SETAdan Tunus Siyasetinde Değişen Dengeler paneli

ANKARA (AA) Muş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Gökçen, Tunus devrimininin Arap coğrafyasındaki diğer devrimlerden ayrı bir noktasının olduğunu belirterek, “Tunus devrimini özellikli kılan en önemli şey ekonomidir. Tunus dışındaki bütün devrim silsilelerine baktığımızda temel motivasyon siyasaldı, lakin Tunus öyle bir ülke değildi. Tunus devrimi, siyaset veya siyasaldan öte bir ekonomik talepti.” dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA), "Tunus Siyasetinde Değişen Dengeler" konulu panel düzenlendi.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekili moderatörlüğündeki panele, Gökçen'in yanısıra Araştırmacı Nebahat Tanrıverdi ve Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Enes Canlı konuşmacı olarak katıldı.

Gökçen, Tunus'ta ekonominin hala çözülmemiş bir konu olduğunu vurgulayarak, toplumun "bizi ekonomik refaha kim ulaştıracak" arayışı içerisinde olduğuna dikkati çekti.

Tunus'ta ekonomik bir devrimin istendiğini savunan Gökçen, "Kendini yakan gençten tutun bugüne, hala devrim için bedeller ödeyen her kesim için en büyük talep ekonomik refaha ulaşma talebi. Tunus devrimini özellikli kılan en önemli şey ekonomidir. Tunus dışındaki bütün devrim silsilelerine baktığımızda temel motivasyon siyasaldı, lakin Tunus öyle bir ülke değildi. Tunus devrimi, siyaset veya siyasaldan öte bir ekonomik talepti.” diye konuştu.

Gökçen, Nida Tunus Partisinin, Nahda Hareketinin karşısına bir alternatif olarak kurulduğunu belirterek, toplumun temel talebinin ekonomi olduğunu ve gelecek seçimlerinde de en önemli maddenin de ekonomi olacağını ifade etti.

Nahda Hareketinin sürekli ödünler veren bir parti olduğunu ve içerisinde çok farklı fraksiyonlardan yapılar bulunduğunu vurgulayan Gökçen, Nahda'nın yeniliklere açık bir parti olduğunu söyledi.

AA muhabiri Canlı ise Tunus'ta devrim sonrasında geçiş dönemi adalet sağlanmaya çalışılırken eski rejim kalıntılarının siyaset sahnesine ve sivil hayata yeniden dahil edilmesi için adımlar atıldığını belirtti. Canlı, "Tunus'taki sivil toplum karşı çıkmasına rağmen, 'Ulusal Uzlaşı Yasası' diye bir yasa çıkarıldı. Siyasiler, ileriye devam etmek için geçmişe bir sünger çekerek ileriye gitme arayışı içerisindeydi." diye konuştu.

Nahda Hareketi ve Nida Tunus Partisinin Tunus'ta iki zıt kutbu temsil ettiğini ifade eden Canlı, Ulusal Uzlaşı Hükümeti'nin iki zıt kutbun uzlaşısı ile kurulduğunu söyledi.

Araştırmacı Nebahat Tanrıverdi ise 2011 öncesi Tunus'ta tek partinin egemen olduğu bir siyasi sistemin söz konusu olduğunu belirterek, "Tunus, 1991 yılına kadar resmen tek parti dönemiydi daha sonra ise çok partili sisteme geçilmiş olsa da kota sistemiyle aslında rejim partisinin iktidarda olduğu, muhalefetin ise makbul muhalefet çerçevesinde yapılabildiği bir ülkeydi." dedi.

Tunus'un, Arap Baharı sonrası demokratikleşmeyi başarabilen tek örnek olduğuna dikkati çeken Tanrıverdi, Arap coğrafyasındaki karşı devrimler silsilesi sonrası Tunus'un, devrimi koruma amaçlı güvenlik çerçeveli bir siyasete girdiğini ifade etti.