”Anadolu Halısı: Ruhumun Dili, Sözümün Rengi” belgeseli kültür mirasını dünyaya tanıtacak
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle: ”Teknoloji çağında olmamıza rağmen, hala bu halıların arkasında yatan emeği bilmeyenler var. Gerçekten halılar ’el emeği, göz nuru’ dediğimiz işlere bir örnek” Belgeselin yönetmeni Coşkun Aral: ”Anadolu’nun en kuzeyinden güneyine dağ, tepe bütün izleri, dokuma halıda yaşayan örnekleri bularak bir yıl süren bir yolculuğun öyküsünü yaptık”
İSTANBUL (AA) İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) tarafından projelendirilen "Anadolu Halısı: Ruhumun Dili, Sözümün Rengi" belgeseli, Fişekhane'de düzenlenen etkinlikte tanıtıldı.
Yapımcı ve fotoğraf sanatçısı Coşkun Aral'ın gözünden, kültür mirası Türk halısının yol hikayesini anlatan belgeselin arşivlik bir çalışma olması amaçlanıyor.
Etkinlikte konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, el emeğiyle üretilen Anadolu halılarına farkındalığın arttırılması gerektiğini belirterek, belgeselin öneminin de bilincinde olduklarını söyledi.
Turagay, bu konuya Bakanlık olarak her zaman destek vereceklerinin altını çizerek, bu adımların önemine işaret etti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de aşk ve sevgiyle yapılan her gayretin sonucunda güzel işler ortaya çıktığını ve bunu da belgeselde bir kez daha gördüklerini dile getirdi.
Bir halının ilmek ilmek, aylar süren emek sonucu yapıldığına dikkati çeken Gülle, "Teknoloji çağında olmamıza rağmen, hala bu halıların arkasında yatan emeği bilmeyenler var. Gerçekten halılar 'el emeği, göz nuru' dediğimiz işlere bir örnek." dedi.
Gülle, belgeselin geleceğe önemli bir miras olarak kalacağını belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.
"Amacımız dokumacılığı yeniden canlandırmak"
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Uysal, belgeselin yanı sıra bundan sonraki projelerinde dünyanın en büyük halı müzesini yapmak ve halı imalatını yeniden canlandırmak istediklerini ifade etti.
Uysal, elle yapılan halıların artık kaybolmak üzere olduğunu vurgulayarak, "Şu anda dokumacı yaşımız 55 ve üzeri. Gençlerimiz bu konuya ilgi göstermiyor. Sosyal bir dönüşüm var. Biz bu dokuma halılara ilk olarak ilgi çekmek istiyoruz. İkincisi bakanlığımıza 3 yıl önce bir proje sunduk ve 'beraber bir halı enstitüsü kuralım' dedik. Amacımız dokumacılığı yeniden canlandırmak. Eğer biz dokuma kültürünü bu jenerasyondan sonra kaybedersek, geri gelmezse unutulup gidecek. Geride bir anı olarak kalacak. O yüzden canlandırmak adına bu yola çıktık." diye konuştu.
İHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hayri Diler, Anadolu halılarının tarihten bu yana birçok ünlü ressama ilham kaynağı olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bizim halılarımız sarayları süslemiş. Hala dünyanın birçok önemli müzesinde de Anadolu halıları yer almaktadır. Birçok önemli mekanda sergilenmiş halılarımıza hak ettiği değeri yeniden kazandırmamız gerekiyor. Anadolu'da yüzlerce yıllık bir kültür birikimine sahibiz ve bu genetik kodlarımızda da var. Aynı desenlerle halıyı bazı arkadaşlarımız Hindistan'da ve Çin'de ürettirdiler. Ama aynı tadı, zevki vermiyor. Bu yüzden bu işin yeri bizim ülkemiz. Anadolu'da hem Orta Asya'dan gelen kültürü hem sayısız medeniyetten gelen kültürü Coşkun Aral beyle ve ekibiyle gözlemledik."
Diler, belgesel araştırması için 40 bin kilometreyi aşkın yol kat ettiklerini ve Anadolu'da halen 18 bin ile 20 bin arasında dokuyucunun çalıştığını tespit ettiklerini söyledi.
Belgeselin yönetmeni Coşkun Aral ise böyle bir projede yer almaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, "Bu çalışma çok ciddi bir çalışmaydı ve yürek isterdi. Anadolu'nun en kuzeyinden güneyine dağ, tepe bütün izleri, dokuma halıda yaşayan örnekleri bularak bir yıl süren bir yolculuğun öyküsünü yaptık." dedi.
Kalabalık bir ekiple çalıştıklarını ve belgeselin yapımcısının eşi Müge Aral olduğunu aktaran Coşkun Aral, şunları anlattı:
"21 kentimizde yüzlerce ilçeyi, köyü dolaştık. Yüzlerce öpülesi eli, o güzel çalışmaları yaparken tanıdık. Ortaya inanılmaz bir şey çıktı. Fakat hak ettiği yerde değil. Belgesel bir envanter çalışması. Bizden sonra çok daha iyileri yapılacaktır. Bundan hiçbir kuşkum yok. Gerçekten yüzde yüz yerli ve milli tanımlamaya en uygun ürün dokuma halısıdır. Onun yünü de ipi de bu topraklardan elde ediliyor. İlmek ilmek dokunan desenler ise aslında insanlık tarihinin göstergesi. Her şeyin izini orada görebiliyorsunuz."
Belgesel gösteriminin de yapıldığı programda Aşık Serdar Alyakut, mini bir konser verdi.
Belgesel hakkında
"Anadolu Halısı: Ruhumun Sözümün Rengi" halı belgeselinde, Türk halılarının Anadolu'nun kadim hikayelerinden ve tarihe geçen mitlerinden ilham alan yolculuğu anlatılıyor.
Altı farklı dile çevrilen belgesel, 40'ar dakikalık üç bölümden oluşuyor ve 18 bin dokumacının el emeğiyle dokuduğu motiflere yer veriliyor.
Belgesel, aralarında araştırmacı yazar Belkıs Balpınar ve uzun yıllardır Türkiye'de yaşayan araştırmacı ve eski halı uzmanı Udo Hirsch'in de yer aldığı profesyonel danışmanlar eşliğinde hazırlandı.
Aynı zamanda belgeselle el dokumacılığının kaybolmaması ve çoğunluğunu kadın istihdamının oluşturduğu dokumacılık sektörünün canlandırılması da hedefleniyor.
Yapımı tamamlanan belgesel, yurt dışı ve ulusal belgesel kanalları, uçak içi eğlence sistemleri ve seçili online platformlarda izleyicilerle buluşacak.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın