Soykırım mağduru Boşnak anneler İdlibdeki drama sessiz kalmadı
GÜNDEMPodrinja Bratunac Anneleri Derneği Başkanı Suhra Sinanovic: Bugün İdlibde yaşananların benzeri 1990larda Bosnada yaşandı. Artık savaşların yaşanmamasını istiyoruz. Anneler sevdiklerinin arkasından gözyaşı dökmesin
SARAYBOSNA (AA) Bosna'daki savaşta (19921995) çocuklarını, eşlerini ve sevdiklerini kaybeden savaş mağduru Boşnak anneler, son günlerde İdlib halkının yaşadığı drama sessiz kalmadı.
Esed rejimi ve Rusya'nın İdlib bölgesine saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalan ailelerin acı hikayeleri, 1990'larda katliamlara, işkencelere, soykırıma maruz kalan Boşnak halkını da derinden etkiledi.
Srebrenitsa'da 1995'te yaşanan soykırımda sevdiklerini kaybeden Boşnak anneler, bugün Suriye'de yaşam mücadelesi veren masumlara destek mesajı gönderirken, artık savaşların sona ermesi çağrısında da bulundu.
Podrinja Bratunac Anneleri Derneği Başkanı Suhra Sinanovic, yaptığı açıklamada, bugün İdlib'de yaşananların benzerinin 1990'larda Bosna'da yaşandığını anımsatarak, "Artık savaşların yaşanmamasını istiyoruz. Anneler sevdiklerinin arkasından gözyaşı dökmesin." diye konuştu.
Srebrenitsa soykırımında eşini kaybeden Sinanovic, bugün Suriyelilerin benzer acılar yaşadığını ve bu nedenle onlara destek olmak istediklerini belirterek, "Bosna'daki savaş bittiğinde 'bir daha savaş olmasın' çağrısında bulunmuştuk ancak her gün yeni bir savaş bölgesi ortaya çıkıyor." dedi.
Srebrenitsa Kadınları Derneği Başkanı Hajra Catic de dünya Srebrenitsa'daki çığlıklara sessiz kaldığı için bugün Suriye'nin de aynı acılardan geçtiğini dile getirerek, "Savaşın üstünden 25 yıl geçti ama biz hala yakınlarımızı arıyoruz. Hala yıllar önce kaybettiğim oğlumun bedenine ulaşmaya çalışıyorum." ifadelerini kullandı.
"Suriyeli kadınların da Boşnak kadınlarla aynı kaderi paylaştığını gördüm"
Savaşta tecavüze uğramış kadınların haklarını savunan Savaşın Kadın Mağdurları Derneği Başkanı Bakira Hasecic ise geçen yıl Türkiye'de kalan Suriyeli aileleri ziyaret ettiğini ve bu ziyarette Suriyeli kadınların da Boşnak kadınlarla aynı kaderi paylaştığını gördüğünü anlattı.
Bosna'daki savaşta Sırpların büyük katliamlar yaptıklarını, kadınlara tecavüz ettiklerini, çocukları dahi öldürdüklerini söyleyen Hasecic, "Bugün Suriye'de olanlar da Bosna'da yaşananların kopyası. Uluslararası toplum savaşların durdurulmasını isteseydi, Srebrenitsa soykırımı olmazdı." dedi.
Srebrenitsa soykırımında 20 yakın akrabasını kaybeden Kadefe Rizvanovic, Suriyeli anneleri çok iyi anladığını vurgulayarak, "Aç kalmanın, zor koşullarda yaşamanın ne olduğunu iyi bilirim. Orada yaşananları izlemek acı veriyor, zira biz de aynısını yaşadık." şeklinde konuştu.
Suriye'deki savaşın durdurulması çağrısında bulunan Rizvanovic, "Geleceğe umutla, sevgiyle ve barışla bakan günler yaşayalım." ifadelerini kullandı.
Soykırımda üç oğlunu ve eşini kaybeden Mejra Djogaz da "Savaşlar artık bitsin ve insanlar evlerine dönsün. Bizim yaşadıklarımızı bir daha hiç kimse yaşamasın." dedi.
İlginizi Çekebilir
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?
Yetkisiz çakar ve ruhsatsız silaha cezalar arttırıldı
Yetkisiz çakar kullanımına ve ateşli silahlara yönelik cezaların artırılmasını da içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.