© Müzakerat 2017 - 2021

Microsoft Türkiye ARGE Merkezi açılış töreni

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç: ”Microsoft Türkiye ArGe Merkezi’nde yürütülecek çalışmalarda yer alacak olan ülkemizin parlak gençlerinin kısa zaman içerisinde çok önemli projeler geliştireceğine inancımız tam” ”Türkiye’nin sahip olduğu yetişmiş, kalifiye genç insan kaynağına ve potansiyeline yatırım yapan kimsenin kaybetmeyeceğini dün olduğu gibi yarın da göreceğiz”

İSTANBUL (AA) Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Microsoft Türkiye ArGe Merkezi'nde çok önemli projelerin geliştirileceğine inandıklarını belirterek, "Artık günümüzde şirketlerin yaşam döngüsü; inovasyon, ArGe ve yenilikçi teknolojilere adaptosyona bağlı. Aksi takdirde rekabetçi olamıyor ve tarih sahnesinden siliniyorlar." dedi.

Koç, Microsoft Türkiye bünyesinde faaliyet gösterecek Microsoft ARGE Merkezi’nin açılış töreninde konuştu.

Teknoloji alanında faaliyet gösteren diğer firmaları olduğu gibi Microsoft Türkiye’nin de çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirten Koç, "Microsoft Türkiye ArGe Merkezi’nde yürütülecek çalışmalarda yer alacak olan ülkemizin parlak gençlerinin kısa zaman içerisinde çok önemli projeler geliştireceğine inancımız tam. Ben de eski bir ArGe mühendisi olarak söyleyebilirim ki ArGe, her şeyden önce merak ve yaratıcılık ister. Diğer ülkeler ile olan rekabet sahnesinde, ArGe faaliyetleri büyük önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı.

Her krizin beraberinde yeni fırsat getirdiğini söyleyen Koç, "Pandemiyle dijital teknolojiler ve büyük ölçekli veri akışlarının hayatımızı değiştirdiğini görüyoruz. Haziran ayında 2021 yılının en değerli 100 markası açıklandığında gördük ki pandemi olmasına rağmen, 100 küresel markanın toplam marka değerleri 7 trilyon dolara ulaştı. Dijital dönüşüm ve ArGe sayesinde, 'gelişmiş ülkelerin teknolojiyi, gelişmekte olan ülkelerin de ürünleri ürettiği’ uluslararası iş bölümünde köklü değişimler yaşanmaktadır. Pandeminin de etkisiyle hızla dijitalleşen iş modelleri rekabetin de doğasını değiştirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Koç, rekabet gücünü oluşturan iki önemli unsur olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Biri verimlilik, diğeri ise inovasyon. Nasıl ki, insanlık tarihine damgasını vuran sanayi devrimleri, hayatın her aşamasına etki ederek; üretim yöntemleri, iş yapış şekilleri ve tüketim alışkanlıklarını değiştirdiyse, dijital dönüşüm süreci de dünyayı yeniden şekillendirmektedir. Nesnelerin internetinden 5G’ye, blokzincirden bulut teknolojisine, yapay zekâdan 6G ile hayatımıza girmesi beklenen duyuların internetine kadar yeni ve yenilikçi teknolojileri ArGe süreçlerimize entegre etmemiz gerekiyor. Patentin de önemini sıklıkla vurguluyoruz.

Buna karşın, patentlerin de günümüz dünyasında eskisi kadar önemli olup olmadığı da yeni tartışma konusu. Yapılan bir araştırmaya göre, patentlerin yaklaşık yüzde 97’si dosya masraflarını dahi karşılamaya yetecek değere ulaşmıyor. Patentleme işlemlerinin artık belli başlı sektörlerde bir ihtiyaç olduğunu kanıksamamız gerekiyor. Tabii sözlerimiz yanlış anlaşılmasın, Intel’de 60’ın üzerinde patent sahibi olan bir isim olarak bu gerçekliklere vurgu yapıyorum. ArGe çıktılarının korunması teknoloji üreten ve geliştiren firmalar ile girişimciler için önemini korumaya devam edecek. Rekabetçi olan piyasa koşullarında, almış olunan patentler sayesinde rakiplerinize üstünlük sağlayabilme ihtimaliniz hala var."

"Şirketlerin yaşam döngüsü; inovasyon, ArGe ve yenilikçi teknolojilere bağlı"

ArGe çıktısının, buluş ya da nasıl bir iş süreci içerisinde patentleme işlemine ihtiyaç duyduğunu bilmenin önemine dikkat çeken Ali Taha Koç, "Artık günümüzde şirketlerin yaşam döngüsü; inovasyon, ArGe ve yenilikçi teknolojilere adaptosyona bağlı. Aksi takdirde rekabetçi olamıyor ve tarih sahnesinden siliniyorlar. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak bulut bilişimin kamuda kullanımından sağlıkta yapay zekâ konusuna kadar birçok proje yapıyoruz." diye konuştu.

Koç, yaptıkları çalışmalardan örnekler vererek, şunları kaydetti:

"Türkiye Kamu Bulut Bilişim Stratejisi ve Eylem Planı ile kamuda bulut bilişim kullanımının yaygınlaştırılması, bu sayede kamu kurumlarının yeni nesil teknolojilere daha uygun maliyetlerle erişmesi, kaynak kullanımında ve hizmet sunumunda etkinliğin artırılmasını amaçlamaktayız. Ayrıca Gazi Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen Türk Beyin Projesi (TBP) ile, yapay zekâ algoritmalarının beyin tümörü olan hastaların MR’larını incelemesini ve beyinde bulunan anormal bölgelerin tespitini ve sınıflandırılmasını 5 ila 10 saniyeye kadar düşürerek yapmasını sağladık. Ülkemizde bir ilk olan bu projeyi yaparken bizler TBP’nin doktorların yerini almasını hedeflemedik. Doktorların işlerini kolaylaştırmak adına hizmete sunulmuş bir karar destek sistemi vazifesi görmesini amaçladık ve bu doğrultuda doktorlarımız tarafından başarılı bir şekilde kullanılmaya devam ediyor. Benzer şekilde; Dijital Dönüşüm Ofisi Sayısal Göz Projesi (The Digital Eye) yakın zamanda sizlerle paylaşacağımız bir diğer çalışmamız."

"Türkiye'nin potansiyeline yatırım yapan kimse kaybetmeyecek"

Sağlık alanındaki çalışmalarına değinen Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, "Mamografi görüntülerinin değerlendirilmesinde yeni bir 'Göz' olarak kullanılmaya başlanacak yapay zekâ çalışmamız, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi ile Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesinde test edilmekte. Projemize Sayısal Göz adını vermemizin nedeni, bu çalışmayı vücudumuzdaki diğer organlar için de kullanabilecek olmamız. Karaciğer naklinden, Kovid19 tespitine, böbrek taşı tespitine kadar birçok alana yönelik çalışmalarımız ilgili paydaşlarla devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

Koç, Microsoft’un çalışmalarını yakından takip ettiklerini anımsatarak, "Ortak çalışma alanlarına sahibiz. ArGe alanında yürüteceğiniz faaliyetlere her zaman desteğimiz tam. Türkiye’nin sahip olduğu yetişmiş, kalifiye genç insan kaynağına ve potansiyeline yatırım yapan kimsenin kaybetmeyeceğini dün olduğu gibi yarın da göreceğiz." diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER