© Müzakerat 2017 - 2021

İnsan ticaretiyle mücadele, 3 kurumun düzenlediği zirvede masaya yatırıldı

ANKARA (AA) Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Göç İdaresi Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) iş birliğinde "Türkiye İnsan Ticaretiyle Mücadele Zirvesi" düzenlendi.

Bir otelin konferans salonunda düzenlenen zirvede bir konuşma yapan BMMYK Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc, BM üye devletlerinin 2013'te, insan ticareti mağdurlarının durumu hakkında farkındalığı artırmak, haklarının geliştirilmesi ve korunması için 30 Temmuz'u "Dünya İnsan Ticareti ile Mücadele Günü" olarak belirleyen kararı kabul ettiğini belirtti.

İnsan ticaretinin ciddi şekilde insan haklarını ihlal eden bir süreç olduğunu ifade eden Leclerc, "BMMYK özellikle bu suçun insani sonuçlarına dikkat çekerek insan kaçakçılarının belirlenmesi ve cezalandırılmasının ötesinde insan hakları odaklı bir yaklaşımla risk altındaki insan ticareti kurbanlarının ihtiyaçlarının belirlenmesi gibi önlemler alma çağrısı yapıyor." dedi.

Leclerc, insan ticaretine maruz kalmış kişilerin çeşitli nedenlerle zulme uğrama ya da zarar görme korkusu bulunabileceğini belirterek, "Devletler bu bağlamda insan ticaretiyle mücadele faaliyetinde bulunan makamlar ile uluslararası koruma sağlamaktan sorumlu makamlar arasında uygun ve etkili bir sevk mekanizmasının mevcudiyetini sağlamalıdır." ifadelerini kullandı.

BMMYK'nin mültecilerin ve vatansızların insan ticaretine maruz kalmasını önlemek, mağdurların ihtiyaçlarını karşılamak ve vatansız kalanların vatandaşlık durumunu belirlemek gibi faaliyetler yürüttüğüne dikkati çeken Leclerc, devletlerin insan merkezli politikalar geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Leclerc, mültecilerin korunması, insan ticaretinin önlenmesi ve insan ticareti mağdurlarının korunmasın yönelik çabaları desteklemek için BMMYK ve Göç İdaresi Başkanlığının iş birliğini artırdığını belirterek, "İş birliğimizin hedefi kişilerin insan tacirlerinin kurbanı olmasını engellemek ve insan ticaretinin mağdurlarına zaman zaman kaynak ülkede de olmak üzere maruz kalacakları riskler karşısında gerekli koruma desteğini vermek." dedi.

"Konu sürekli güncellik arz etmektedir"

Göç İdaresi Başkanlığı Uluslararası Koruma Genel Müdürü Muhammet Selami Yazıcı da konuşmasında, insan ticareti suçunun ilk ortaya çıktığı dönemlerden bugüne, hem mağdurların profili hem de sayısı bakımından giderek genişleyen bir nitelik kazandığını ve organize suç örgütlerine ciddi bir ekonomik kaynak sağlayan önemli bir sorun haline geldiğini ifade etti.

İnsan ticaretinin en önemli özelliğinin, toplumların en kırılgan ve savunmasız gruplarını hedef alarak dil, din, uyruk, cinsiyet, çocuk veya yetişkin ayrımı olmaksızın evrensel bir nitelik taşıdığını söyleyen Yazıcı, "Sosyal ve ekonomik gelişmelere karşı çok çabuk uyum sağlayabilen bir olgu olması dolayısıyla insan ticareti suçu pek çok farklı formda kendini yeniden üretebilmekte ve bundan dolayı konu sürekli güncellik arz etmektedir." diye konuştu.

Yüzde 71'ini kadınlar oluşturuyor

TİHEK Başkan Yardımcısı Alparslan Öğüt ise köleliğin modern bir görünümü olarak insan ticaretinin, günümüzde yaygınlaşan göç hareketlerinin de etkisiyle dünya üzerinde sayıları milyonlarla ifade edilen insanın mağduriyetine sebep olan bir insanlık suçu ve insan hakları ihlali olduğunu söyledi.

Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 2017'de yayımlanan "Modern Kölelik Üzerine Küresel Tahminler" isimli raporda, dünya genelinde 40,3 milyon muhtemel insan ticareti mağdurunun olduğunun belirtildiğini aktaran Öğüt, şu bilgileri verdi:

"Aynı raporda, 40,3 milyon muhtemel mağdurun yüzde 71'ini kadınların oluşturduğu ve her 4 mağdurdan birinin çocuk olduğu ifade edilmektedir. Yine Birleşmiş Milletler Uyuşturucuyla Mücadele Ofisi'nin 2021 Küresel İnsan Ticareti Raporuna göre, 2018 yılında dünya genelinde tespit edilen her 10 mağdurun yaklaşık 5'inin yetişkin kadın ve kız çocuklarından oluştuğu ifade edilmektedir."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER