MHP’nin Bursa mitingi
Genel Başkan Devlet Bahçeli: (2) ”Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçler belirleyecektir. Biden’dan onay almadan ’Adayımız budur’ diyemezler” ”HDP’ye bakanlık vermek demek teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir. HDP’ye bakanlık sözleri PKK’nın devlete tutunması, ihanetin ve melanetin konuşlanması demektir”
BURSA (AA) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçler belirleyecektir. Biden'dan onay almadan 'Adayımız budur' diyemezler." ifadesini kullandı.
Bahçeli, Gökdere Meydanı'nda partisince düzenlenen "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" mitinginde yaptığı konuşmada, "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün" amacında olduklarını, zalimlere karşı aynı siperde bulunduklarını söyledi.
Türkiye düşmanlarına karşı aynı çizgide olduklarını dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Zillette hayır yoktur. Zillette umut yoktur. Zillette ufuk yoktur. Zillet partileriyle ulaşılacak bir gelecek yoktur. Alın birini vurun diğerine, karanlık zihniyet açısından birbirlerinden hiç farkları yoktur. Ancak son günlerdeki sancılı gelişmelerden sonda zillet ittifakı paramparçadır. Bu ittifakın çatısını alev almıştır. Altılı masa çatlamış, patlamış, batağa saplanmıştır. Paçası tutuşan, korkuya kapılan Kılıçdaroğlu, 'İnadına beraber olacağız' demek zorunda kalmıştır. Kılıçdaroğlu bilmelidir ki beraberlik inatla değil inançla olur, ihtiramla olur. Nitekim zillet ittifakında inanç yoktur, ilke yoktur, irfan yoktur, irade kesinlikle yoktur. Bu ittifak Türkiye'yi ahtapot yönetimine mahkum etmek için fırsat kolluyor. Ahtapotun altı kolu, iki ayağı olduğu son yapılan araştırmalarla belli olmuştur.
Zillet ittifakı ahtapot gibi Türkiye'ye sarıp kemirmenin çabasındadır. Ahtapotun altı kolu bilinmektedir, diğer iki ayağı ise HDP ile emperyalizmin ana unsurlarından ibarettir. Bizim ahtapot siyasetine feda edilecek bir ülkemiz olamayacaktır. Bizim peşkeş çekilecek milli servetimiz, rehin edilecek milli varlığımız, yüz çevrilecek tek bir insanımız söz konusu değildir. Zillet ittifakının içinden malumu ilan eden, en azından dürüst açıklamalarda bulunan siyasetçiler de vardır. Son günlerde bunların iddiaları altılı masayı zelzele gibi sallamış, neredeyse devirme noktasına getirmiştir. HDP'nin desteğiyle büyükşehir belediyelerini kazanan partiler, şimdi HDP'ye bakanlık vaatlerinin ifşa edilmesiyle tartışmaların içine gömülmüşlerdir. İttifak içi sürtüşmeler ileri bir aşamaya taşınmıştır. HDP'ye bakanlık vermek demek teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir. HDP'ye bakanlık sözleri PKK'nın devlete tutunması, ihanetin ve melanetin konuşlanması demektir."
"Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğunu açıklarken bir yalvarmadığı kalmıştır"
Devlet Bahçeli, "CHP ve diğer zillet partileri bebek katiliyle, terörist Demirtaş'la, Sorosçu Kavala'yla iş birliği halindedir. Gizli ajandaları, gizli gündemleri HDP'yle koalisyon kurmak, PKK'ya bakanlık vermektir. İYİ Parti'de bulunup fikri mazilerine bağlı kaldıklarını iddia edenler HDP'yi nasıl hazmedeceklerdir? Tiyatrodan ibaret karşılıklı atışmalar yaşansa da bu zillete nasıl 'tamam' diyeceklerdir? CHP'li belediyelerden ihale ve makam koparma peşinde koşanlar iyi olamazlar, milli olamazlar, ahlaklı hiç olamazlar." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ilişkin tartışmalara değindi.
