AK Parti’li Akbaşoğlu, muhalefet partilerinin yapacağı toplantıyı değerlendirdi:

ÇANKIRI (AA) AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, muhalefet partilerinin genel başkanlarının katılımıyla yapılacak toplantıyla ilgili, "Söyleyebilecekleri en ufak yeni bir şey yok ama bu manada tecrübelerimiz, 60 yıllık parlamenter sistem uygulamaları, tam da vesayetçi 28 Şubat post modern darbesinin hemen arifesinde parlamenter sistem içerisinde cumhurbaşkanını seçtirmeyenler, 28 Şubat'ta parlamenter sistemde millet iradesini hiçe sayan vesayetçi zihniyetin temsilcisi CHP'nin öncülüğünde bir araya gelerek demokratik bir çıkış yapacaklarını güya ortaya koyuyorlar." dedi.

Akbaşoğlu, AK Parti Çankırı İl Başkanlığında gazetecilere, muhalefetin içler acısı bir durumda olduğunu savundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturalarını ödemeyeceğine ilişkin açıklamalarının aksine İSKİ'nin abonelerine faturaların düzenli ödenmesi çağrısında bulunulduğunu anlatan Akbaşoğlu, "En son Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifade etmiş olduğu, 'Faturaları ödemeyin.' şeklindeki çağrısına İmamoğlu, 'Faturaları düzenli ödeyin.' çağrısıyla ortaya çıkmak suretiyle kendi içlerindeki çatışmayı belirginleştiren bir tavır ortaya koydu. Gerek Sayın Kılıçdaroğlu'nun gerekse Sayın İmamoğlu'nun kendi aralarındaki bu çatışmanın devlet kurumlarını yıpratarak kendi siyasi emellerine alet ederek yapılmamasını özellikle tavsiye ediyorum." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu liderliğinde bir araya gelecek 6 partinin genel başkanının toplantısında millete fayda sağlayacak bir sonuç çıkmayacağını öne süren Akbaşoğlu, şöyle devam etti:

"Zira deneyerek, bizzat tecrübe ederek 60 yıl sistem olarak geçerli olan parlamenter hükümet sisteminin açmazlarını, çıkmazlarını, aksaklıklarını gidermek noktasında 2017 yılında milletimizin iradesiyle yapmış olduğumuz sistem değişikliğinin allanıp pullanarak güçlendirilmiş parlamenter sistem adı altında tekrar milletimize sunuluyor olması, aslında hem CHP'nin kendi içinde hem de CHP öncülüğündeki partilerin kafalarının nasıl karışık bir noktada olduğunun en büyük tezahürü ve delilidir. CHP'nin, Kılıçdaroğlu'nun üstlendiği sözcülük rolüyle, toparlayıcılık rolüyle ortaya konmaya çalışılan ve nihayet karar verilerek yarın gerçekleştirilecek 6 genel başkanın yuvarlak masa toplantısından güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter sistem diye ifade ettikleri şeyden acaba ne çıkacak? Bütün kamuoyu merak ediyor. Ben size şimdiden ifade edeyim. Dağ fare doğuracak. Zira söyleyebilecekleri en ufak yeni bir şey yok ama bu manada tecrübelerimiz, 60 yıllık parlamenter sistem uygulamaları, tam da vesayetçi 28 Şubat post modern darbesinin hemen arifesinde parlamenter sistem içerisinde cumhurbaşkanını seçtirmeyenler, 28 Şubat'ta parlamenter sistemde millet iradesini hiçe sayan vesayetçi zihniyetin temsilcisi CHP'nin öncülüğünde bir araya gelerek demokratik bir çıkış yapacaklarını güya ortaya koyuyorlar. Hakikaten milletimiz bu manada ibretle bu tiyatroyu izliyor."

"CHP kurumsal kimliğini temsil eden grup başkanvekilinin, 'Bir başka egemen gücün müdahalesine gerek kalmadan parlamenter sisteme geçilmelidir.' sözü ile Büyükşehir Belediye Başkanı bir CHP'linin 'Millet ittifakının adayını, cumhurbaşkanı adayını uluslararası karar verici mekanizmalar belirleyecektir.' sözünü 6 siyasi partinin genel başkanları nasıl değerlendiriyor?" diyen Akbaşoğlu, "Bunu kamuoyuyla paylaşmak durumundadırlar. Burada da ittifak halinde midirler yoksa 'Aman bizi bir iradenin bir araya getirdiği bu yamalı bohça ittifakının dikişleri patlamasın.' diye bir arada bütünlüklü bir şekilde duruyor pozisyonunu mu devam ettirecekler? HDP'nin tam merkezinde bulunduğu, görünmez ortağı olduğu 6 siyasi partinin bir araya geleceği bu toplantıda sorduğumuz soruların cevabını milletimize net şekilde açıklamak durumundadırlar." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu ile bir araya gelecek siyasi parti genel başkanlarına da seslenen Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"6 genel başkana da soruyorum, hep beraber, hepsini temsilen bu platformun sözcüsü Kılıçdaroğlu'na da soruyorum; sizin önerdiğiniz sistemde cumhurbaşkanını kim seçecek? Milletimizin doğrudan cumhurbaşkanı seçmesini elinden alacak mısınız? Cumhurbaşkanını milletimiz doğrudan mı seçecek, yoksa parlamento mu seçecek? Parlamento seçecek derseniz, 367 krizinde parlamentoya seçtirmemiştiniz. 28 Şubat'ta azmettirici rol üstlenmiştiniz. Bunlardan dolayı milletimizden özür dilemelisiniz öncelikli olarak. Af dilemelisiniz demokrasiye darbe vurduğunuz için, millet iradesini tanımadığınız için. Ondan sonra konuşmaya başlayabilirsiniz.

İkinci olarak soruyorum; siz, 'Yürütmenin başı partili olmamalı' diyorsunuz. Teklif ettiğiniz parlamenter sistemde yürütmenin başı olan başbakan bir partinin genel başkanı olacak mı olmayacak mı? Yani başbakan partili mi olacak, partisiz mi? Bununla ilgili kamuoyunu bilgilendirmelisiniz. Aynı zamanda çift başlılığı, cumhurbaşkanı ve başbakan münasebetini, yetkiyi ve çatışma ihtimalini nasıl dizayn edeceksiniz? Çatışmamanın garantisi nedir? Parlamenter sistemi milletimiz için mi istiyorsunuz, yoksa kendi aranızda birtakım makamları ulufe gibi dağıtmak için mi istiyorsunuz? Bunlarla ilgili kamuoyunu net şekilde bilgilendirmelisiniz."