İmamoğlu, Güngörenli iş insanlarıyla bir araya geldi
GÜNDEMCHPnin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu: Biz bu şehri, İstanbulluların yönettiği, İBB Meclisinin söz sahibi olduğu, geleceğe yönelik planlamaların değişmez kurallarının olduğu bir yönetimin anlayışıyla yöneteceğiz. Gelin bu şehri hak ettiği değere hep birlikte taşıyalım. 31 Marttan sonra özgür, üretken ve mutlu bir şehir oluşturalım 1 Nisandan sonra asıl mesleğine dönecek olan Sayın Meclis Başkanını tekrar Ankaraya göndereceğimiz bir siyasal sürece dikkatli bir şekilde odaklanın. Gelin İstanbulda yeni bir başlangıcı hep birlikte ortaya koyalım
İSTANBUL (AA) CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, "Biz bu şehri, İstanbulluların yönettiği, İBB Meclisinin söz sahibi olduğu, geleceğe yönelik planlamaların değişmez kurallarının olduğu bir yönetimin anlayışıyla yöneteceğiz. Gelin bu şehri hak ettiği değere hep birlikte taşıyalım. 31 Mart'tan sonra özgür, üretken ve mutlu bir şehir oluşturalım." dedi.
İmamoğlu, The Green Park Otel'de Güngören sanayici ve iş insanlarıyla yaptığı toplantıda, Güngören'de kişi başına düşen yeşil alanın 0,70 metrekare olduğunu vurgulayarak, olması gereken miktarın en az 20 metrekare olduğunu söyledi.
Güngören'in geri kalmış, insani olarak yaşama standartlarının çok altında bir ilçe olduğunu aktaran İmamoğlu, "25 yıldır burayı yöneten akıl Güngören'i bu hale getirmek zorunda mıydı diye düşündüğümde, 'Hayır.' diyorum. Bu bir yol haritasıdır. Güngören kötü yönetilmiştir. Güngören'i bu şekilde görmek üzücü. Aynı şeyi Bağcılar, Esenler için de söyleyebiliriz. İstanbul'un bugün geldiği nokta siyaset üstü bir durumdur. İstanbul'un nüfusu 16 milyonu aşmıştır. Böyle bir kentin yarını için İBB'nin hiç bir tasarrufu yok. Bu kentin geleceğe dönük stratejik bir planı yoktur. İstanbul'u sorunlarla dolu bir megapol olarak tanımlayabiliriz." diye konuştu.
İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinin sadece bir belediye başkanı seçimi olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanayicilere hep şunu soruyorum; 'Sizinle ilgili yöneticilerden herhangi bir planlama duydunuz mu?' Çoğu, 'Duymadık.' diyor. Biz sanayicilerimizin, üreten insanların bu şehirden gideceksiniz deme hakkına sahip olmadığımızı biliyoruz. Planlı, uzun vadeli, değişime muhtaç alanlarda sanayi ile ilgili farklı üretim stratejilerinin gelişmesi gerektiğini konuşmalıyız. Aynı zamanda bu şehrin planlı istihdam üreten tesislerinin varlığını mutlaka desteklemeliyiz. Elbette alt yapı, ulaşım sorunlarını çözerek desteklemeliyiz. Bugün Güngören Sanayi Mahallesini gezdim, 20 yıl önce neyse bugün de odur. Bu örnekleri İstanbul'un her yerinde çoğaltabilirsiniz.
31 Mart'tan sonra İstanbul'da hayatın değişmesi, sistemin başka yöne dönmesi, İstanbul'un kendine gelmesi, kıymetinin farkına varması ve planlı bir şekilde tekrar dünya merkezi olması yolunda ilerlemesi lazım. Dünyada merkez olmayı hak eden İstanbul'un, kendi kaynaklarını üreten, ekonomik olarak merkezi hükümete yük değil yardımcı olan, ayakları üstünde duran, dünyanın çekim merkezi bir şehir olmasını mutlaka başarmalıyız. Bu şehrin kronik sorunlarının çözümü vardır. Bizim bütün hazırlığımız buna."
Paylaşımcı bir yerel yönetim anlayışı
İmamoğlu, İstanbul'da yapılan bir araştırmada, yüzde 60'ının "fırsatım olsa bu kenti terk ederim" dediğini aktararak, "Bu sıradan bir rakam değildir. Bu şehir bunu hak etmiyor. Bu kentin sorunlarını hep birlikte çözme fırsatını elde etmeliyiz. Bu nasıl olacak? Biz şunu biliyoruz ki bu şehrin insanları çok değerli, bu insanlar bambaşka bir İstanbul çıkarabilir ama fırsat verilirse. Bütün tarafları sorunun çözümüne ortak yapan bir anlayışı ortaya koyacağız. Paylaşımcı bir yerel yönetim anlayışından bahsediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Trafik sorununu çözeceklerini, metro yatırımlarına devam edeceklerini, deniz ulaşımındaki oranı arttıracaklarını dile getiren İmamoğlu, yatırımların devam edeceğini söyledi.
Tüm bu problemleri çözerken, tüm paydaşları dikkate alacaklarını ifade eden İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'un mevcut bütçesinin, en az iki katına çıkarılabileceğini bütün İstanbul'a ispat edeceğiz. Bu şehir kötü yönetilmektedir, bu şehri yöneten kişi ne yazık ki İstanbul'da yoktur. İstanbul böyle yönetilsin isteniyor, biz bunu tersine çevireceğiz. Biz bu şehri, İstanbulluların yönettiği, İBB Meclisinin söz sahibi olduğu, geleceğe yönelik planlamaların değişmez kurallarının olduğu bir yönetimin anlayışıyla yöneteceğiz. Gelin bu şehri hak ettiği değere hep birlikte taşıyalım. 31 Mart'tan sonra özgür, üretken ve mutlu bir şehir oluşturalım. 1 Nisan'dan sonra asıl mesleğine dönecek olan Sayın Meclis Başkanını tekrar Ankara'ya göndereceğimiz bir siyasal sürece dikkatli bir şekilde odaklanın. Gelin İstanbul'da yeni bir başlangıcı hep birlikte ortaya koyalım."
İmamoğlu, iş adamlarıyla buluşmasının öncesinde Pir Sultan Abdal Derneğini ziyaret etti.
İlginizi Çekebilir
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?
Yetkisiz çakar ve ruhsatsız silaha cezalar arttırıldı
Yetkisiz çakar kullanımına ve ateşli silahlara yönelik cezaların artırılmasını da içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.