Marmara Bölgesinde Sismotektonik Araştırmalar Konusunda TürkiyeAlmanya Ortak Sempozyumu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: ”Toplam sayı İstanbul’da 1864 idi, şu anda 5 bin 633 toplanma alanı var. Toplanma alanlarındaki önemli özelliğimiz 500 metreye kadar olan alanı bulabilmektir ki zannediyorum yüzde 75’in üzerinde bunu İstanbul’da bulmuş durumdayız” ”140 farklı noktada çadır kent veya konteyner kent kapasitesi ise 997 bin kişiye yükseltilmiştir. Dolayısıyla toplamda 2,3 milyon kişilik bir barınma kapasitemiz İstanbul’da hazırlanmıştır”
İSTANBUL (AA) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'da 1864 olan toplanma alanının 5 bin 633'e çıkarıldığını belirterek "Toplanma alanlarındaki önemli özelliğimiz 500 metreye kadar olan alanı bulabilmektir ki zannediyorum yüzde 75'in üzerinde bunu İstanbul'da bulmuş durumdayız." dedi.
AFAD ile Almanya Yerbilimleri Enstitüsü (GFZ) arasında 2012'de imzalanan protokolle başlatılan "Kuzey Anadolu Fay'ında Jeofiziksel GözlemlerGONAF" projesi kapsamında, dünyada ilk uygulamalardan birisi olan son teknoloji Derin Kuyu Sismometre Ağları ile Marmara Denizi başta olmak üzere Marmara Bölgesi'nin deprem aktivitesi hassasiyetle izleniyor.
Türkiye ile Almanya arasında yürütülen deprem konusundaki araştırma ve iş birliği faaliyetlerini geliştirmek, yapılan çalışmaları değerlendirmek amacıyla AFAD ile GFZ ortaklığında, "Marmara Bölgesinde Sismotektonik Araştırmalar Konusunda TürkiyeAlmanya Ortak Sempozyumu" düzenlendi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bahçelievler'de bir otelde gerçekleştirilen sempozyumun açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Almanya'nın 1980'li yıllardan beri deprem riskinin ve deprem zararlarının azaltılması konusunda ortak çalıştığını söyledi.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 23 yıl geçtiğini anımsatan Soylu, "Sesimi duyan var mı?" cümlesinin Türkiye, hatta dünya için bir travma olduğunu ifade etti.
Resmi rakamlara göre 23 yıl önce Marmara Depremi'nde 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Soylu, Türkiye'nin bu afetten büyük ders çıkardığını dile getirdi.
AFAD'ın topluma güven veren bir kurum olduğunu aktaran Soylu, AFAD'ın bugün itibarıyla 6 bin personeli, 81 il müdürlüğü, 11 birlik müdürlüğü, 35 ilde toplam 226 ilçe afet yönetim merkezi, Türkiye genelinde 26 lojistik deposu, 54 destek deposu ve tüm dijital altyapısıyla uluslararası ölçekte itibarlı ve yüksek kapasiteli bir kurum haline geldiğini vurguladı.
AFAD'ın Türkiye'nin son yıllarda kapasitesini en çok geliştiren ve kendisini alanına en iyi hazırlayan kurum olduğuna dikkati çeken Soylu, Türkiye'nin bilimsel kapasitesini ülkenin afetle karşı karşıya kalacağı bütün risklere göre değerlendirmeye çalıştıklarını kaydetti.
"Türkiye'deki toplanma alanlarının yüzde 75'inin altyapısı hazır"
İstanbul'da önceki yıllar kişi başı 1,12 metrekare olan afet toplanma alanının bugün 3,37 metrekareye yükseldiğini anlatan Soylu, "Toplam sayı İstanbul'da 1864 idi, şu anda 5 bin 633 toplanma alanı var. Bizim toplanma alanlarındaki önemli özelliğimiz 500 metreye kadar olan alanı bulabilmektir ki zannediyorum yüzde 75'in üzerinde bunu İstanbul'da bulmuş durumdayız." diye konuştu.
Türkiye'de 28 bin 474 toplanma alanının yüzde 75'inde, İstanbul'daki toplanma alanlarının ise yüzde 56'sında telefon, elektrik, su, kanalizasyon ve diğer altyapı işlemlerinin hazır olduğunu belirten Soylu, 17 Ağustos 2023'e kadar başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelindeki toplanma alanlarındaki altyapı, kanalizasyon, su ve elektrik gibi ihtiyaçlarının yüzde 100'ünün tamamlanacağını vurguladı.
İstanbul'da afet durumlarında barınma kapasitesinin 1 milyon 390 bin 172'ye ulaştığını anlatan Soylu şöyle devam etti:
"140 farklı noktada çadır kent veya konteyner kent kapasitesi ise 997 bin kişiye yükseltilmiştir. Dolayısıyla toplamda 2,3 milyon kişilik bir barınma kapasitemiz İstanbul'da hazırlanmıştır. İstanbul'da 2021 yılında lojistik depomuz da hizmete girmiştir. Bu depomuzda çadır, yatak ve diğer ihtiyaçlar da bulunmaktadır. 2021 Afet Eğitim Yılı kapsamında İstanbul'da 7,7 milyon vatandaşımıza afet farkındalık eğitimi için ulaşılmıştır. İstanbul'daki AFAD gönüllü sayımız 108 bin, eğitimi tamamlayan destek AFAD gönüllü sayımız ise 2 bin 120'dir. İstanbul'un 39 ilçesinde AFAD İlçe Merkezlerinin kurulumu tamamlanmıştır. 903 mahallemizde mahalle irtibat ofislerimiz kurulmuş ve gerekli görevlendirmeler yapılmıştır. AFAD İl Müdürlüğü binasında Türkiye'de ilk olarak trafik emniyet kent güvenlik yönetim sistemi, jandarma insanlı keşif uçağı, insansız hava aracı ve emniyet helikopterlerinden aynı anda görüntü aktarımı gerçekleştirilmektedir. Bir ulusal, 2 bölgesel, 3 tematik tatbikat gerçekleştirilmiştir."
AFAD'ın dijital uygulamaları ve çalışma sistemlerinden bahseden Soylu, Türkiye'de bugüne kadar 554 bin kişinin AFAD gönüllüsü olmak için başvuru yaptığını, 145 bin 548 kişinin eğitimlerini tamamladığını ifade etti.
Türkiye'nin afet yönetiminin tepkisel değil, stratejik olduğunu dile getiren Soylu, son 2,5 yılda afetten afete koşturduklarını, tek bir kişiden, "Nerede bu devlet?" sözünü duymadıklarını, ne olursa olsun anında afet bölgesine ulaştıklarını kaydetti.
Soylu, son 2,5 yılda TOKİ ve AFAD iş birliğinde 60 bin 395 konut yapımına başlandığını, 42 bin konutun yapımının tamamlandığını ve sahiplerine teslim edildiğini aktardı.
Sempozyumda Marmara'nın deprem tehlikesi ele alınacak
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve GFZ Yönetim Kurulu Bilimsel Araştırmalar Başkanı Prof. Dr. Susanne Buiter da oturumda konuşma yaptı.
Bakan Soylu, Susanne Buiter'a Türkiye'nin deprem tehlike haritası ile tablo hediye etti.
Gerek Türkiye ile Almanya arasında yürütülen faaliyetlere katkı vermiş, gerekse de Marmara Bölgesi'nin depremselliği konusunda çalışmalar yürütmüş veya yürütmekte olan Türk ve uluslararası katılımcıların davet edildiği etkinlikte, açılış oturumunun yanı sıra 6 bilimsel ve çağrılı konuşma oturumu yapılacak. Bu oturumlarda 35 sunum ile Marmara Bölgesi'nin deprem tehlikesi ve gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların durumu değerlendirilecek.
20'si uluslararası olmak üzere 100'e yakın bilim insanı ve araştırmacının katılacağı sempozyumun, Marmara Bölgesi'nde araştırmalar yürütmekte olan Türk ve uluslararası araştırmacılar için ileriye yönelik iş birlikleri ve ortak çalışma alanları oluşturması açısından da önemli bir fırsat olacağı değerlendiriliyor.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın