© Müzakerat 2017 - 2021

YTB, Türkiye’de okuyan Kazak öğrencilere moral kahvaltısı düzenledi

YTB Başkanı Abdullah Eren: ”Sizler farklı ülkelerden gelip Türkiye’de eğitim alan öğrenciler, bize ailelerinizin emanetlerisiniz. Anne babanızın emanetlerisiniz, ülkelerinizin emanetlerisiniz. Kazakistan’ın geleceğinin emanetlerisiniz” Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly: ”Biz geleceğe daha çok umutla bakıyoruz. Bizim için bir musibet, bin nasihatten iyidir diyoruz. Belki daha kötü olaylar da olabilirdi”

ANKARA (AA) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, Kazakistan'ın geleceğinin "Kazak gençlerine emanet" olduğunu belirterek Türkiye ve YTB olarak öğrencilerin her zaman yanlarında olduklarını belirtti.

YTB tarafından, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly'nin de katılımıyla Türkiye Bursları kapsamında Türkiye'de eğitim alan Kazak öğrencilerle bir otelde moral ve dayanışma amacıyla kahvaltı programı düzenlendi.

Burada konuşan Eren, Türk Cumhuriyetleri'nin ve Kazakistan'ın Türkiye için çok önemli bir ülke olduğunu vurguladı.

YTB'nin Kazakistan'a yönelik çok farklı projeler yürüttüğünü kaydeden Eren, 1992'den bu yana Türkiye'nin 5 bin 600 Kazak öğrenciye burs verdiğini söyledi.

Eren, Kazakistan'dan Türkiye'ye gelerek üniversite eğitimini alıp mezun olan öğrencilerin sayısının 2 binden fazla olduğunu belirterek "Şu anda YTB tarafından organize edilen Türkiye Bursları çerçevesinde 505 Kazak öğrencimiz Türkiye'de üniversite eğitimi almakta. Bunların yaklaşık 112'si de Ankara'da ikamet ediyor." dedi.

Eren, Kazakistan'daki olaylar karşısında Türkiye'nin Kazak toplumu ve devletine sonsuz desteğini vurguladı.

Kazakistan'ın geleceğinin Kazak gençlerine emanet olduğunun altını çizen Eren, "Sizler farklı ülkelerden gelip Türkiye'de eğitim alan öğrenciler, bize ailelerinizin emanetlerisiniz. Anne babanızın emanetlerisiniz, ülkelerinizin emanetlerisiniz. Kazakistan'ın geleceğinin emanetlerisiniz. Dolayısıyla biz sizleri birer emanet olarak görüyoruz." diye konuştu.

Geçen yıl 214 Kazak öğrenciye burs verildi

Eren, geçen yıl burs verilen Kazak öğrenci sayısını çok ciddi bir şekilde artırdıklarına dikkati çekerek "Sadece 2021 yılında 214 öğrenci Kazakistan'dan burslandırıldı. 2022 ve 2023'te bunu daha da artıracağız. Temel amacımız Türkiye ile Kazakistan arasındaki bağı kuvvetlendirmek." ifadelerini kullandı.

Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde son bir yıl içerisinde yeni bir yapılanma meydana geldiğini kaydeden Eren, Türk Dünyası arasındaki ilişkilerin son derece gelişeceğini belirtti.

Eren, Asya bölgesinin ve Türk Cumhuriyetlerinin altyapısıyla ve insan kaynağıyla gelecekte çok ciddi önem kazanacağını öngördüğünü söyledi.

Öğrencilerin mezun olduklarında siyasette, ticarette, bürokraside ve akademide çok büyük noktalara geleceklerini aktaran Eren, "Türkiye olarak her zaman yanınızdayız, YTB olarak her zaman yanınızdayız, Türkiye Bursları olarak her zaman yanınızdayız." dedi.

Eren, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Saparbekuly'nin de aktif çalıştığını, Kazakistan'daki son olaylarda Türk kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi için büyük çaba sarf ettiğini dile getirdi.

"İstihbarat zafiyeti"

Saparbekuly de Kazakistan'da çok üzücü ve trajik olaylar yaşadıklarını, "bağımsızlık hayatlarının en önemli sınavını verdiklerini" söyledi.

Bu olaylardan toplum, devlet ve birey olarak ders çıkarmaları gerektiğinin altını çizen Saparbekuly, olayların gelişme sürecini anlattı.

Saparbekuly, oto gaz fiyatının aniden 85 tengeden 120 tengeye yükselmesiyle olayların patlak verdiğini belirterek Mangistav bölgesinde çoğunlukla oto gaz kullanılması nedeniyle bu durumun sürücülerin hoşnutsuzluğuna sebep olduğunu dile getirdi.

Aktau'da 2 Ocak'ta büyük bir kalabalığın toplandığını kaydeden Saparbekuly, "Ana talep, oto gaz fiyatlarının 50 tengeye indirilmesiydi." dedi.

Saparbekuly, Aktau'da protestocuların isteklerinin yerine getirildiğini ancak Aktau ve Aktöbe bölgelerinde de protestolar başladığını belirterek Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in bu olayları diyalogla çözmeye çalıştığını aktardı.

Büyükelçi Saparbekuly, "Bunu da şu anda anlayabiliyoruz. Cumhurbaşkanının hem tutumunu hem bundan sonra gelecek büyük tehditleri görememesi burada bir istihbarat zafiyetinin olduğunu da gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.

Hükümetin protestoların başka şehirlere de sıçrama tehlikesini görerek istifa çağrılarına yanıt verdiğini anlatan Saparbekuly, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımız bu olaylar başlar başlamaz, halkın gerçekçi taleplerini iletme hakkı olduğunu ama bunu barışçıl ve hukuk zemininde ve karşılıklı diyalog çerçevesinde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi."

"Almatı'nın büyük bir protesto atmosferi yoktu"

Saparbekuly, hükümetin istifasının protestoların dinmesine yetmediğini ve protestoların başka yerlere de sıçradığını belirterek sosyal medyada da yoğun şekilde "halkı galeyana getirip Mangistav'a destek amaçlı sokağa dökmek için" destek kampanyası başlatıldığını dile getirdi.

Büyükelçi, "Yoksa Kazakistan'ın, özellikle sosyoekonomik açıdan birçok bölgeden daha iyi olan Almatı'nın büyük bir protesto atmosferi yoktu." diye konuştu.

Almatı'da 4 Ocak'ta protestocuların toplanmaya başladığını, gece polisin yumuşak müdahalede bulunduğunu anlatan Saparbekuly, 5 Ocak'ta olayların farklı bir boyuta döndüğünü vurguladı.

Saparbekuly, aynı gün ülkede genç askerleri kaybettiklerini belirterek Cumhurbaşkanı Tokayev'in bu olayların ardından protestolara farklı bir şekilde müdahale etmesi gerektirdiğini söyledi.

5 Ocak'ta bu kalabalığın valiliğe yönlendirildiğini aktaran Saparbekuly, "Valilik binası basılmak üzereyken bu terörist ve silahlı gruplar eş zamanlı 5 ve 6 Ocak gecesi Almatı'nın birçok noktasında silahlı saldırı düzenledi." dedi.

Saparbekuly, bunların herhangi bir protestocunun yapabileceği bir şey olmadığının, "önceden planlanmış, nasıl yapılacağı belli olan eş zamanlı silahlı terör saldırısı" olduğunun altını çizdi.

Özellikle Almatı'da çatışmaların iki gün boyunca devam ettiğini kaydeden Saparbekuly, "Böyle bir durum Kazakistan açısından büyük bir riski getirdi. Bir anda Almatı şehri devletin kontrolünden çıkmak üzereydi. Neredeyse bütün devlet binaları ele geçirildi. Bazı binalar herhangi bir şekilde karşılıksız olarak bırakılarak ele geçirildi. Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatının bölge ofisinin silahsız bırakılması büyük bir sorundur." değerlendirmesinde bulundu.

Saparbekuly, Cumhurbaşkanı Tokayev'in bu aşamada kritik bir karar alarak Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Barış Gücü'nü ülkeye davet ettiğini kaydetti.

Henüz destek gelmeden de Kazakistan'da bir kırılma noktası yaşandığını belirten Büyükelçi Saparbekuly, bu kırılma noktasının "teröristlerin, silahlı grupların, yağmacıların ve barışçıl protestolara gölge düşürecek kim varsa bunların" moralinin bozulması olduğunu söyledi.

Saparbekuly, böyle bir karar alınmasaydı Almatı'nın "komple bu silahlı ve terörist grupların eline geçme ihtimali yüksek" olabileceğini vurgulayarak vatandaşların can güvenliğinin tehlikeye atılabileceğini kaydetti.

"Aşırı terörist grupların izleri"

Büyükelçi Saparbekuly, "Güvenlik güçlerimizin arasında iki tane askerimizin kafası kesilerek bulunması bu da normal bir haydudun, yağmacının yapacağı bir iş değil. Bunun daha öncede örneklerini gördük. Başta Suriye olmak üzere, bu bölgelerdeki aşırı terörist grupların izlerini gösteriyor." diye konuştu.

O süreçte internet ve telefonlarının kapalı olduğuna dikkati çeken Saparbekuly, "Bunu da anladık ki bu grupların kendi aralarında iletişim telsizleri vardı. Savaş alanında öldürülen kendi mensuplarını savaş alanından çıkartmaya çalışması, bunların hepsini kendi izlerini yok etme taktikleri olarak algılayabiliriz." dedi.

Saparbekuly, ayrıca Kazakistan'da KazakRus çatışması ortamının oluşturulmak istendiğini de dile getirdi.

"19 Ocak'ta en son Barış Gücü evlerine dönecek"

Barış Gücü'nün iki gün önce ülkeden ayrılmaya başladığını aktaran Saparbekuly, "19 Ocak'ta en son Barış Gücü evlerine dönecek. Onların da bu dönemde Kazakistan'a gösterdiği destek kritiktir. Bu, uluslararası çerçevede yaptığımız iş birliği temelinde Kazakistan'a güzel bir destek oldu." değerlendirmesini yaptı.

Bundan sonraki dönemde Kazakistan'ın neler yapacağına ilişkin Saparbekuly, Cumhurbaşkanı Tokayev'in açıklamalarını aktardı.

Saparbekuly, toplamda 9 vilayetin bu grupların eline geçtiği ve yağmalandığını ve birçok polis noktasının da saldırıya uğradığını hatırlatarak Cumhurbaşkanı Tokayev'in olayların aydınlatılması ve yaraların sarılması gerektiğine ilişkin vurgusunu paylaştı.

Öte yandan, buradaki zafiyetleri anlamaları gerektiğini de ifade eden Saparbekuly, Cumhurbaşkanı Tokayev'in gelecek dönemde güvenlik güçlerinin eğitilmesi ve kapasitesinin artırılması, Kazakistan'ın savunma gücünün artırılması ile askerliğin Kazakistan gençleri arasında sevdirilmesine ilişkin talimatlar verdiğini söyledi.

"Biz geleceğe daha çok umutla bakıyoruz"

Büyükelçi Saparbekuly, "Biz geleceğe daha çok umutla bakıyoruz. Bizim için bir musibet, bin nasihatten iyidir diyoruz. Belki daha kötü olaylar da olabilirdi. Bu olaylar bizim için büyük bir ders olsun." dedi.

Türk halkı, devleti ve siyasi partilerinin Kazakistan halkı ve devletiyle beraber olduğunu göstermesinin çok önemli olduğunu kaydeden Büyükelçi Saparbekuly, Türk halkına teşekkür etti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER