© Müzakerat 2017 - 2021

Kobani olaylarına ilişkin iddianameden: ”İç savaş yaratılmasının amaçlandığı anlaşılmıştır”

”Başta PKK/KCK silahlı terör örgütü olmak üzere, diğer örgütler ile birlikte topyekun bir isyan başlatılmasının hedeflendiği yapılan çağrılardan anlaşılmıştır” ”Yapılan çağrıların terör örgütü güdümünde ve iltisaklı olarak yapıldığı, 67 Ekim 2014’te yapılan bu çağrılar sonrasında öldürme olaylarının başladığı anlaşılmıştır”

ANKARA (AA) Kobani bahanesiyle 68 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin aralarında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da olduğu 108 sanıklı davanın iddianamesinde, sanıkların PKK/KCK'nın talimatıyla iç savaş çıkarmayı amaçladıkları kaydedildi. 27'si tutuklu, 6'sı hakkında adli kontrol kararı, 75'i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 sanık için 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen Kobani olaylarına ilişkin iddianamede, sanıkların PKK/KCK'nın talimatıyla hareket ettikleri aktarıldı.

İddianameye göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle terör örgütü DEAŞ'ın Kobani'ye (Ayn elArap) saldırması üzerine Ekim 2014'te HDP yönetimi ile terör örgütü PKK elebaşları, sokağa çıkma çağrısında bulundu.

Yapılan çağrılarla, PKK/KCK silahlı terör örgütünün Kobani bölgesi başta olmak üzere ülke sınırlarında oluşturmak istediği terör koridoru ile birlikte demokratik özerklik ilanı, akabinde sözde "Kürdistan" devletini kurmak için başlayan silahlı çatışmaların ülke geneline yaymak istenildiği bildirildi.

İddianamede, "Ülke genelinde terörün amaçlarından olan korkutma, sindirme, bombalı, silahlı saldırı sonrası kaos ortamı yaratarak ülkenin bölünmez bütünlüğüne, üniter yapısına ve halkı devlete karşı isyana davet etmek suretiyle iç savaş yaratılmasının amaçlandığı anlaşılmıştır." tespitine yer verildi.

"Kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldı"

İddianamede, örgütün ve sanıkların çağrıları doğrultusunda kaos ortamı ve otorite boşluğu oluşturmaya çalışıldığına dikkat çekildi.

HDP eş başkanları ve yöneticilerinin de aralarında olduğu sanıkların, örgütün siyasi alan yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiklerine işaret edilen iddianamede, "Sanıkların, gerek 68 Ekim terör olaylarında, gerekse 'Hendek' olaylarında açık bir şekilde örgütün talimatlarına uyarak PKK/KCK terör örgütünün güdümünde, örgütün açıklamalarıyla aynı içerikteki açıklamalar yaptıkları, bu şekilde bu ve benzer olaylarda örgütün talimatı ve stratejisi doğrultusunda örgüt güdümünde hareket ettikleri anlaşılmaktadır." ifadelerine yer verildi.

İddianamede, otorite boşluğunun oluşturulma çabaları kapsamında ülke genelinde çeşitli eylemlerin gerçekleştirildiği hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:

"Ortaya çıkacak olan otorite boşluğundan faydalanarak, ülkemiz genelinde faaliyet gösteren başta PKK/KCK silahlı terör örgütü olmak üzere, diğer örgütler ile birlikte topyekun bir isyan başlatılmasının hedeflendiği yapılan çağrılardan anlaşılmış olup, çağrılar ile birlikte 2 Ekim 2014 tarihinden itibaren başta Doğu ve Güneydoğu illerimiz olmak üzere toplam 32 ilimizde bombalı, silahlı, molotoflu, taşlı, sopalı, havai fişekli şiddet eylemleri başlamış, yapılan çağrılar ile halk sokaklara çıkarılmış aynı zamanda eylemlerin devamlılığı için yeni çağrılar ile destek verilmiştir."

Yapılan çağrılar sonrası öldürme olayları başladı

İddianamede, ayrıca sanıkların çağrılarının ve örgütle bağlantılı yayın organlarından duyurulduğu anlatıldı. Bunun üzerine, başta örgütün sözde üst düzey yöneticisi "Bese Hozat" kod adlı Hülya Oran olmak üzere PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde yöneticilerinin çağrılarına, HDP eş başkanları ve MYK üyeleri, DBP (Demokratik Bölgeler Partisi), DTK (Demokratik Toplum Kongresi), HDK (Halkların Demokratik Kongresi) ve bazı siyasilerin de destek verdiği kaydedildi.

Çağrılar kapsamında yaşanan olaylarda çok sayıda suçun işlendiği anımsatılan iddianamede, "Yapılan çağrıların terör örgütü güdümünde ve iltisaklı olarak yapıldığı, 67 Ekim 2014'te yapılan bu çağrılar sonrasında öldürme olaylarının başladığı anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.

İddianamede, o dönemde ülke genelindeki olayların tek tek anlatıldığı iddianamede, aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır'ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başlatıldığı, terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanmasının, kolluk güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef aldığı hatırlatıldı.

Olaylarda 37 kişinin hayatını kaybettiği, 761 kişinin yaralandığı, 197 okulun yakıldığı, 269 kamu binasının tahrip edildiği, 1731 ev ve iş yerinin yağmalandığı, 1230 aracın kullanılamaz hale getirildiği kaydedildi.

iddianamede 108 sanık yer alıyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Abdulselam Demirkıran, Ahmet Türk, Ali Ürküt, Ali Haydar Kaytan, Alp Altınörs, Altan Tan, Arife Köse, Ayfer Kordu, Ayhan Bilgen, Ayla Akat Ata, Aynur Aşan, Aysel Tuğluk, Ayşe Tonğuç, Ayşe Yağcı, Azime Yılmaz, Bayram Yılmaz, Berfin Özgü Köse, Bergüzar Dumlu, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Cemil Bayık, Ceylan Bağrıyanık, Cihan Ekin, Cihan Erdal, Demir Çelik, Dilek Yağlı, Duran Kalkan, Elif Yıldırım, Emine Ayna, Emine Tekas, Emine Temel, Emine Beyza Üstün, Emrullah Cin, Engin Karaaslan, Enver Güngör, Ercan Arslan, Ertuğrul Kürkcü, Fatma Şenpınar, Fehman Hüseyin, Ferhat Aksu, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Filis Arslan, Filiz Duman, Gönül Tepe, Güleser Törün, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, Gültan Kışanak, Gülten Alataş, Gülüşan Eksen, Gülüzar Tural, Günay Kubı̇lay, Güzel İmecı̇k, Hacı̇re Ateş, Hatı̇ce Altınışık, Hülya Oran, İbrahı̇m Bı̇nı̇cı̇, İsmaı̇l Özden, İsmaı̇l Şengül, Kamuran Yüksek, Layı̇ka Gültekı̇n, Leyla Söğüt Aydenı̇z, Mahmut Dora, Mazhar Öztürk, Mazlum Tekdağ, Mehmet Taş, Mehmet Tören, Mehmet Hatı̇p Dı̇cle, Menafı̇ Bayazı̇t, Meryem Adıbellı̇, Mesut Bağcık, Mızgın Arı, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Nazlı Taşpınar, Nazmı̇ Gür, Neşe Baltaş, Nezı̇r Çakan, Nı̇hal Ay, Nurı̇ye Kesbı̇r, Pervı̇n Oduncu, Remzı̇ Kartal, Rıza Altun, Ruken Karagöz, Sabı̇ha Onar, Sabrı̇ Ok, Salı̇h Akdoğan, Salı̇h Müslüm Muhammed, Salman Kurtulan, Sara Aktaş, Sebahat Tuncel, Selahattı̇n Demı̇rtaş, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Sı̇bel Akdenı̇z, Şenay Oruç, Ünal Ahmet Çelen, Yahya Fı̇gan, Yasemı̇n Becereklı̇, Yurdusev Özsökmenler, Yusuf Koyuncu, Yüksel Baran, Zeki Çelik, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci ve Zübeyir Aydar sanık olarak yer aldı.

Aralarında Demirtaş'ın da olduğu 27'si tutuklu, 6'sı hakkında adli kontrol kararı, 75'i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 sanık için 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

İddianamede, 108 sanık "azmettirici" sıfatıyla olay tarihinde ülke genelinde işlenen tüm eylemlerden sorumlu tutuldu.

Sanıklar, 108 sanık, birer kez "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", 37'şer kez "adam öldürme", 31'er kez "adam öldürmeye teşebbüs", 24'er kez "yağma", 38'er kez "alıkoyma", 1750'şer kez "alıkoymaya teşebbüs", 397'şer kez "yakarak mala zarar verme", 1060'ar kez "kamu malına zarar verme", 503’er kez "yakarak kamu malına zarar verme", 53'er kez "iş yeri dokunulmazlığını ihlal", 294'er kez "geceleyin iş yeri dokunulmazlığını ihlal", 26’şar kez "geceleyin açıktan hırsızlık", 20'şer kez "açıktan hırsızlık", 114'er kez "hırsızlık", 272'şer kez "geceleyin hırsızlık", 5'er kez "basit yaralama", 43'er kez "silahla basit yaralama", 264'er kez "kamu görevlisini silahla basit yaralama", 7'şer kez "kamu görevlisini kasten basit yaralama", birer kez "kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama", birer kez "kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama", 78'er kez "silahla kasten yaralama", 51'er kez "kamu görevlisini silahla yaralama", 3'er kez "iş ve çalışma hürriyetinin ihlali", 4'er kez "ibadethanelere zarar verme", birer kez "düşük yapmaya neden olma", 24'er kez "bayrak yakma", 25'er kez "5816 sayılı yasaya muhalefet" ve "suç işlemeye tahrik etmek" ile suçlandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER