© Müzakerat 2017 - 2021

İsrail'in medya bekçisi CAMERA

İsrail'in Gazze'deki saldırılarında binlerce sivil hayatını kaybederken, ABD ile Avrupa Birliği ülkelerinde medya kuruluşları ve gazeteciler Gazze konusunda "tarafsız ve dengeli" yayın yapmaktan çekiniyor. Peki, neden korkuyorlar? Gazetecilere bu baskıyı kim kuruyor?

 İngiliz kamu yayımcısı BBC, İsrail karşıtı bir tutum takındıkları iddiasıyla Arapça servisinde görev yapan 6 muhabiri hakkında soruşturma başlattı.

Yürütülen soruşturmanın gazetecilerin sosyal medya faaliyetleriyle ilgili olduğu, Filistin yanlısı ve İsrail'i eleştiren içeriklerin "beğenilmesi ve yeniden paylaşılmasının" soruşturmaya konu edildiği aktarıldı.

Ancak muhabirler Katar merkezli Al Jazeera’ye gönderdikleri mektupta suçlamaları reddetti. Hatta muhabirler, mektupta kurumlarını İsrail lehine tarafgir tutum sergilemekle suçladı. Rusya'nın Ukrayna'da işlediği iddia edilen savaş suçlarına ilişkin haberlerinde "gözü kara" tutum sergileyen BBC'nin, İsrail-Filistin meselesinde "sivillerin nasıl görüldüğü konusunda çifte standart" uyguladığı iddia edildi.

Mektupta, "BBC, İsrail'in iddialarına eleştirel şekilde yaklaşmayarak, hikayeyi doğru şekilde anlatmayı başaramadı ve bu nedenle kamuoyunun Gazze'de yaşanan insan hakları ihlallerini anlamasına yardımcı olamadı" ifadesi kullanıldı.
7 Ekim'den bu yana binlerce Filistinli'nin öldürüldüğüne işaret edilen mektupta, "Bu sayı ne zaman editöryal duruşumuzu değiştirecek kadar yüksek olacak?" denildi.

Peki, BBC muhabirleri neden soruşturmaya sevk etti?

BBC tarafından basına dağıtılan bir açıklamada, tarafsızlığa ilişkin editöryal hükümleri ihlal ettiğinden şüphelenilmesinin ardından 6 çalışanının soruşturmaya sevk edildiği belirtildi.

İsrail'in medya bekçisi: CAMERA

6 gazetecinin gönderilerine ilişkin soruşturma, yayın yönergelerinin 4.3.10, 4.3.11 ve 4.3.30 paragraflarına dayanıyor; bu paragraflar, kanal ekibinin, sunucularının ve haber muhabirlerinin bu gönderiler hakkında kişisel görüş sunmalarının veya yazmalarının uygunsuz olduğunu belirtiyor.

Peki, gazetecilere “editöryal” gerekçelerle mi soruşturma açıldı?

İngiliz kamu yayıncısı BBC, 7 Ekim’den bu yana yaptığı yayınlarla sürekli olarak İsrail siyasi elitleri tarafından hedef alınıyor. Öyle ki Başbakan Benyamin Netanyahu kurumu “Yahudi karşıtı” olmakla suçlarken İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’tan BBC’nin “yayın politikasını değiştirmesini” istedi.

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un bu talebini haber yapan medya kuruluşları Başbakan Sunak’ın bir cevap vermediğini duyurdu.

İsrail resmi kurumlarının BBC’ye yaptığı “yayın politikası değişikliği” baskısının yanında bir iddia daha öne çıkıyor.

"CAMERA"

Amerika Birleşik Devletleri, 100.000'den fazla üyesi olan Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) gibi büyük ve onlarla ifade edilen üyesi sayısıyla küçük 51 farklı İsrail yanlısı lobi örgütüne ev sahipliği yapıyor.

Bunların arasında, Amerikan medyası üzerinde baskı kurmaktan ve Orta Doğu ile ilgili konular ele alırken medyanın editoryal çizgisini kontrol etmekten sorumlu olan Orta Doğu Haberleri ve Analizlerini Doğrulama Komitesi (CAMERA) bulunuyor.

CAMERA, kendisini "İsrail ve Orta Doğu'nun doğru ve dengeli bir şekilde yayınlanmasını teşvik etmeye" adadığını söylüyor. Peki gerçekten de öyle mi?

Gelin BBC'de açılan soruşturma üzerinden bakalım...

BBC'nin gazetecilerini soruşturmaya sevk etme kararı, CAMERA tarafından sunulan ve web sitesinde BBC gazetecilerinin "Sosyal medyada İsrailli sivillerin öldürülmesini meşrulaştıran açıklamalarda bulunduklarını" belirten bir raporun ardından geldi.

Gazze'de yaşanan insalık dramı konusunda "dengeli ve tarafsız" bir politika izlediğini iddia eden BCC'nin yayın politikası bu rapordan sonra değişmeye başladı.

İsrail'in medya bekçisi: CAMERA

Peki, BBC’nin gazetecilerine soruşturma açmasına neden olabilecek kadar etkili olan CAMERA ne zaman kuruldu, nasıl bu güce ulaştı?

CAMERA nedir?

Orta Doğu Haberleri ve Analizlerini Doğrulama Komitesi yani CAMERA, 1982'de Washington’da öğretmen ve sosyal hizmetler çalışanı Winfred Meiselman tarafından The Washington Post'un İsrail-Lübnan savaşıyla ilgili haberlerine, gazetenin muhabirine ve “genel olarak İsrail önyargısına” cevap vermek için kuruldu.

Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleri, gazeteciler, büyükelçiler, Hıristiyan ve Yahudi din adamları da dahil olmak üzere Washington'da yaşayan önde gelen isimler örgüte katıldı.

CAMERA 1989’da Boston'da medyanın Orta Doğu siyaseti hakkındaki kamuoyunu şekillendirme biçimine ve bölgedeki olayların çarpık bir şekilde ele alınmasının olası zararlarına odaklanan büyük bir konferans düzenledi.

Bini aşkın kişinin katıldığı konferansta, saygın üniversitelerden tanınmış profesörler ve genel yayın yönetmenleri konuşma yaptı.

1991 yılında Meiselman, örgütün kontrolünü Boston ofis müdürü Andrea Levin'e devretti. Levin'in yönetimi sırasında örgütün üye sayısı binden 20 binin üzerine çıktı.

CAMERA’nın üye sayısı bugün 60 binin üzerinde ve Washington, New York, Chicago, Los Angeles ve İsrail'de ofisleri bulunuyor.

CAMERA medyada İsrail'e yönelik eleştirel söylemi nasıl kısıtlıyor?

CAMERA, Batı medyasının Yahudiler ve İsrail hakkında yayınladığı her şeyi izliyor. Mesleki ihlal olarak gördüğü içerikleri bildirmek ve bunların düzeltilmesini talep etmek için bu medya kuruluşlarının sorumlularıyla iletişim kuruyor.

Örgütün internet sitesinde, CAMERA’nın yıllar içinde The New York Times, The Boston Globe, The Los Angeles Times, NPR gibi büyük medya kuruluşlarının İsrail ve Orta Doğu hakkındaki haberlerini "geliştirmek" için büyük çaba sarf ettiği belirtiliyor.

Kuruluş, "bu yöntemlerle büyük başarılar" elde edildiğini, izleme ve etkileşime hâlâ ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.

İsrail propagandasını finanse ediyor

CAMERA, kendisini herhangi bir siyasi harekete bağlı olmayan, İsrail-Amerikan ilişkileri ve Arap-İsrail çatışmasına ilişkin konularda herhangi bir pozisyon almayan bağımsız bir örgüt olarak tanıtıyor.

Örgüt, Kuzey Amerika, Avrupa, İsrail, İspanya, Güney Afrika ve Latin Amerika'daki Öğrenci İstihdamı Projesi gibi öğrencileri eğitim programları aracılığıyla meslektaşlarına "gerçekleri" öğretmeye teşvik eden çeşitli projeler yürütüyor.

Öğrencilerin İsrail ve Orta Doğu hakkında gazetelerin ne yayınladığını takip etmesini sağlamanın yanı sıra, üniversitelerde İsrail'in tanıtımının doğru yapılmasıyla da yakından ilgileniyor.

Örgüt bu amaçla, 1990 yılında üniversitelerde İsrail yanlısı grupların kurulmasını teşvik eden “Kampüste CAMERA” projesini de başlattı. Üniversite öncesi tüm eğitim aşamalarında İsrail karşıtı ve Yahudi karşıtı propagandayla mücadeleye odaklanan CAMERA Eğitim Enstitüsü'nü kurdu.

Öte yandan örgütün, yayınlarını “sorunlu” olarak gördüğü "The Guardian", "The Independent" ve "BBC" gibi önemli medya kuruluşlarını izlemek olan özel bir bölümü bulunuyor.

Örgütün Arap Medya Departmanı, BBC, AFP, CNN ve diğerleri gibi Batılı medya kuruluşlarının Arapça departmanlarıyla birlikte çalışıyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER