YÖK Başkanı Özvar, Açıköğretim Sistemi 40. Yıl Etkinlikleri Açılış Paneli’ne katıldı:
GÜNDEM”Kovid19 pandemisinin neden olduğu kriz sona erdiğinde de çevrim içi eğitime ihtiyaç duyulduğu hepimiz tarafından fark edilmiştir. Uygun olan sistem; çevrim içi eğitimin faydalarından yararlanılan karma bir sistem olabilir” ”Tüm kurumlarda olduğu gibi yükseköğretim kurumlarında da dijital dönüşüm sürecine uyum sağlayarak küresel ölçekte rekabet edebilme gücü kazanmak zorunluluk haline gelmiştir”
ESKİŞEHİR (AA) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Kovid19 pandemisinin neden olduğu kriz sona erdiğinde de çevrim içi eğitime ihtiyaç duyulduğu hepimiz tarafından fark edilmiştir. Uygun olan sistem; çevrim içi eğitimin faydalarından yararlanılan karma bir sistem olabilir." dedi.
Özvar, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde Açıköğretim Sistemi 40. Yıl Etkinlikleri Açılış Paneli'nde, AÜ'nün, açık ve uzaktan öğretimde Türkiye'nin öncü kurumu olduğunu söyledi.
Salgın dönemiyle önemi daha iyi anlaşılan açıköğretim ve uzaktan eğitim sistemlerinin dünyadaki gelişmeler doğrultusunda uyarlanmasının Türkiye'nin eğitim sistemi açısından önemli bir hedef olduğunu anlatan Özvar, bu nedenle panelin, hedefleri gerçekleştirme yolunda yapılan çalışmaların değerlendirilmesi önemli olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Özvar konuşmasının ardından AÜ Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Atatürk Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın katılımıyla gerçekleştirilen oturumda da değerlendirmelerde bulundu.
Kovid19 salgınıyla etkisi hayatın her alanında hissedilen küresel değişim sonucu dijitalleşme, jeopolitik istikrarsızlık, eğitim teknolojisi ve yeni becerilere duyulan ihtiyaç gibi birçok meselenin yükseköğretim kurumlarından beklentileri değiştirdiğine vurgu yapan Özvar, şöyle konuştu:
"Pandeminin dünya çapında hızla yayılmasıyla yükseköğretimde dijital dönüşümün önemi ve gerekliliği daha iyi anlaşılmıştır. Eğitim kurumlarının salgın nedeniyle belirli dönemlerde yüz yüze dersleri durdurmak zorunda kalması tüm toplumlarda esnek ve sürdürülebilir bir eğitim sistemini olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Teknolojik ilerlemelerle birlikte hayatın hemen her alanında dijital teknolojiler hızla yer edinmiş ve dijitalleşme, dijital dönüşüm gibi kavramlar ön plana çıkmaya başlamıştır. Salgın dijitalleşme ve diğer alanlardaki küresel eğilimler yüksek öğretim kurumlarında değişimin ve dönüşümün hiç olmadığı kadar hassas ve verimli bir şekilde yönetmeye zorlamıştır. Tüm kurumlarda olduğu gibi yükseköğretim kurumlarında da dijital dönüşüm sürecine uyum sağlayarak küresel ölçekte rekabet edebilme gücü kazanmak bir gereklilik, bir zorunluluk haline gelmiştir. Gündemimize pandemi sonrası yükseköğretimde dijitalleşme konusu gelmiştir. Bu süreçten elde edilen deneyimler yükseköğretim kurumlarımızın dijital dönüşüm sürecini hızlandırma noktasında katkı sağlamıştır."
Özvar, dünyada ve tüm sektörlerde yaşanan dijital dönüşüme yükseköğretim kurumlarının ne ölçüde uyum sağlayacağının önemli olduğunu dile getirerek, yükseköğretim kurumlarının sadece dijitalleşmesi değil, dijital yaşamını ve amaçlarını da şekillendirmesinin beklendiğini belirtti.
"Birçok üniversitede dijital dönüşüm odaklı merkezler kuruldu"
Üniversitelerin artık sadece bilgi üreten değil, ARGE çalışmalarıyla somut çıktılar da elde eden kurumlar olduğunu bildiren Özvar, "Bu nedenle yükseköğretim kurumlarının değişen çağın koşullarına uyum sağlayabilmeleri için dijital dönüşüme uyum sağlamaları gerekmektedir." dedi.
Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerle yaptıkları çalışmalarda ortaya koydukları en büyük çabanın tam da bu noktada ortaya çıktığını dile getiren Özvar, "Dijital dönüşümün meslekler ve sektörler üzerindeki etkileri sonucu ortaya çıkan yeni yeteneklerin öğrencilere ve öğretim elemanlarına kazandıracak bir yapı oluşturulmak zorundadır. Ayrıca yükseköğretim kurumlarının dijitalleşmenin olanaklarından faydalanarak toplumsal sorunlara çözümler sunması ve toplumsal değişime de yön vermesinin yine Yükseköğretim Kurulu ve kurumları olarak temel gündem maddelerimiz arasında yer aldığını sizlerle paylaşmak isterim." ifadelerini kullandı.
Özvar, şöyle konuştu:
"Bu doğrultuda yükseköğretimde dijital dönüşümün kapsamlı ve detaylı bir şekilde ele alınmasının fevkalade önemli olduğunun altını da bu vesileyle çizmek isterim. Dijital dönüşümün yüksek öğretim kurumlarında etkin bir şekilde yürütülebilmesi ancak farklı türden dijital yeteneklerin dikkate alınarak bu doğrultuda dijitalleşme çalışmalarının gerçekleştirilmesi dijitalleşmenin ölçülmesi, değerlendirilmesi ve kurumun olgunluk düzeyinin belirlenmesiyle ancak mümkündür. Bu açıdan yüksek öğretim kurumların mevcut değişimin getirdiği yeniliklere ayak uyduracak, dijital dönüşümlerini güncel teknolojilerle sürdürmeye çalışmak zorundadır."
YÖK tarafından hayata geçirilen Dijital Dönüşüm Projesi'nin, dijitalleşmede atılan önemli bir adım olduğunu, birçok üniversitede dijital dönüşüm odaklı merkezler kurulduğunu vurgulayan Özvar, "İnsan kaynağının dijital çağa uyumlu eğitimlerle, donanımlı hale getirilmesine yönelik dijital okuryazarlık dersleri, dijital dönüşüm, konferans ve seminerleri ve sanayiakademi iş birlikleri gerçekleştirilmektedir. Pandemi sürecinde uzaktan eğitim süreçleriyle ilgili yapılan SWOT analizlerinde programın esnekliği, bilgiye hızlı erişim, bilginin hızlı doğrulanması, öğretim faaliyetlerinin iyi bir şekilde yürütülmesi için gerekli olan materyallere hızlı erişim çeşitli çevrim içi öğretim değerlendirme araçlarına açıklık ve mali tasarruf gibi güçlü yönlerin ortaya çıktığı, çevrim içi eğitim tarafından belirlenen yeni ortamlara uyum, belirli yeterliklerin yeniden değerlendirilmesi, pedagojik becerilerin vurgulanması gibi fırsatların değerlendirilebileceği vurgulanmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
Çevrim içi eğitimde yaşanan olumsuzlukların giderilmesi
Prof. Dr. Özvar, bunun yanı sıra çevrim içi eğitim konusu ile ilgili bazı olumsuzlukların gündeme geldiğine dikkati çekti.
Bunların da ele alınması gerektiğini kaydeden Özvar, "Elektronik cihazların önünde geçirilen zamanın artması nedeniyle hareketsiz yaşam tarzı maalesef artmıştır. Derslerin, seminerlerin izinsiz olarak kaydedilmesi ve daha sonra sahibinin rızası olmadan internette yayınlanması da önemli bir sorun olarak karşımızda bulunmaktadır." dedi.
"Telif hakkı ihlali yapılmasına da dikkat edilmesi ve çekilmesi gereken önemli bir sorun alanı haline geldiğini sizlerle paylaşmak isterim." diyen Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bahsedilen güçlü yönleri ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmek, zayıf yönleri ve olumsuzlukları en aza indirebilmek hepimizin en önemli görevleri arasında bulunmaktadır. Kovid19 pandemisinin neden olduğu kriz sona erdiğinde de çevrim içi eğitime ihtiyaç duyulduğu hepimiz tarafından fark edilmiştir. Eğitimde kamu politikalarının geliştirilmesi, dijitalleşmeye güçlü yatırım yapılması ve elektronik öğrenme süreçlerde yeni teknolojinin uygulanması dikkate alınması gereken önemli hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda uygun olan sistem; çevrim içi eğitimin faydalarından yararlanılan karma bir sistem olabilir. Tüm bu koşullar öğretimin tüm paydaşları tarafından çok iyi analiz edilerek dijital dönüşümü somutlaştıran politikaların üretilmesi üretilmesini zorunlu kılmaktadır. "
Açıköğretimde güncelleme
Türkiye'de açıköğretimin geldiği konum itibarıyla da bir dönüşüme ihtiyacı olduğuna değinen Özvar, "Dünyada gerçekleşen dijital dönüşümlere paralel olarak başta Anadolu Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi olmak üzere, üniversitelerimizde uygulandığı haliyle açıköğretimin mevcut biçimini güncellendirme ve çeşitlendirmeye ihtiyaç duymaktayız." diye konuştu.
Özvar, sözlerini, "Temel hedefimiz açık, uzaktan ve hibrit harmanlanmış modelleri mümkün olduğu kadar çeşitlendirmektir." diye tamamladı.
AÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ak, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünüvar ve Atatürk Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Çomaklı da açıköğretim ve dijitalleşme konularında değerlendirme yaptı.
YÖK Başkanı Erol Özvar, açılış paneli öncesinde Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti, Anadolu Üniversitesi Senato Toplantısı'na katıldı.
İlginizi Çekebilir
Nitelikli dolandırıcılık ve Yasa dışı bahis operasyonu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde "Nitelikli Dolandırıcılık ve Yasa Dışı Bahis" suçlarına yönelik Jandarma tarafından düzenlenen "SİBERAĞ-10" operasyonlarında hesaplarında 225 milyon lira işlem hacmi bulunan 48 şüpheli yakalandığını duyurdu.
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.