Günlük tuz kullanımını 1 gram azaltarak inme ve kalp krizi riskini azaltmak mümkün
SAĞLIKTÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ: ”Günlük 5 gram tüketmemiz gerekiyor. O miktara getirsek, sadece tuzu azaltarak bu memlekette yüzde 34 daha az inme geçirilecek”
EDİRNE (AA) Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, günlük tuz miktarının 1 gram düşürüldüğünde, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 5, kalp krizine bağlı olanların yüzde 3 azaltılabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Üstündağ, AA muhabirine, Türk insanının günde ortalama 15 gram tuz tükettiğini, bu oranın normalin 3 katı olduğunu belirtti.
Sağlıklı bir insanın böbreklerinin günde 5 gram sofra tuzunu uzaklaştırabildiğini anlatan Üstündağ, bu miktarın üzerinde alınan her gram tuzun vücuda farklı zararlar verdiğine dikkati çekti.
Üstündağ, tuzun fazla kullanımının hipertansiyon başta olmak üzere pek çok hastalığa neden olduğunu belirterek, "Hipertansiyon, çağımızın en büyük halk sağlığı sorunu. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 10 milyon insanı zamanından erken öldüren, yaşamını sonlandıran bir hastalık. Bunun gelişmesinde aşırı tuz kullanımı veya böbreğin atamayacağı kadar tuzun alınması çok çok etkili." dedi.
Üstündağ, aşırı tuz kullanımının kalp yetersizliği, böbrek taşı oluşumu, astım atakları ve mide kanseri riskini artırdığının bilindiğini vurguladı.
Günlük ihtiyacın üzerinde kullanılan her gram tuzun vücutta fazladan su birikmesine neden olduğuna işaret eden Üstündağ, şunları kaydetti:
"Bizim iki böbreğimiz var ve bunlar vücut ağırlığının binde dördünü teşkil ediyor. Ama her dakika kalbin pompaladığı kanın dörtte biri ile beşte biri böbreklere geliyor. Böbrekler o kanı zehirlerinden arındırıyor, işliyor ve bir takım olumlu molekülleri içine katıyor ve yaşam o sayede konforlu hale geliyor.
İşte bu böbrekler her gün 5 gram kadar tuzu uzaklaştırabilme kapasitesindeler. Eğer biz fazla tuz tüketirsek sorun başlıyor. Böbreğin atabileceği miktarın üzerine alabileceğimiz her 5 gram fazla tuz yani bir çay kaşığı fazla tuz, atılmadan vücutta birikiyor. Sodyum suyu kendine çeken bir molekül olduğu için vücuda aldığımız suyun atılmasını engelliyor. Böylelikle damar yatağımızın içine üç buçuk su bardağı su doluyor. Damar yatağına fazladan sıvı gelince kan basıncı artıyor. Kaçınılmaz bir şekilde hipertansiyon gelişiyor. Su birikimi yoluyla damarların genişlemesi kalp hastalıkları, damar darlığı ve kalp yetersizliğinin ortaya çıkmasına neden oluyor. "
"Farkındalık artırılmalı"
Üstündağ, tuz tüketiminin azaltılması halinde inme ve kalp krizine bağlı ölümlerin azalacağını vurguladı.
Günde 1 gram tuzun azaltılmasının dahi önemine değinen Üstündağ, "Dünya genelinde yapılan birçok araştırmanın sonucuna göre, günde 1 gram tuz alımını azaltırsak inmeye bağlı ölümleri yüzde 5, kalp krizine bağlı olanları yüzde 3 azaltabiliyoruz. Bu araştırmalar düzenli olarak yapılıyor. 9 gram azaltırsak yüzde 34 inmeyi, yüzde 24 kalp krizini azaltıyoruz. Günlük 5 gram tüketmemiz gerekiyor. O miktara getirsek, sadece tuzu azaltarak bu memlekette yüzde 34 daha az inme geçirilecek." dedi.
Üstündağ, böylece başkasına bağımlı yaşamaktan da kurtulunacağını dile getirerek, "İşte bunu başarabilmek, bütün toplumu değiştirebilmek sadece bir meslek grubunun çabasıyla olabilecek bir durum değil. Farkındalığın artırılması ve tuz tüketiminin ideal düzeye çekilmesi gerekli." değerlendirmesinde bulundu.
İlginizi Çekebilir
Her 10 kişiden biri KOAH
Dünyadaki en yaygın sağlık sorunlarından biri de KOAH… Öyle ki her 10 kişiden birinde görülüyor. Hastalıktan korunmanın başlıca yolu ise sigaradan uzak durmaktan geçiyor.
Sağlık sistemimizi lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız
Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir. Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi, kişisel çıkarları ve maddi menfaatleri için lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız" dedi.
Dünyanın ilk akciğer kanseri aşısı denemeleri yedi ülkede başlatıldı
Dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı, Türkiye'nin de dahil olduğu 7 ülkedeki hastalar üzerinde denenmeye başladı. Uzmanlar, bu aşının binlerce hayatı kurtarma potansiyelini "çığır açıcı" olarak nitelendiriyor.
30'u yerli 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle 30'u yerli üretim olmak üzere 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı.