Palu ailesi davası başladı

KOCAELİ (AA) Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 11 yıl önce kaybolan Meryem Tahnal'ın öldürülmesine ilişkin tutuklanan, kamuoyunda "Palu ailesi" olarak bilinen 6 kişinin yargılanmasına başlandı.

Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "acı çektirerek kasten öldürme ve öldürmeye iştirak" suçlamaları yöneltilen ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istenen Meryem Tahnal'ın eniştesi Tuncer ve eşi Emine Ustael, annesi Hava, kardeşleri İsa, Fatih ve Ayşe Palu ile avukatları katıldı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları Bahar Göközkut ve Bilge Kaya da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, kimlik tespitinin ardından Mahkeme Başkanı, 12 sayfalık iddianameyi okudu.

Sanık Tuncer Ustael, savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Maktul Meryem Tahnal'ı öldürmediğini ileri süren Ustael, suçsuz olduğunu savundu.

Tahnal'ın ailesi tarafından öldürüldüğünü ancak nereye gömüldüğünü bilmediğini iddia eden Ustael, şöyle konuştu:

"Meryem'i dövdüğüm, darbettiğim, aç bırakıp öldürdüğüm yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. Aile problemli olduğu için aleyhimde ifade vermişler. 10 yıl önce savcılığa konuyla ilgili dilekçeler yazdım ama beni çağırmadılar. Derince'de, bütün aile 60 Evler sahilde otomobilde yaşadık. Meryem, otomobilden tuvalet ihtiyacını gidermek için çıktı, bir daha da görmedim. Meryem'i, kocasının kız kardeşi öldürmüş. Büyü işlerine inanmıyorum. Benim büyü, cinlerle uğraştığım doğru değildir. Evde büyü bozma, cin çıkarma gibi şeyler yapmadım."

"Damadım kızımı dövüyor, aç bırakıyordu"

Sanık Hava Palu, damadı Tuncer Ustael'in, İstanbul'dan Körfez ilçesine yanlarına geldiğini belirterek, evi cinlerin sardığını söylediğini ileri sürdü.

Ustael'in, kendilerini cinlerin elinden kurtaracağını söylediğini ve ne derse yaptıklarını anlatan Palu, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Damat ne derse onu yaptık. Kızım Meryem'i bağlamış. Ama ben görmedim. Kızımı sürekli dövüyordu. Camiye yıkamaya götürdüğümde vücudunda morarmalar görmüştüm. Kızımı aç bırakıyor, soğukta yatırıyordu. 34 ay boyunca 3 günde bir tabak yemek veriyordu. Tuncer'e bunu yapmamasını, günah olduğunu söyledim. Bana kızdı, 'Günahı bana, sen karışma.' dedi. Bir süre sonra hastalandı. Hastaneye götürmedi. Açlıktan ve soğuktan bitkin düşmüştü. Bitkisel hayata girdi. Birkaç gün sonra öldü. Öldüğü gün de kızımı dövmüştü. Tuncer, bizi ayrı odalara koydu. Birbirimizle konuşmamızı engelliyordu. Kızıma yardım edemedik."

"Polise haber vermek yerine kızımı gömdü"

Polise haber vermek istediğinde, Tuncer'in karşı çıktığını iddia eden Hava Palu, "Tuncer, 'Meryem'in vücudunda darp izleri var. Polis görürse bizim öldürdüğümüzü anlar. Cezası varsa ben çekerim.' dedi. Sonra kızımı oğlum İsa ile götürüp bir yerde gömmüş. Biz de gidip başında dua ettik. Tam olarak nereye gömdü bilmiyorum." dedi.

Tuncer Ustael'in, "Evde büyü var, cin var." diyerek kendilerini kandırdığını ileri süren Palu, "Evde sesler duyuyorduk. Çok korktuk. Tuncer, dua ederek cinleri kovacağını söyledi. 'Kalp gözüm açık ben her şeyi görüyorum.' diyerek bizi etkisi altına aldı, ne derse yapıyorduk. Maaşımızı, kredi kartlarımızı kullanıyordu. Tüm paramız ondaydı. İstediği gibi harcıyordu. Duvarların arasından muskalar çıkıyordu. Cinleri evden çıkarmak için odaları sirke suyuyla yıkadı." diye konuştu.

Palu, damadının 2011 yılında bir suçtan cezaevine girdiğini, o sırada polise durumu anlattığını ancak kızının cesedi bulunamadığı için bir şey yapılmadığını söyledi.

"Ablamın cesedini eniştemle gömdük"

Maktulün kardeşi sanık İsa Palu, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi, annesi Hava Palu'nun savunmalarına katıldığını söyledi.

Sanık Tuncer Ustael'in ablası Meryem'i sürekli yüzüne, başına ve sırtına vurarak dövdüğünü ve aç bıraktığını aktaran İsa Palu, "Ablam hastalandı ve birden öldü. Onu eniştem ile kazma kürek temin ederek gömdük. 'Kayboldu' diye karakola ihbarda bulunduk. Geceleri gündüzleri evde karanlık bir şeyler görüyorduk. Eniştem bunların üç harfliler olduğunu söylüyordu. Dua ederek kovacağını söylemişti." dedi.

"Eşimin ablamı dövdüğü, aç bıraktığı doğru değil"

Maktul Meryem'in kız kardeşi, Tuncer Ustael'in eşi Emine Ustael, savunmasında, şunları kaydetti:

"Babam, ablam Meryem'in kocasını öldürdü, hapse girdi. Biz de husumet olduğu için korkudan bütün aile 23 ay otomobilde yaşadık. Ablam, ihtiyaç gidermek için otomobilden indi. Uzun süre gelmeyince eşim ile aradık ama bulamadık. Bir daha ablamı görmedim. Eşimin, ablamı dövdüğü, aç bıraktığı iddiaları doğru değildir."

Meryem Tahnal'ın kız kardeşi Ayşe Palu, annesinin anlattıklarının doğru olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Ablam ölmeden önce hastalanmıştım. Hastaneye gitmek istedim ama eniştem Tuncer Ustael, 'Senin içine cin girmiş. Onu çıkarmam için cinsel ilişkiye girmemiz gerekir.' diyerek beni kandırdı. Ben de kabul ettim, ilişkiye girdik. 'Ben olmazsam cinler size zarar verir.' diye beni sürekli korkutuyordu."

Maktulün kardeşi Fatih Palu, olayla ilgilisinin bulunmadığını öne sürerek, "Eniştem, ablamı sürekli darbediyordu. Karşı çıktığımızda, 'Sizi bırakıp giderim sonra ölürsünüz.' diye tehdit ediyordu. Bir şey yapamadık." dedi.

"Tuncer'in kendisine 2 kez tecavüz ettiğini söyledi"

Mahkemede tanık olarak dinlenilen F.K, Palu ailesinin eski kiracısı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Vicdanımı rahatlatmak için bildiğim ne varsa anlatacağım. Meryem Tahnal bir ara bana geldi ve Tuncer'in kendisine 2 kez tecavüz ettiğini söyledi. Ben bunu ailesini söylemesini istedim. Söyledi mi bilmiyorum. Bir gün Tuncer, Meryem'in evine geldi. Kapı açıktı, bağırdı, çağırdı. Meryem'e, 'Seni ve çocuklarını ortadan kaldıracağım. Ayağıma bağ oluyorsunuz.' şeklinde konuştuğunu duydum."

"Ağabeyimle Meryem'i ağaca bağladıklarını gördük"

Tanık F.A.K. ise olayların yaşandığı tarihlerde Palu ailesinin evinde kiracı olarak kaldığını anlatarak, şöyle konuştu:

"Ağabeyimle Meryem'i ağaca bağladıklarını gördük. O sırada bütün Palu ailesi oradaydı. Tuncer'e neden bunu yaptığını sorduğumda bana Meryem'in büyük bir suç işlediğini söyledi. Birkaç gün sonra Tuncer ve İsa eve geldi. Kendi kömürlüklerindeki kazma ve küreği istedi. Verdim ama bu olayların olabileceğini bilemezdim. Birkaç gün sonra kazma ve kürekleri yıkanmış ve temizlenmiş olarak geri getirdiler. Herhangi bir şeyden şüphelenmedim. Daha sonra polis geldi, Meryem'in kayıp olduğunu söyleyerek sorular sordu."

Sanık Tuncer Ustael, maktul Meryem'e cinsel saldırıda bulunduğu yönündeki tanık ifadesini kabul etmediğini söyledi.

Sanıkların akli dengesinin tespiti istendi

Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında tüm sanıkların aklı dengesinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesini ve tutukluluk hallerinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme Heyeti, sanıkların akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor istenmesine, gelecek celse diğer tanıkların dinlenilmesine ve tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 24 Haziran'a erteledi.

İddianame

Meryem Tahnal'ın öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, "acı çektirerek kasten öldürme ve öldürmeye iştirak" suçlamalarının yöneltildiği tutuklu sanıklar Meryem Tahnal'ın eniştesi Tuncer Ustael ve eşi Emine Ustael, annesi Hava, kardeşleri İsa, Fatih ve Ayşe Palu'nun "ağırlaştırılmış müebbet" hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Olay

Körfez ilçesinde yaşayan Meryem Tahnal 2008'de, kızı Melike Tahnal da 2009'da kaybolmuş, polis ekipleri kayıp kişilerin bulunması için çalışma başlatmış, herhangi bir bulguya ulaşılamamıştı.

Bir televizyon kanalındaki programa katılan Meryem Tahnal'ın eniştesi Tuncer Ustael'in, kadının öldürülerek gömüldüğünü iddia ettiği yeri tarif etmesi üzerine 3 Ocak'ta Derince ilçesinin 60 Evler Harikalar Sahili'nde bulunan ağaçlık ve çalılık alan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin yapılan arama çalışmasında da yer aldığı belirtilen kadavra dedektör köpeği "Melon"un tepkisi doğrultusunda güvenlik şeridine alınmıştı.

Derince 60 Evler Mahallesi Harikalar Sahili'nde daha önce belirlenen iki ayrı yerde yapılan kazı çalışmalarında herhangi bir bulguya rastlanılmaması üzerine çalışmalar durdurulmuştu.

Öte yandan, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda kayıp kadının ablası Emine ve eniştesi Tuncer Ustael ile babası Harun, annesi Hava, ağabeyi İsa ve diğer kardeşleri Fatih ile Ayşe Palu gözaltına alınmış, şüphelilerden baba Harun Palu serbest bırakılırken, diğer zanlılar tutuklanmıştı.