan teşvik sistemleri gözden geçirilmeli ve öncelikle bir 'Eğitim Desteği Fonu' oluşturulmalı. Bu fon kanalı ile mali altyapısı oluşturulan sürekli ve bağımsız komisyonlarca yürütülecek olan bir eğitim modeli sonunda somut ve izlenebilir bir gelişim gösteren üreticilerin 'Kalite Destek Primi' ve 'Soğutma Primi' gibi teşviklerden yararlandırılması gündeme alınmalı.
Süt kalitesinin takibinde ve teşvik uygulamalarında kullanılan süt yağı ve proteini esaslı uygulama daha da geliştirilmeli. Bu kalite takip parametrelerinin yanı sıra somatik hücre sayısı ve mikrobiyel yük gibi parametreler de eklenmeli ve süt proteini yerine süt kazeini üzerinden bir değerleme yapılmalı.
Antibiyotikli süt imha prosedürleri tamamen değiştirilmeli ve bir Antibiyotikli Süt Alım Fonu desteği oluşturulmalı.
Süt tedarik zincirinin tüm bileşenlerinin dahil olacağı şeffaf bir büyük veri (big data) havuzu altyapısı kurulmalı ve üretici özelinde süt kalite takibi bu veri havuzu sistemi üzerinden anlık olarak takip edilebilmeli. Bu sistem ereçete, mezbaha kayıtları, süt kalite parametrelerine ait girdiler gibi süt kalitesini etkileyen tüm verilere, tüm paydaşların anlık olarak erişimine olanak vermeli.
Eğiticilerin ve eğitim programından başarıyla geçen teknik personeli istihdam eden üretici örgütlerinin sahada aktif olarak çalışmaları koşuluyla onaylı ARGE merkezleri personeline tanınan muafiyetlerden yararlandırılması konusunda girişimler başlatılmalı.
Çiğ süt toplama yetkisi, ihtisas alanlarına göre sınırlı sayıda üretici örgütüne tanınmalı."
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın