Atatürk Kültür Merkezi Temel Atma Töreni
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) Bu projeyi temel atma aşamasına getirmek için çok büyük mücadeleler verdik. Eski binayı kendi marjinal ideolojilerinin sembolü olarak gören kimi çevreler daha ilk günden itibaren bütün enerjilerini projemizi engellemek için harcadılar. Türlü ithamlarla, akla, mantığa ve vicdana sığmayan iftiralarla bunlar yeterli olmayınca da sokakları karıştırarak projeyi sabote etmeye çalıştılar Eski yapının yıkılıp daha güzel, daha modern, daha ferah bir bina inşasına karşı çıkanlar kültür sanat hassasiyetiyle değil ideolojik bağnazlıkla hareket ediyordu. Ecdadın deyimiyle bu çevreler üzüm yemenin değil, bağcıyı dövmenin peşindeydi Güya Atatürk Kültür Merkezi hassasiyetiyle hareket edenler, Gezide Atatürk Kültür Merkezini demokrasimize saldırmanın, esnafımızın malını, mülkünü yağmalamanın, sokaklarımızı yakıp yıkmanın aracı haline getirdiler Atatürk Kültür Merkezinin yerine AVM yapacağımız, cami yapacağımız, ismini değiştireceğimiz gibi olmadık yalanlara başvurdular
İSTANBUL (AA) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi Projesi'ni temel atma aşamasına getirmek için çok büyük mücadeleler verdiklerini belirterek, "Eski binayı kendi marjinal ideolojilerinin sembolü olarak gören kimi çevreler daha ilk günden itibaren bütün enerjilerini projemizi engellemek için harcadılar. Türlü ithamlarla, akla, mantığa ve vicdana sığmayan iftiralarla bunlar yeterli olmayınca da sokakları karıştırarak projeyi sabote etmeye çalıştılar." dedi.
Erdoğan, Taksim Meydanı'nda düzenlenen Atatürk Kültür Merkezi Temel Atma Töreni'nde yaptığı konuşmada, bugün ülkenin sanat ve kültür hayatında çığır açacak önemli bir adım atıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Kasım 2017'de tanıtım projesini gerçekleştirdikleri İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin hayata geçmesi yönünde yeni bir aşamaya gelindiğini ifade ederek, temelini atmakta oldukları merkezin 95 bin 600 metrekare kapalı alana sahip, 5 ayrı bloktan oluştuğunu aktardı.
Bina içerisinde 2 bin 73 kişilik dünya standartlarının üzerinde bir opera, 828 kişilik tiyatro salonu ve bunlara ait sahne, kulis odalarıyla, fuaye alanlarının yer aldığını belirten Erdoğan, ayrıca projede atölye ve depo alanları, bale çalışma salonları, solist ve orkestra çalışma odaları, kayıt stüdyosu ve prova salonları, sanat galerileri, sergi salonları ve millet kıraathaneleri bulunduğunu ifade etti.
Erdoğan, bunun yanında toplantı odaları, idari ofisler, restoranlar, kapalı otopark ile bu projenin her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde hazırlandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hem mimari hem estetik hem de kullanım bakımından göz dolduran bu eserin şehrimizin kültür ve sanat faaliyetlerini daha da zenginleştireceğine inanıyorum. Toplam yatırım bedeli 860 milyon lira olan Atatürk Kültür Merkezi Projesi'nin, İstanbul'umuz ve tüm Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum. Bakanlığımızdan Toplu Konut İdaremize, belediyemizden mimarlarımıza, işçilerimize kadar bu projenin gerçekleşmesinde katkısı olan tüm kurum ve kuruluşlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum. İnşallah yoğun bir mesaiyle çalışacak ve İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'ni iki yıl gibi kısa bir süre içinde tamamlayarak sanatçılarımızın ve sanatseverlerin hizmetine sunacağız."
"Olmadık yalanlara başvurdular"
Projeyle, tarih, medeniyet ve kültür başkenti İstanbul'un şanına yakışır muhteşem bir eseri şehre kazandırmış olacaklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sizlerin de yakından takip ettiği gibi, bu projeyi temel atma aşamasına getirmek için çok büyük mücadeleler verdik. Eski binayı kendi marjinal ideolojilerinin sembolü olarak gören kimi çevreler daha ilk günden itibaren bütün enerjilerini projemizi engellemek için harcadılar. Türlü ithamlarla, akla, mantığa ve vicdana sığmayan iftiralarla bunlar yeterli olmayınca da sokakları karıştırarak projeyi sabote etmeye çalıştılar. 2007'de başlayan iftira kampanyası süresince Atatürk Kültür Merkezi'nin yerine AVM yapacağımız, cami yapacağımız, ismini değiştireceğimiz gibi olmadık yalanlara başvurdular. Aynısını Harbiye Kongre Merkezi'ni yaparken de yaptılar. Oradaki tiyatroyu ortadan kaldıracağımızı, tiyatro salonunu kaldırıp, kongre merkezinin yerinde hiçbir şey yapılmayacağını, bunları söylediler. Ne oldu? Biz orada daha büyük bir tiyatro salonunu yaptık. Onun yanında 3 bin kişilik yerin altında dev bir kongre merkezini inşa ettik. Adeta o da bir opera. Bunu inşa ettik ve o gündür bugündür sadece ülkemize değil, tüm dünyaya orası hitap ediyor."
"Eski bina İstanbul'un beklentilerine artık cevap veremiyordu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2007'den itibaren farklı kurumların yaptığı incelemelerin, eski binanın artık kullanılamaz olduğunu açıkça ortaya koyduğunu ifade ederek, hele hele depremden sonra Atatürk Kültür Merkezi'nin dayanılmaz durumda olduğunu söyledi.
Yine aynı raporların eski binanın depreme dayanıklılık bakımından bir gecekondudan hiçbir farkının olmadığını da gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, "Daha da ötesi eski bina bugün 15 milyonu aşan nüfusu, her yıl 13 milyonu bulan yabancı turist sayısı, sanata ve sanat eserlerine giderek artan talebiyle İstanbul'un beklentilerine artık cevap veremiyordu." diye konuştu.
Erdoğan, eski binanın tamiri ve güçlendirilmesi amacıyla İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından hazırlanan projenin de yine bu çevrelerce dava konusu yapılarak engellendiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neler çektik. İşleri güçleri hep engellemek. Aynı zihniyet... Yani bir dikili ağaçları yok. Kenardan seyret hiç olmazsa, ne yapılıyor gör, yok. Ne bilimsel veriler, ne raporlar ne de diğer gerçekler, yegane gıdası istismar olan, provakasyon olan malum çevreleri ikna etmeye yetmedi. Çünkü eski yapının yıkılıp daha güzel, daha modern, daha ferah bir bina inşasına karşı çıkanlar, kültürsanat hassasiyetiyle değil, ideolojik bağnazlıkla hareket ediyordu. Ecdadın değimiyle bu çevreler, üzüm yemenin değil, bağcıyı dövmenin peşindeydi. Bu niyetlerini de hemen her fırsatta ifşa etmekten çekinmediler. Bu sözde sanatseverlerin, Gezi olayları sırasında neler yaptıklarını, hemen yanı başımızda, milletimizi nasıl aşağıladıklarını, terör örgütlerinin paçavralarıyla buradaki eski binayı nasıl kirlettiklerini hepimiz çok iyi biliyoruz, çok iyi hatırlıyoruz.
Güya Atatürk Kültür Merkezi hassasiyetiyle hareket edenler, gezide Atatürk Kültür Merkezi'ni demokrasimize saldırmanın, esnafımızın malını, mülkünü yağmalamanın, sokaklarımızı yakıp yıkmanın aracı haline getirdiler. Burada yaşadık bunları. İstiklal Caddesi'nde yaşadık bunları. Bu meydanda yaşadık. Atatürk Kültür Merkezi'nin tüm cephesinde yaşadık. Ne yapacaktık? Seyir mi edecektik. Oraya her türlü teröristlerin resimlerini astılar. Günlerce sokaklarda terör estirirken, her köşe başında bir şehit mezarı bulunan bu kutlu şehrin duvarlarına 'Zulüm 1453'te başladı' diye yazarken de buradaki eski metruk binayı bahane olarak kullandılar. Biz ne Gezi vandallığı döneminde ne de sonrasında bunların tehditlerine boyun eğmedik. Zihnen ve ruhen bu topraklarla tüm bağlarını koparmış sokak teröristlerine rağmen, ülkemize ve İstanbul'umuza yakışan bir eser kazandırmak aşkıyla biz yolumuza devam ettik, durmadık."
(Sürecek)
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın