Netanyahu Filistinlilerin varlığını kabul etmiyor
GÜNDEMVizyon Siyasi Kalkınma Merkezi İsrail Çalışmaları Uzmanı Selahadin Avavde: Netanyahu, Filistinlilerin varlığına inanmayan bir şahsiyet, çözüm odaklı bir siyasetçi değil. Herhangi bir değişime yol açacağına inanmıyorum Gazeteci Muhammed Hayri: Şu anda Knessetde daha az Arap, daha az kadın ve daha fazla dindar Yahudi var. İsrail devleti gittikçe Yahudi kimliği ön plana alan bir devlet haline geliyor
ANKARA (AA) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistinlilere yönelik katı tutumunun değişmeyeceğini savunan Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi İsrail Çalışmaları Uzmanı Selahadin Avavde, "Netanyahu, Filistinlilerin varlığını kabul etmeyen bir şahsiyet, çözüm odaklı bir siyasetçi değil. Herhangi bir değişime yol açacağına inanmıyorum." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) "İsrail Genel Seçimleri: Yerel ve Bölgesel Etkileri" paneli düzenlendi.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Muhittin Ataman'ın moderatörlük yaptığı panele, Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eldar Hasanoğlu, Sakarya Üniversitesinden araştırmacı Haydar Oruç, Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi İsrail Çalışmaları Uzmanı Selahadin Avavde ve Gazeteci Muhammed Hayri konuşmacı olarak katıldı.
Panelde 9 Nisan’da İsrail’de düzenlenen genel seçimlerin İsrail'in iç siyasetine, kimlik sorununa, dış politikasına ve bölgesel faaliyetlerine muhtemel etkileri ele alındı.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ataman, seçimlerde mevcut Başbakan Netanyahu'nun partisi Likud ve rakibi eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ve Yair Lapid liderliğindeki BeyazMavi koalisyonunun 35'er sandalye kazandığını söyledi.
İsrail'in dünyanın en parçalı siyaset yapılarından birine sahip olduğunu belirten Ataman, hükümeti kurma görevi verilen Netanyahu’nun 6 partiyi bir araya getirerek hükümet kurmak zorunda olduğuna işaret etti.
"İsrail'in sağa kayması uluslararası ilişkilerin sonucu"
Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hasanoğlu son seçimlerin sağcıların zaferi olduğunu söyledi.
Netanyahu'nun hükümeti kurabilmesi için bütün sağ partilerin desteğine ihtiyacı olduğuna değinen Hasanoğlu, "Netanyahu hükümet kurmak için Avigdor Liberman'ın lideri olduğu İsrail Evimiz Partisi'ne ihtiyaç duyacak. Liberman kampanya döneminde seküler söylemler kullandı, bu yüzden dindar ve seküler ilişkisinin gerileceği söylenebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Hasanoğlu, son seçimlerde sağcı partilerin güçlü çıkmasının dış ilişkileri çok etkilemeyeceğini savunarak, "Sağ partiler uzun zamandır iktidarda. İsrail'in sağa kayması uluslararası ilişkilerin getirdiği bir sonuçtur." diye konuştu.
Türkiye ile İsrail arasındaki sorunlar
Sakarya Üniversitesinde araştırmacı Oruç, Netanyahu liderliğinde yeni bir hükümetin kurulması halinde yeni dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki sorunların devam edeceğini ifade etti.
İki ülke arasında birçok soruna değinen Oruç, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye ile İsrail arasında Suriye meselesi ve Kuzey Irak konusunda farklılaşma söz konusu. Doğu Akdeniz'de son dönemde yaşananlar ve Katar'a yönelik abluka konusunda ayrışma var. Yine İsrail, Suriye’de F35 kullanmasına rağmen, Türkiye’nin F35 almasını istemiyor."
Oruç, İsrail'in bölgesel güç mücadelesi bağlamında Türkiye'ye geri adım attırmak istediğini iddia ederek, "Türkiye'nin Kudüs ve Mescidi Aksa konusundaki pozisyonu, İsrail'i çok rahatsız ediyor. Bu nedenlerden dolayı yeni dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimli ilişkilerin ciddi anlamda çözüleceğini düşünmüyorum." dedi.
"İsrail’de yaşayan Araplar ırkçılığa maruz kalıyor"
Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi İsrail Araştırmaları Uzmanı Avavde, İsrail seçimlerinin ardından Filistinliler için olumlu bir beklentisi olmadığını vurguladı.
Netanyahu’nun katı tutumunun değişmesini beklemediğini kaydeden Avavde, "Netanyahu Filistinlilerin varlığını kabul etmeyen bir şahsiyet. Çözüm odaklı bir siyasetçi değil. Herhangi bir değişime yol açacağına inanmıyorum." dedi.
Öte yandan, Körfez ülkelerinin son 2 yılda Netanyahu hükümetiyle geliştirdiği ilişkilere dikkati çeken Avavde, "Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ile olan diyaloglarında Filistin meselesini görmezden geliyor." ifadesini kullandı.
Gazeteci Hayri ise İsrail seçimlerini ve sonrasında oluşan siyasi tabloyu değerlendirdiği konuşmasında, "İsrail vatandaşı bir Arabım. İsrail’de 1,5 milyon İsrail vatandaşı Arap bulunuyor. İsrail’de yaşayan Araplar ırkçılığa maruz kalıyor, ayrımcılıkla yüzleşiyorlar." diye konuştu.
Meclisteki Arap parlamenterlerin azlığına dikkati çeken Hayri, "Şu anda Knesset'de daha az Arap, daha az kadın ve daha fazla dindar Yahudi var. İsrail devleti gittikçe Yahudi kimliği ön plana alan bir devlet haline geliyor." yorumunu yaptı.
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?