Doğu Türkistan Akademisi başladı

KARABÜK (AA) Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) iş birliğiyle gerçekleştirilen "Doğu Türkistan Akademisi" başladı.

KBÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlik kapsamında "Geçmişten Günümüze Doğu Türkistan" başlıklı konferansta konuşan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Varis Çakan, Doğu Türkistan'ın siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili bilgi verdi.

Geçmişten günümüze Doğu Türkistan'da değişen dengeleri ve değişimin nedenlerine değinen Çakan, Çin'in Doğu Türkistan'a uyguladığı politikalardan bahsetti. Doğu Türkistan'ın zengin bir tarihe sahip olduğuna işaret eden Çakan, şöyle konuştu:

"Ezelden beri Doğu Türkistan, Çin'in bir parçası değildir. Doğu Türkistan, İslam dünyasının bir parçasıdır ve Türk İslam kültürünün de en etkin ve derin şekilde yaşadığı bir coğrafyadır. Doğu Türkistan, Türk ve İslam aleminin doğudaki son kalesi olarak Çinlilerle mücadeleye devam etti. Doğu Türkistan meselesi, sadece Doğu Türkistan'daki Türklerin meselesi değil Türk İslam dünyasının da meselesidir. Türk ve İslam dünyasının kanayan yarasıdır."

Doğu Türkistan'ın Çin'in batıya açılan penceresi olduğunu belirten Çakan, şunları söyledi:

"Coğrafi konumun siyaset üzerindeki etkisi ve stratejik olarak da avantajlı olması gerçeği, Doğu Türkistan'ı Çin için vazgeçilmez hale getirmektedir. Bu nedenle Çin, işgal ettiği Doğu Türkistan topraklarından çekilmek ve burada bağımsız bir devlet kurulmasına izin vermek yerine baskı ve şiddetle yerli halka işgali kabul ettirmeye çalışmaktadır. Bir yandan da haber alma ve iletişim özgürlüğü de dahil olmak üzere her türlü özgürlüğü ortadan kaldırıp Doğu Türkistan'ı kapalı bir kutu haline getirerek bölgeyi mümkün olduğunca dünya gündeminden uzak tutmaktadır."

Çakan, Doğu Türkistan'ın zengin yeraltı kaynaklarına sahip olduğuna dikkati çekerek "21. yüzyılın Kuveyt'i olarak da anılan Doğu Türkistan, petrol, doğal gaz, uranyum, kömür, altın ve gümüş madenlerinin bolluğuyla dikkati çekmektedir ve bu yönüyle Çin'in en önemli ham madde kaynaklarından biridir." dedi.