Bakan Kasapoğlu, Şair Sezai Karakoç anısına gençlere ”diriliş” ruhunu anlattı:
”Diriliş ruhuyla, külliyatıyla bundan sonra da nice nesiller, sıratı müstakim olma şuuruyla, maneviyatıyla, hissiyatıyla yetişecek” ”Bu kaotik çağda, bu toprakların mayasında bulunan gönül enginliğine ve zihin açıklığına ihtiyaç vardır” ”İnternet teknolojilerinin getirdiği yenilikler maalesef dünya çapında bir dil erozyonu doğurdu”
ANKARA (AA) Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, nice nesillerin, Şair Sezai Karakoç'un "diriliş ruhuyla, külliyatıyla; sıratı müstakim olma şuuruyla, maneviyatıyla, hissiyatıyla" yetişeceğini söyledi.
Bakan Kasapoğlu, Şair Sezai Karakoç anısına Bakanlık Merkez Bina'da düzenlenen 3. Gençler Arası Öykü Yarışması Ödül Töreni’nin açılışında yaptığı konuşmada, yarışmanın geçen yıl kasım ayında hayatını kaybeden Sezai Karakoç'un aziz hatırasına ithafen "Bir Diriliş Öyküsü" adıyla düzenlendiğini aktardı.
Diriliş sözcüğünün doğrudan Sezai Karakoç'u hatırlattığını, bu ifadenin onun eşsiz eserleriyle fikir, hissiyat ve edebiyat dünyasında kavramlaştığını belirten Kasapoğlu, "Üstat Sezai Karakoç, fikirleriyle, dava adamlığıyla, üstün edebi eserleri ve örnek şahsiyetiyle asrımızın parlayan yıldızlarından biriydi. O, bu toprakları gözü kapalı teslim edebileceğimiz bir değil, birkaç 'diriliş nesli' yetiştirdi. İnşallah bize bıraktığı diriliş ruhuyla, külliyatıyla bundan sonra da nice nesiller, sıratı müstakim olma şuuruyla, maneviyatıyla, hissiyatıyla yetişecek. Milletimizin asırlar boyunca bir aziz emanet olarak taşıdığı büyük medeniyet mirası, Sezai Karakoç'un bir ömür çilesini çekerek yaşattığı bu ruh ve şuurla nesilden nesile aktarılacak ve liyakatle taşınacaktır." ifadelerini kullandı.
Sezai Karakoç ile gençlerin bütünleşmesinin ve aynı mana ikliminde buluşmasının kendisini çok mutlu ettiğini vurgulayan Kasapoğlu, "İnşallah bu beraberlikten hasıl olan mana, genç kardeşlerimizin yüreklerinde yankılanarak bir diriliş muştusuna dönüşür ve bir dava olarak sınırlarımızdan taşarak, bu nefese muhtaç olan insanlığın dirilişine de vesile olur." diye konuştu.
Türkiye'nin en büyük zenginliğinin ülkesine, toprağına, değerlerine bağlı gençleri olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayağını bu toprakların tertemiz toprağına basan, milletinin geçmişten bugüne taşıdığı emanete sahip çıkan gençlerimiz en büyük güvencemizdir. Her şeyin baş döndürücü bir hızla değiştiği bir dünyada onların bu sağlam duruşu bize güven veriyor, umut veriyor. Hızlı değişimlerin yaşandığı bir zamanda yüzleşmemiz gereken bazı gerçekler var. Gençlerimizi birikim ve donanımla geleceğe hazırlamalıyız. Manevi değerlerimiz bizi güçlü kılıyor ama yaşanan değişimin gerisinde kalmamak için üstüne yeni şeyler koymalıyız. Aksi halde değişimi göğüsleyenlerden değil, değişime kapılıp gidenlerden oluruz."
"Gönül enginliğine ve zihin açıklığına ihtiyaç var"
"Bu kaotik çağda, bu toprakların mayasında bulunan gönül enginliğine ve zihin açıklığına ihtiyaç vardır." ifadesini kullanan Kasapoğlu, Sezai Karakoç'un varlık davasının, diriliş vazifesinin bayrak şahsiyetlerinden olduğunu dile getirdi.
Sezai Karakoç'un örnek, feyz alınması gereken bir şahsiyet olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Sezai Karakoç bir dava adamı ve mütefekkir olarak önemlidir ama aynı şekilde Türk dili ve edebiyatındaki yeriyle de çok önemlidir. Şiiri ve nesriyle edebiyatımızın en nadide, en berrak, en derin eserlerini kaleme almış dev bir sanatçıdır." diye konuştu.
Gençlere kendilerini iyi ifade etmeleri yönünde tavsiyede bulunan Kasapoğlu, "Çünkü düşünceler kelimelerle yaşar, gelişir, etki kazanır. Kullandığımız kelimeler, kurduğumuz cümleler, fikir ve duygu dünyamızın aynasıdır. İnternet teknolojilerinin getirdiği yenilikler maalesef dünya çapında bir dil erozyonu doğurdu. Bugün sosyal medyada kelimelerden çok işaretlerle konuşulur hale geldi. Bu dil yoksulluğunun bir kavrayış zafiyetine dönüşerek sosyal hayatımızı da tehdit eder hale geldiğini yaşayarak görüyoruz. Bu gidişata rıza gösteremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Gençler okumalı
Edebiyatın önemine değinen Kasapoğlu, gençlerin şiir, roman, öykü, deneme okuması gerektiğini söyledi.
Yarışmaya katılan gençlerin arasından nice yeni yazarların çıkacağına dikkati çeken Bakan Kasapoğlu, "Belli sayıda kardeşimiz dereceye giriyor ama hiç şüpheniz olmasın aslında her biri bu yarışın galibidir. Her bir kardeşim yazdığı öyküyle bir anlam ortaya koymuş, zihinsel ve duygusal değer üretmiştir. İnşallah hepsi yazmaya, düşünmeye, gözlemeye ve fikirlerini, duygularını, hayallerini kelimelerle ifade etmeye devam edecek." diyerek sözlerini tamamladı.
Kasapoğlu'nun konuşmasının ardından törene katılanlar arasında bulunan İbrahim Sadri, Şair Sezai Karakoç'un şiirlerinden bazılarını müzik eşliğinde paylaştı.
Bakan Kasapoğlu, 1317 yaş kategorisinde "Bir Diriliş Öyküsü" isimli öyküsüyle birinci olan Sıla Şerife Altay ve 1825 yaş kategorisinde "Göçmen Kuşlar" isimli öyküsüyle ilk sırada yer alan Cihat Ceylan'a ödüllerini verdi.
Tören sonunda Kasapoğlu, yarışmada dereceye giren gençlerle fotoğraf çektirdi.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın