Kurmay Akıl
04 emekli amiralin gece yarısı muhtıra yayımlamalarına toplumun her kesiminden tepki yükseldi.
Öyle ki, darbeyi mazide kalan bir özlem olarak yüreğinde yaşatan kesimler bile, "İyi olmadı, iktidarın elini güçlendirdiniz" diye generallere sitem ediyorlar.
Ancak hâlâ muhtıranın içeriğini tartışmakta ısrar edenler olduğunu görüyorum.
"Siyasete müdahale tartışmaları bir yana, emekli amirallerin Kanal İstanbul ve Montrö'yle ilgili görüşlerini açıklamalarının pratikte ne zararı olur ki" diye soruyorlar.
Hatta dün meselenin demokrasi ve asker-sivil ilişkileri boyutunu es geçen BBC'de bile "Emekli amiraller Kanal İstanbul'a karşı çıktılar diye gözaltına alındılar" diye bir haber çıktı.
Ne var ki metnin kendisi de, emekli amirallerin fikirlerini açıklamak için seçtikleri yöntem kadar provokatif ve saçma.
Öyle ki, muhtırayı okuyunca, insan bir dönem Türkiye'nin denizlerdeki egemenlik haklarını koruyan kurmay akıl bu muymuş diye sormadan edemiyor.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Mesela Montrö'den çıkmak mümkün mü" şeklindeki bir soruya verdiği, "Mümkündür ama muhtemel değildir" yanıtını anlamaktan aciz beyinlere mi güvenip uyuduk onca yıl...
Montrö'nün Çanakkale Boğazı'nı da kapsadığından habersiz, Kanal İstanbul'u anlaşmayı delecek bir teşebbüs olarak algılayan bu adamlara mı teslim ettik Mavi Vatan'ı?
Siz söyleyin şimdi... Bu seviyedekilerin, Doğu Akdeniz'deki stratejisine rakiplerinin bile şapka çıkarttığı bir siyasal iktidara yapacağı ne katkı olabilir ki?
Kaldı ki içeride bir tartışma yokken...
Gecenin bir yarısı...
Tam da Yunanistan'ın Montrö meselesini Doğu Akdeniz'deki yarışta bir koz olarak provoke ettiği bir süreçte apar topar...
Adama sormazlar mı, bu neyin telaşı diye?
Hatta ben sorayım buradan paşalarımıza?
Sizce de gecenin bir yarısı önünüze gelen metne, kargocunun uzattığı çelik tencere teslim formunu imzalar gibi, hevesle atlamanız biraz garip değil mi?
Hayır, tabii ki aklınızla dalga geçmiyorum
Aranızda "Okumadan imzaladık" diyen koca koca adamlar var da.
***
ŞİMDİ DE MUHABİRİMİZ BERNA LAÇİN'E BAĞLANIYORUZ
Siyasete meyletmeden önce severek izlediğim oyuncu Berna Laçin, aşı vurdururken fotoğraf çektirip Instagram'a koyma modasına son katılanlardan...
Ancak Berna Hanım'ın hayatının her anını paylaşma merakı bu kez başını epey ağrıtmış gibi...
Zira Laçin'in "Aşımızı olduk ama hastane çok büyüktü, konuşturmayın şimdi beni" tarzında bir sitemle paylaştığı aşılama fotoğrafına, Yılmaz Özdil bile sinir olmuş durumda.
Laçin dört bir yandan gelen, "Sen kaç yaşındasın ki aşı oluyorsun" soruları karşısında günlerdir epey terliyor.
Önce gazeteciyim dedi. Hatta bizler gibi 212'den sigortası yatan aktif bir gazeteciymiş! 3 gündür de eskiden yayımlanmış bazı makaleleri olduğunu söyleyip gazeteci olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
FOX TV'de muhabir kadrosundaymış diyorlar...
Ne güzel, bilsek izlerdik de meslektaşımızı!
Aşınızda da gözümüz yok
Zira iş hayatı dayatmadıkça aşı olmayı düşünmüyorum. Bu yüzden hakkımı, heyecanla sırasını bekleyen meslektaşlarıma verdim bile.
Ama hem biz meslektaşlarınızın hem de kamuoyunun sizden öğrenecekleri olduğu kesin. İlk sorum...
Aynı zamanda reklam yıldızı kimliğinizle de tanınıyorsunuz. Basın Kanunu gereği, gazetecilerin reklamlarda oynamaları yasak diye biliyoruz.
Yoksa yanılıyor muyuz Berna Hanım?
yazının devamı için tıklayın
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın