Edebiyat Festivali’nde ”Yunus Kaşifi Bir Aydın: Fuat Köprülü” ele alındı
Şair ve yazar Zafer Acar, ”12. İstanbul Edebiyat Festivali”nde ”Yunus Kaşifi Bir Aydın: Fuat Köprülü” başlıklı bir konuşma yaptı
İSTANBUL (AA) Şair ve yazar Zafer Acar, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından bu yıl 12'ncisi düzenlenen "İstanbul Edebiyat Festivali"ne konuk oldu.
Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu ve bu yıl vefatının 700. yılı dolayısıyla Yunus Emre'ye adanan festival kapsamında Acar, "Yunus'a Ömür Verenler" ana başlığı altında "Yunus Kaşifi Bir Aydın: Fuat Köprülü" başlıklı bir konuşma yaptı.
Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında birliğin sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan etkinlikte Zafer Acar, konuşmasında, Fuat Köprülü'nün kaleme aldığı "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" başlıklı kitap üzerinden giderek, Köprülü'nün Yunus Emresini anlattı.
Acar, Köprülü'nün edebiyat tarihi yazma konusunda usül geliştirdiğine dikkati çekerek, "Bu anlamda Fuat Köprülü, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yolunu açmış bir kalemdir. Köprülü'nün henüz 28 yaşındayken yazdığı 'Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar' kitabı oldukça başarılı bir kitaptır. Kitap, ayrıca Ahmet Yesevi'yi ve Yunus Emre'yi merkezine alarak ilerliyor." dedi.
Köprülü'nün kitabı hazırlarken çok titiz bir çalışma yürüttüğüne işaret eden Acar, şöyle devam etti:
"Kitapta Köprülü, dipnotlarla araştırmalarını beslemiş ve anlamda kitap özel bir eser. O dönemin kitaplarına baktığınızda hatta 1950 1960 kitaplarına baktığınızda dipnot, referans verme alışkanlığı yoktur. Daha çok içselleştirilmiş, ilhamla yazılan kitaplar yaygındır. Elbette Fuat Köprülü'den önce yapılmış titiz çalışmalar var. Ama bunlar çok fazla değil. Köprülü bir anlamda edebiyat araştırmalarında bilimsel usulü de getirmiş bir adam."
Acar, Köprülü'nün "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" eseriyle Yunus Emre'yi tüm yönleriyle ele aldığını ve entelektüel çevrenin dikkatine sunduğunun altını çizerek, "Kitaba baktığınızda sadece tarihsel bir süreç anlatılmıyor. Yunus Emre'nin ve özellikle içine doğduğu zaman diliminin felsefi temelleri de bize veriliyor. Yani Yunus Emre'yi var eden düşünce ekolleri de sunulmuş oluyor. Böyle olunca bir entelektüelin kaleminden çıkan halk şairi dikkate değer olmuş oluyor." diye konuştu.
Ahmet Yesevi ve Şeyyad Hamza'nın tasavvuf şiirlerindeki heceyi, Yunus Emre'nin geliştirerek belli bir aşamaya getirdiğini belirten Zafer Acar, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet döneminde de Necip Fazıl'ın ve milli edebiyatçıların çokça kullandığı heceyi, üst düzey bir noktaya getirdiğini görüyoruz. Necip Fazıl bir anlamda mistik ve metafizik unsurları şiirlerinde kullanarak heceyi, Yunus seviyesine getirmiştir diyebiliriz. Tabii Necip Fazıl ile Yunus Emre'yi aynı safta görelim değil, ama böyle de bir gerçeklik var. Yunus Emre, Türkçe'yi şiir dili haline getirmiştir. Bunu Fuat Köprülü de söyler. Köprülü, ayrıca Yunus Emre'nin heceyi değişik kalıplarda kullandığını söyler. Hatta aruzu sorunlu kullandığı için Yunus Emre'nin hece zannedilen kalıplarının aruz olduğunu iddia ediyor. Bu bence de doğrudur."
"Yunus'un Çağrısı", "Edebiyatçıların Yunus'u ve "Sinemada Yunus Dili İrfani Sinema" gibi birçok başlığın ele alınacağı festivalin sona ereceği yarın "2020 Yılı Edebiyat Gündemi Değerlendirmesi" yapılacak.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın