© Müzakerat 2017 - 2021

Postmodern darbenin 22. yılı

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, 28 Şubat postmodern darbesinin 22. yılı dolayısıyla Beyazıt Meydanında basın açıklaması düzenlendi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta: 28 Şubatın acıları ve kederleriyle değil, Türkiyenin kazandıklarıyla ve başarılarıyla övünen bir iktidar olarak karşınızdayız. Milleten aldığımız güçle bugüne kadar geldik. Muhtar bile olamaz denilerek, manşetlerin atıldığı Türkiyeden bir genel başkan, lider, cumhurbaşkanı çıkaran Türkiye haline geldik AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan: 28 Şubat bin yıl sürecek demişlerdi. Anadolunun, milletimizin darbesiyle 5 yılda tarumar edildi. 28 Şubatçılar AK Parti hükümetleri döneminde mahkemeye çıkarılarak, cezalara çarptırıldılar

İSTANBUL (AA) AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, 28 Şubat'ın acıları ve kederleriyle değil, Türkiye'nin kazandıklarıyla ve başarılarıyla övünen bir iktidar olduklarını belirterek, "Milleten aldığımız güçle bugüne kadar geldik. 'Muhtar bile olamaz' denilerek, manşetlerin atıldığı Türkiye'den bir genel başkan, lider, cumhurbaşkanı çıkaran Türkiye haline geldik." dedi.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, 28 Şubat "postmodern darbesi"nin 22. yılı dolayısıyla Beyazıt Meydanı'nda basın açıklaması düzenlendi.

Leyla Şahin Usta, burada yaptığı konuşmada, Beyazıt Meydanı'nda sağ yumrukları havada "Özgürlük türküleri biter mi" diye marşlar okudukları günlerin yeniden hafızalarında canlandığını söyledi.

28 Şubat'ın siyasi irade zayıflatılarak, yerine vesayet odakları, cuntacılar, ekonomi ve medya patronlarının Türk milletinin iradesinin üstüne geçirilmeye çalışıldığı bir süreç ve postmodern darbe olduğunu aktaran Usta, "22 yıl sonra bile o kara günlerin, millet iradesinin üstünde kendisini güç olarak görmeye çalışanların hiçbirinin isminin olmadığı, onların hiçbir hükmünün olmadığı, tam tersine millet iradesinin daha da güçlenerek, 28 Şubat sürecinden çıktığı bir gündeyiz. Bu Türkiye'nin başarısıdır. Bu hak ve özgürlükler için Türkiye'de sivil itaatsizlik eylemleri olarak yapılmış en geniş katılımlı 28 Şubat sürecindeki yapılan eylemlerin aslında bir direnişin en mükemmel göstergesidir." diye konuştu.

O dönemde insanların okullardan ve işlerinden atıldığını, eğitim almaya çalışanların, inancına göre yaşamak isteyenlerin, imam hatipte okumak isteyenlerin cezalandırıldığı hatırlatan Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Haklı olduğumuzu bilerek, bu davadan asla vazgeçmeyeceğimizi beyan ederek, yola devam ettik. Tek bir kaldırım taşı dahi sökmeden, hiç kimseye, hiçbir cana ve mala zarar vermeden bu mücadeleyi yürüttük. Çevreye ve insana zarar vermedik. Atıldığımız okulların sıralarına tek bir çizik dahi atmadık, tek bir cam kırmadık. Çünkü biz haklıydık ve haklı olduğumuz yolda mücadele edeceğimize inanarak bunu sürdürdük. Artık 28 Şubat'ın acıları ve kederleriyle değil, tam tersine Türkiye'nin kazandıklarıyla ve başarılarıyla övünen bir iktidar olarak karşınızdayız. Milleten aldığımız güçle bugüne kadar geldik. 'Muhtar bile olamaz' denilerek, manşetlerin atıldığı Türkiye'den bir genel başkan, lider, cumhurbaşkanı çıkaran Türkiye haline geldik. Bu mücadelenin en başında dimdik ayakta duran Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen bu mücadele bugünün başarısının en büyük teminatıdır."

"Aynı inanç, direnç, güç ve ruhla meydanları doldurmaya hazırız"

Usta, Mısır ve Suriye'de yapıldığı gibi dış güçlerin kullandıkları piyonlarla Türkiye'deki vatandaşları da birbirine düşürüp, içeriden bölmeye ve yıkılmaya çalıştıklarını fakat Türk milletinin buna izin vermediği ve asla da vermeyeceğini vurguladı.

Aynı inanç, direnç, güç ve ruhla meydanları doldurmaya hazır olduklarına işaret eden Usta, "Vatanımız, milletimiz, bayrağımız, milletimiz için her daim hazırız' demek için tekrar buradayız. Allah, inşallah ne 28 Şubat'ı ne 15 Temmuz'u bir daha bu devlete ve millete yaşatmasın." dedi.

28 Şubat döneminin siyasetinde, medyasında, ekonomisinde güç sahibi olarak, darbeyi hararetle savunup yapanların bugün tarihin kara sayfalarında birer leke olarak kaldıklarının altını çizen Usta, "Hiçbirinin ne bir itibarı ne bir makamı kalmıştır. Millet aslında en büyük cevabı vermiştir. Okuldan, işten atılırken de hep şunu hayal ettik, 'Bir gün hakkımızı alacağız ve bu ülke için çalışacağız' dedik. Türkiye bugünlere kavuştu. Bundan sonra da bu noktadan geri adım atmayacaktır." değerlendirmesini yaptı.

"Unutursak, aynı yerden pusuya düşeriz"

AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan da 28 Şubat darbesi başta olmak üzere 15 Temmuz, 27 Nisan, 1980, 1960 ve 1971 darbelerinin faillerini, millet iradesine darbe vuran cuntacıları kınadığını ifade etti.

Darbeleri ve darbecileri unutmadıklarını ve unutmayacaklarını dile getiren Turan, "Unutursak, aynı yerden pusuya düşeriz. Milletin iradesine, seçilmiş hükümete gayrimeşru bir şekilde darbe yapanlar, millete, tarihe, memlekete ve devlete ihanet etmişlerdir. Demokrasiye darbe, millete ihanettir." dedi.

Beyazıt Meydanı'nın geçmişte dramlara, acılara, gözyaşlarına, saldırılara şahit olduğunu hatırlatan Turan, kadınların üniversitelerden güvenlik kuvvetleri zoruyla yerlerde sürüklendiğini, okullara girenlerin ikna odalarına alındığını ve inancı ile eğitimi, yaşamı ve geleceği arasında tercih yapmaya zorlandıklarını anlattı.

Hasan Turan, "28 Şubat bin yıl sürecek demişlerdi. Anadolu'nun, milletimizin darbesiyle 5 yılda tarumar edildi. 28 Şubatçılar AK Parti hükümetleri döneminde mahkemeye çıkarılarak, cezalara çarptırıldılar. Bir daha bunun tekerrür etmemesi için uyanık olmak durumundayız. Zira 28 Şubat'ın bu memlekete yaşatanlar başka ülkelerden gelmediler. Onların ruhu, çocukları aramızda dolaşıyorlar. Sinsi bir şekilde pusuda bekliyorlar." ifadelerini kullandı.

İl Başkanı Bayram Şenocak ise tarihe kara bir leke olarak sürülen 28 Şubat sürecinin siyasal, toplumsal ve ekonomik boyutları olduğunu anlattı.

"Bir nesil toplumsal hayatın dışına çıkartıldı"

AK Parti İstanbul İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Necati Karagöz de partinin genel merkezince Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması metnini okudu.

Türkiye'nin 28 Şubat 1997'de "demokrasiye balans ayarı" bahanesiyle karanlık bir sürecin içerisine itildiği belirtilen açıklamada, demokrasiyi bir türlü hazmedemeyen vesayet odaklarının, yetkilerinin dışında devlet gücünü kullanarak, millet iradesiyle seçilen siyasi iradeye müdahale etme girişiminde bulunduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, "Tanklardan aldıkları güçle devirlerinin bin yıl süreceği rüyasını görenler, birliğimizi ve bütünlüğümüzü gasbetmeye teşebbüs etmiş ancak bu devletin gerçek sahibi olan milletimizin iradesine vurulmaya çalışılan pranga Allah'ın izniyle 10 yıl sürmeden tarihin derinliklerinde kaybolup gitmiştir." ifadesi kullanıldı.

İrtica kılıfıyla vatandaşların düşünce ve inanç özgürlüğünü zapturapt altına almaya yönelik gerçekleştirilen postmodern darbe sonrası siyasi, idari, hukuki, ekonomik ve toplumsal alanlarda yaşanan dönüşümlerin onarılması güç değişimlere neden olduğu aktarılan açılamada, şunlar kaydedildi:

"Demokrasi faciası yaşanan Türkiye'de dini inançları gerekçesiyle eğitim ve çalışma hakları başta olmak üzere sosyal ve ekonomik haklarından yoksun bırakılan bir nesil toplumsal hayatın dışına çıkarıldı. İnançlarının yükümlülüğünü yerine getiren başörtülü kadınlarımız bu nedenle bedel ödedi, çok acılar çekti. Bugün gözyaşları dindi, yaralar kapandı ancak izleri asla silinmedi. O gün hakları zorla elinden alınanlar, siyaset yapması engellenenler, başörtüsü nedeniyle eğitim hakkından edilenler bugün TBMM'de milletimize hakkıyla hizmet etmektedir. Siyaset sahnesinden silinmesi için okuduğu şiir gerekçe gösterilerek 'muhtar' olmasına dahi tahammül edilemeyen Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün milli iradeden aldığı güç ve inançla, vesayetçilerden, zulmedenlerden ve darbecilerden hukuk yoluyla hesap sormaktadır. Aziz milletimiz 15 Temmuz alçak darbe girişiminde demokrasi destanı yazarak Anadolu topraklarında darbeler tarihine nokta koymuştur."

Partililerin "28 Şubat Türkiye'nin ayağına vurulan bir prangadır", "28 Şubat utanç tarihidir", "İkna olmadık", 28 Şubat inananlara karşı topyekun savaştır" gibi pankartlar taşındığı programa, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Osman Boyraz ve Emine Sare Aydın Yılmaz ile il teşkilatı mensupları katıldı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER