Meral Akşener yaşananları tek tek anlattı
POLİTİKAİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı canlı yayında Millet İttifakı ve gündeme ilişkin merak edilenleri yanıtladı. Akşener, 'masadan neden kaltığı' sorusuna "Herkes bana masadan kalktı diyor ama, masa kalktı" yanıtını verdi. Akşener, 'adayın açıklandığı gün yüz ifadesinin neden asık olduğu' sorusunu ise "İmza koymuşum ben. Öyle şey olur mu? Tuhaf bir ışık gelmiş, bir tarafım yok gibi görünüyor. Bu dünyada eşim dahil, oğlum hariç, hiç kimse zorla bir şey yaptıramaz." diye yanıtladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HaberTürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
Akşener'in gündeme ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
ADAY AÇIKLANDIĞI GÜN AKŞENER'İN YÜZ İFADESİ NEDEN ASIKTI?
O görüntüleri incelettim, arkadaşlara baktırdım. Tuhaf bir ışık gelmiş, bir tarafım yok gibi görünüyor. Ama sonra diğer fotoğrafta bir sorun yok. Ben aslında mutsuz değildim, öyle bir durum yok. İmza koymuşum ben, öyle bir şey olur mu? Bu dünyada eşim dahil, oğlum hariç, hiç kimse zorla bir şey yaptıramaz.
MASADAN NEDEN KALKTI?
Müzakereye kapalı bir ortam olmuştu. Siz bir teklif ortaya koyuyorsunuz, diğer 5 kişi tek bir konuda karar almış ve geri gitmiyor. Siz de bunun tartışmasını arz ediyorsunuz. Dolayısıyla, bana herkes masadan kalktı diyor ama, masa kalktı, masada oturmaya devam ettim.
Biz orada 6 kişi, her birimizin birey olarak hayata bakışı, hayata baktığımız yerde prolemlere çözüm anlayışı, duruşumuz birbirinden farklı. O masanın en büyük kıymeti Türkiye'nin büyük bir siyasi ve sosyal alanını temsil etmesi. Orada oturuyorsunuz, öncelikle farklılıklarına saygı duymayı öğreniyorsunuz. Sonuç itibariyle elbette birçok konuda ortaklaşabilmek için pek çok münakaşa, müzakere ve ondan sonra bir noktaya geliş oluyor.
"METNİ KENDİM, YAZDIM SERTTİ SERT OLMALIYDI"
O metni kendim yazdım. Evet sertti, sert olmalıydı. Ben tarihçiyim neticede, sosyal bilimciyim. 28 yıldır aktif politika yapıyorum. Bir siyasi partinin mutfağını yönettim. Sert olarak algılanabilir; ama aslında net olmasına dikkat ettim. Aşırı netlikler genel olarak sinir bozar. Bu 'hayır biz beşimiz böyle düşünüyoruz, senin önerilerin herhangi bir takdire uygun değil' gibi tutum alınırsa, o zaman net olursunuz. Kendimden bahsediyorum, kişisel olarak hiçbir şeyin talibi değilim.
ERSAN ŞEN'İN ADAYLIK AÇIKLAMASI
Ersan Bey'i çok severim, huzurunuzda aracılığınızda teşekkür ederim. Kendisini evimde ağırlamak isterim. En fazla taş atıldığı zaman kendimi şeytan taşlamasında hissettim. Ben hacca gitmiş insanım. O gün Ersan hoca, sizin kanalınızda bizimle ilgili çok kolay değildi o sözleri söyleyebilmek. Benim için çok kolay değildi o sözleri söylemek. Ben kendisinin fikirlerini almak istedim, konuşacaktım kendisiyle, daha müzakere sona ermediği için. Çok insan tarafından saygınlığı olan hocamız. Evimde yemekte ağırlayıp fikirlerinden faydalanacağım.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ'LA GÖRÜŞME
22.30 gibi Ekrem Bey beni aradı, 'yola çıktımİ gelebilir miyim, Mansur Bey'i de alacağım' dedi. 'Hay hay' dedim. 'Kemal Bey'in haberi var mı?' dedim 'evet' dediler. Sonra bir haber çıktı beni değil, iki başkanı rencide eden bir haber. Arkadaşları iş çeviriyorlarmış haline getiren. Kendileri talep etti, kendileri iptal etti. Sonra dedim ki, 'ne olur ne olmaz, ben size bir arkadaşımı göndereyim, onun arabasıyla gelin, en azından görünmeyin.' Geldiler, sonra bazı seçenekler ileri sürdüler. Şu an izin almadığım için söyleyemem. Bu iki arkadaşımızın popülerliği benden fazla. Bu süreçte aktif olmaları gerekiyor ama belediye başkanı görevi üzerinden yardım etmek başka bir şey, bu kampanyada ve sonrasında taşın altına ellerini ve gövdelerini koyacaklarının da ispatı lazımdı.
Biz önce üçümüz uzlaştık. Konuşurken ortaya çıkan bir şeydi yardımcılık görevi. Sonra gittiler. Saat 9.30'du Kemal Bey beni aradı. 'İki arkadaşımız sizi ziyaret edecekler, bilginiz olsun' diye. Bunun üzerine ben de dedim ki, 'dün iki başkan sizin bilginiz dahilinde geldiler ve konuşma yaptık. Ben yazıya döküyorum bazı şeyleri. Size iletilmek üzere yazı haline döktüm, bunları gönderdim' dedim. 'Bu bilgiler size geldi mi' dedim, 'evet' dedi, 'benim görüşlerimi getirecekler' dedi. 9.30'da onlar geldi eve tekrar, yeniden el sıkıştık, sonra ben partiye gittim. Perşembe günü GİK'ten şu kişileri şöyle götür dendi, oyladık.
"HERKES HAKKINI HELAL ETSİN"
Önerimizin arkasında durma kararı çıktı. 9,30'daki toplantı sonrası tekrar yetki almam gerekiyordu. Jet hızıyla giyinip, genel merkeze gittim. Bütün arkadaşlar milletvekilleri, GİK üyeleri, divan üyelerini topladık. GİK'le zoom üzerinden kayda alınmak kaydıyla genel sekreterimiz görevlendirildi. Bu yetkiyi bana aldı. Bunu nasıl kamuoyuyla paylaşacağız. İki belediye başkanımız geldiler. Sonra ben masaya katılacağımı ilan ettim Kürşad Zorlu Beyefendi üzerinden. Amma uzun şeyler yaşamışız, kalbim yoruldu anlatırken. Hakkını helal etsin herkes, iyi bir şey oldu.
"13. CUMHURBAŞKANI KILIÇDAROĞLU OLACAK"
Şu anda Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı. Başından beri destekleyeceğiz orada sorunumuz yok. Ama milletin 'hadi hadi' dediği iki büyükşehir belediye başkanını da onun koşu partneri haline getirdi masa. Bugün itibariyle çok net söylüyorum: 13. Cumhurbaşkanı, Sayın Kılıçdaroğlu olacak. Koşu partneri, üçü birden en önde Kılıçdaroğlu'nu seçtirmek için.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'LA GÖRÜŞTÜĞÜ İDDİASI
Bugüne kadar Tayyip Bey benimle konuşmak için hiçbir şey yapmadı. Benim de Tayyip Bey'le gizli saklı hiçbir görüşmem olmadı. Hatta deprem zamanında nasıl görüşme yaptığımı televizyondan anlattım. Bugünün dijital dünyasında gizli bir şey olabilir mi? Olsa söylerim. Böyle bir karar verdim derim, peşimden gelen olur, gelmeyen olur. Tayyip Bey'e de ayıp. En ufak bir görüşme inanın yok. Sanki ben göz kırpıyorum, Tayyip Bey koşuyor, böyle bir durum yok. Hatta en sert kavgayı ikimiz yapıyoruz.
"5 GENEL BAŞKAN MİLLETVEKİLİ OLMAYACAK"
Sayın Kılıçdaroğlu ve iki belediye başkanı aynı tartıda koşu partneri olarak öncelikleri Cumhurbaşkanlığı meselesi olacak. Şu anda biz Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağımızı söyledik, dolayısıyla milletvekili olmayacağız. Ben kendi adıma söyleyeyim, milletvekili adayı olmaya kalksam bu işe inanmıyorum demektir. Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı iş bizden biraz daha farklı. Başkan yardımcılığını Sayın Kılıçdaroğlu atayacak. Burada iddialı olduğumuzu ileri sürmenin yolu biz milletvekili adayı değiliz.
KILIÇDAROĞLU'NUN HDP İLE GÖRÜŞMESİ
Türkiye'de siyasi partilerin birbiriyleriyle ilişkilerine her bir siyasi parti saygı duymak zorundadır. Biz bugüne kadar buna saygı duyduk.
Bu sağduyunun devam etmesi ve derinleşmesi gerekiyor. Bakanlık gibi alışveriş olması mümkün değil. Diyalog başka bir şeydir. Defalarca iddia edildiği gibi, o masada HDP yok. Alengirli işe karşıyım, dürüstlük ve açıklıktan yanayım. CHP, HDP ile görüşebilir bu net. Ama bizim olduğumuz masaya asla getiremez.
İlginizi Çekebilir
Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milli birlik ve kardeşlik tebliğimize direnenler, hala ve inatla terör diline saplanıp kalanlar doğru yolda değildir, sabır ve sebat eşiklerini zorladıklarını görmek mecburiyetindedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır" dedi.
Savunma sanayiindeki atılımlarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin dünyada iftihar kaynağı olan savunma sanayiindeki atılımlarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz" dedi.
Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili sorun yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tüm siyasi partilerin yeni anayasa çağrımıza yapıcı cevap vermelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle partimizin, Cumhur İttifakının bir sorununun olmadığını, bu tartışmaların sürece katkı sağlamadığını ifade etmek istiyorum" dedi.