Pazarlıkların kızıştığını, rekabetin hızlandığını ifade eden Bahçeli, şunları anlattı:
"Karşılıklı kuyular kazılmıştır. Kılıçdaroğlu, altılı masada çatlak olmadığını, parti başkanlarının uzlaşması halinde cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğunu açıklarken bir yalvarmadığı kalmıştır. Bunlar hala aday kim olacak onu tartışıyorlar. HDP'nin ağzına bir parmak bal çalarak masanın altında tutmaya çalışıyorlar. Bursa'dan söylüyorum, zillet ittifakı kaostur, krizdir, kifayetsizliktir, Türkiye'yi onlarca yıl geriye götürme projesidir. Zillet ittifakı çıkarcıların ortaklığı, mal paylaşımının, ganimet bölüşümünün müşahidi, makam ve koltuk hırsıyla yoldan çıkanların ana mihveridir. Boşuna milletimizi meşgul etmesinler. Boş boş konuşup da gündemi kirletmesinler. Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçler belirleyecektir. Biden'dan onay almadan 'Adayımız budur' diyemezler. Türkiye düşmanlarının elini eteğini öpmeden aday çıkaramazlar. Kılıçdaroğlu'nun 'FETÖ'cüleri göreve iade edeceğim' demesi özellikle ABD'ye verilmiş güvencedir, 'Ne isterseniz yaparım, kanlı ve hain senaryolarınıza hizmet ederim' mesajıdır. Halbuki bizim adayımız belli, kararımız nettir. Sağlam irade, milletin adamı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha cumhurbaşkanı seçilmelidir."
"Esasen kendilerini anlatıyorlar, aynadaki yansımalarını aktarıyorlar"
Bahçeli, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin tek ortak söyleminin "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başka hikayelerini bilen ve duyan yoktur. Kaldı ki anlatacakları hiçbir şeyleri yoktur. Dış politikada sınıfta kalmışlardır. Tarihin, gündemin ve gelişmelerin çok gerisine düşmüşlerdir. Ekonomide haksız ve ahlaksız iftiralar dışında dile getirdikleri, umutları sulayacak tek bir şey söylemekten acizlerdir. Faziletleri olmadığı gibi fikirleri de yoktur. Türkiye'ye bağlılıkları, millete sadakatleri çölleşmiş, suyunu çoktan çekmiştir. Zillet ittifakının vaadi Türkiye'yi siyasi istikrarsızlık dönemlerine geri döndürmektir. Hükümet krizlerinin, demokrasi dışı müdahalelerin, yürütmede çift başlılık açmazlarının tekrar doğmasını hedeflemenin dışında telaffuz ettikleri ikinci bir husus yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'ucube' diyorlar. Tek adam rejimi sözleriyle kara çalıyorlar. Esasen kendilerini anlatıyorlar, aynadaki yansımalarını aktarıyorlar.
Utanmayan yüzden, yağmur almayan güzden, kalp inciten sözden, fırıl fırıl dönen gözden, tütmeyen bacadan, iki yüzlü dosttan, merhametsiz insandan, vermeden alan elden, dua bilmeyen dilden, şükür bilmeyen kalpten, gerçekleri çarpıtan siyasetçiden Rabb'im cümlemizi korusun."
Devlet Bahçeli, çok partili seçimlerin yapıldığı 21 Temmuz 1946'dan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yönetim hayatına resmen girdiği 9 Temmuz 2018'e kadar geçen 72 yıllık zaman diliminde 51 hükümetin görev yaptığını anımsattı.
Bahçeli, "Bu 72 yıl boyunca, 17 koalisyon hükümeti, 6 azınlık hükümeti, 3 darbe hükümeti, 2 de geçici hükümet kurulmuştur. Azınlık ve koalisyon hükümetlerinin ortalama görev süresi 1 yıl 10 gün olmuştur. Kısa ömürlü hükümetler, cumhurbaşkanı seçiminde yaşanan gerilimler, koalisyon partileri arasındaki kutuplaşmalar, hükümet kurma aşamasındaki anlaşmazlıklar, milletimizi sürekli hayal kırıklığına uğratmıştır. Kayıp seneler geleceğimizden çalmıştır." görüşünü paylaştı.
(Sürecek)
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın