Çevre Bilinci ve Geri Dönüşüm kampanyası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan: Sıfır atık seferberliğinin arkasındaki temel fikrin vatandaşlara çok iyi anlatılması gerekir. Bunun bir tasarruf projesi olduğu kadar, çevre duyarlılığı ve gelecek projesi olduğunu da çok iyi açıklamamız gerekir Hedefimiz sıfır atığı, teknik bir proje olmaktan çıkarıp bir yaşam kültürüne dönüştürmek, çevreyi koruma duygusunun altyapısını oluşturmaktı. Başakşehir Belediyemizin bunu başardığını gördüm. Gönül belediyeciliğinin somut hali işte budur 1 adet pamuklu tişörtün üretilmesi için 2 bin 700 litre su harcandığını biliyor musunuz? Bilsek, giysilerimizi bu kadar kolay atar mıyız? Her tür israfın, küresel ısınmanın ateşini körüklediğini unutmamalıyız
İSTANBUL (AA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, sıfır atık seferberliğinin arkasındaki temel fikrin vatandaşlara çok iyi anlatılması gerektiğini belirterek, "Bunun bir tasarruf projesi olduğu kadar, çevre duyarlılığı ve gelecek projesi olduğunu da çok iyi açıklamamız gerekir." dedi.
Emine Erdoğan, Başakşehir Belediyesi tarafından "Yeşil şapka takılsın, geri dönüşüm başlasın" sloganıyla hazırlanan "Çevre Bilinci ve Geri Dönüşüm” kampanyasının Emin Saraç Kültür Merkezindeki tanıtım toplantısına katıldı.
Çeşitli okullardan öğrencilerin de katıldığı tanıtım toplantısı, Başakşehir Müzik Akademisi öğrencilerinin konseriyle başladı.
Başakşehir Belediyesinin kampanyaya ilişkin videosunun gösteriminin ardından sanat, spor, medya dünyasından ünlülerin kampanyayı destekledikleri görüntülü mesajları katılımcılarla paylaşıldı.
"Yeşil Doğa" programıyla Türkiye'nin çevre sorunlarını ekrana taşıyan Güven İslamoğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği toplantıda, kampanyaya dikkati çekmek ve farkındalığı arttırmak amacıyla üretilen "Başakgiller" adlı çizgi karakterler ve kampanya şarkısı tanıtıldı.
"Tabiat herkesin ortak mirası"
Erdoğan, yaklaşık 1,5 yıl önce, bir geri dönüşüm projesi olan "Sıfır Atık Hareketi"ni başlattıklarını anımsatarak, "O ilk gün, ilk mesajımızda 'Bu projeyi kamu kurumlarından başlatarak tüm toplumda yaygınlaştırmak istiyoruz. Bu da belediyelerimizin ve vatandaşlarımızın bu işi sahiplenmesi ile mümkün olur' demiştik. Bugün burada bu mesajın ne kadar doğru anlaşıldığını görüyorum. Geri dönüşüm hareketimiz, çok hızlı biçimde, karşılık bulmuş. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Gençlerimizin, çocuklarımızın sahip çıkmasını ise ayrıca takdire şayan buluyorum." değerlendirmesini yaptı.
Bugün bu projenin ete kemiğe büründüğünü gördüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hedefimiz sıfır atığı, teknik bir proje olmaktan çıkarıp bir yaşam kültürüne dönüştürmek, çevreyi koruma duygusunun altyapısını oluşturmaktı. Başakşehir Belediyemizin bunu başardığını gördüm. Gönül belediyeciliğinin somut hali işte budur. Slogandan öte, insanımızın yaşam kültürünü şekillendiren duygusal ve fiziki altyapıyı birlikte hazırlamaktır. Bu girişimin diğer belediyelerimize de örnek olmasını diliyorum."
Tabiat herkesin ortak mirası olduğunu, bu nedenle herkesin hakkı ve sorumluluğunun da eşit olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Tabiatı kirletmek, kaynaklarını hor kullanmak, bir anlamda başkalarının temiz havaya, suya ve toprağa olan hakkını çiğnemek demek. İnşallah hepimiz konuya bu hassasiyetle yaklaşmayı başarabiliriz." dedi.
Kimsenin bilmediği şeyin sorumlusunun da olmayacağını dile getiren Erdoğan, "Mesela, ortalama 15 dakika kullandığımız bir plastik poşetin, doğada çözülmesinin yüzyılları aldığını biliyor muyduk? İnanıyorum ki bu bilgiyi duyduktan sonra bilinçli insanların yapacağı şey, plastik kullanımını gözden geçirmek olacaktır." ifadesini kullandı.
Sıfır atık seferberliğinin arkasındaki temel fikrin vatandaşlara çok iyi anlatılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunun bir tasarruf projesi olduğu kadar, çevre duyarlılığı ve gelecek projesi olduğunu da çok iyi açıklamamız gerekir. Ancak böylece duyarlı ve bilinçli bir dönüşüm hareketi gerçekleştirebiliriz. Başakşehir’in, bu bilincin merkezi olmasını bekliyorum. Tüm dünyaya vatandaşbelediye işbirliğinin ne güzel sonuçlar verdiğini lütfen gösterin. Özellikle kadınlarımızı bu çevre projesinde başrolde görmek istiyoruz. Japonya’daki Kamikatsu kasabası, çöpünün %80’ini geri dönüştürerek tüm dünyaya örnek oldu. Başakların şehri neden olmasın?"
Atıkları kaynağında ayrıştırarak sağlanan nice tasarrufun olduğunu ifade eden Erdoğan, Sıfır Atık Projesi kapsamında 42 milyon ağacın kesilmesinin önlendiğini, oksijen deposu ormanlar için bunun önemli bir kazanım olduğunu aktardı.
"İnanıyorum ki 2023’te atık karnemizin karşısında 'sıfır' yazacak. Bu, atık söz konusu olduğunda alacağımız en güzel nottur." diyen Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çocuklara bu bilincin aşılanmasını çok önemli buluyorum. Çocuklarımız, 'sürdürülebilirlik' denen bayrak yarışında hemen arkamızda bulunuyorlar çünkü. Emaneti bizden onlar devralacak. Okullarımızda başlatılan ‘geri dönüşüm saati’, bu nedenle son derece önemli bir girişim. Ağaç yaşken eğilir, buna hepimiz inanıyoruz. Birçok araştırma, tüketim alışkanlıklarında değişiklikler olmazsa, dünyanın geleceğinin kıtlığa, susuzluğa ve büyük göçlere gebe olduğunu söylüyor. Çocuklarımıza böyle bir dünya bırakmaya hakkımız yok. Ama her şeyi tersine çevirecek zamanımız var."
Sürekli olarak ihtiyaçlar listesi pompalayan bir yaşam biçiminin sorgulanması gerektiğini, "kullanat kolaylıklar dünyası" olarak tanımlanan konforun, insanı her gün biraz daha dibe çeken bir bataklık olduğunun fark edilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, "Mesela 1 adet pamuklu tişörtün üretilmesi için 2 bin 700 litre su harcandığını biliyor musunuz? Bilsek, giysilerimizi bu kadar kolay atar mıyız? Her tür israfın, küresel ısınmanın ateşini körüklediğini unutmamalıyız. Kıyafetlerimizi uzun ömürlü kullanarak karbon salınımını azaltabiliriz." dedi.
İnsanın tabiatın hükümdarı değil, ondan gerekli ölçüde faydalanan bir parçası olduğunu ifade eden Erdoğan, "Tabiata nezaketle davranırsak, karşılığında nezaket umabiliriz. Talan edilmiş doğal kaynaklar, yok edilmiş ormanlar, mütemadiyen kirletilen su ve hava karşısında, tabiat da elbette cevabını verecektir. " dedi.
Tolstoy’un, "Mutluluğun ilk şartı, insanla doğa arasındaki bağın kopmamasıdır" sözünü hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu söz aslında modern dünyada psikolojik bunalımların neden arttığını da gayet iyi açıklıyor. Tüketim odaklı yaşamak tabiatın kaynaklarını kuruttuğu gibi yaşadığımız manevi erozyonun da sebebidir. İçimizdeki boşluğu eşya ile doldurmaya çalışmanın, bizi kendi maneviyatımızdan uzaklaştıran yan etkileri var. İnsan, sürekli beslenmesi gereken egodan ibaret bir varlık değil. O nedenle insan olmanın başka alanlarına da yatırım yapmalı, mutluluğu, etkisi çok kısa süren tüketimde aramamalıyız. Bu yönüyle, sıfır atık kültürünün aslında bir kanaat kültürü olduğunu da söylemek isterim. Unutmayalım, sade yaşam, insana kendisini her katmanıyla görmesini sağlayan en güzel aynadır."
"Mahalle kültürümüzün güzelliklerini yaşatmaya devam etmeliyiz"
Türkiye’nin, madden ve ruhen kalkınma atağında olan bir ülke olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bir yanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme yarışındayız. Bir yandan da sosyal ve ruhi olgunluğumuzu geliştirme çabasındayız. Başakşehir gibi, sitelerin bol olduğu bir ilçede komşuluk ilişkilerini güçlendirmek de bu olgunlaşma çabasının parçasıdır. Mahalle kültürümüzün güzelliklerini yaşatmaya devam etmeliyiz. Çünkü toplumsal değerler biraz da bu kültür içinde filizleniyor.” diye konuştu.
Belediyelerin bir zamanlar çöp dağları, su kesintileri gibi temel sorunlarla uğraştığını, fakat bugün artık sosyal alanlar inşa ettiğini anlatan Erdoğan, "Millet bahçeleri, millet kıraathaneleri Başakşehir’in yeni sosyalleşme alanlarıdır. İnanıyorum ki ilçe sakinleri de bu mekanlara güzel bir ruh üfleyecektir. Bu millet, her şeyin en güzeline layık. Ülkemiz başarı merdivenlerini çıktıkça, tüm yönlerimizle güçleneceğiz inşallah. Yeter ki birliğimizi bozmayalım. İstikrarımızı hiç bozmadan, 2023 hedeflerine odaklanalım. Bizi çok daha güzel günlerin beklediğine hiç kuşkum yok." ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, 18 Mart vesilesiyle, Çanakkale şehitlerini rahmetle anarak, "Çanakkale Zaferi’nin 104. yılında tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Rabbim bizleri de onların bayrak ve vatan şuuruyla donatsın. Ülkemizi parçalamak isteyenlere karşı birlik ve beraberliğimizi güçlendirsin." dedi.
Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, konuşmasının ardından Emine Erdoğan’a belediyenin kompost geri kazanım tesisinde üretilen çiçek, Güven İslamoğlu da çevreye duyarlı çalışmalarından dolayı "çevre dedektifi" şapkası hediye etti.
Emine Erdoğan, program sonunda öğrenciler ve kampanyaya destek veren, aralarında radyocu Kadir Çöpdemir, modacı Hakan Akkaya, manken Özge Ulusoy ve Ivana Sert’in de bulunduğu ünlülerle fotoğraf çektirdi.
Programa Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar da katıldı.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın