Günde 100 telin üzerinde saç dökülmelerinde önlem şart
SAĞLIKİÜC Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay: ”Bir başta ortalama 100-120 bin civarında saç teli vardır ve ortalama bizim kitabi bilgilerimiz günlük 80-100 tele kadar dökülmeyi normal olarak kabul ederiz. Bir günlük dökülme 100 teli geçiyorsa o zaman burada ciddi bir saç dökülmesi başlamış demektir. O açıdan mutlaka bir dermatoloğa görünülmesini tavsiye ederiz” ”Doğru tanı, doğru tedaviyi beraberinde getirir. Yani genetik bir dökülme mi, bir vitamin eksikliği ya da hormonal bir bozukluğa bağlı meydana gelen bir dökülme mi ya da başka bir hasara bağlı meydana gelen bir dökülme mi bir kere bunun adını koymak lazım” ”Yüzde 2530 civarında kovid geçenlerde saç dökülmesi karşımıza çıkıyor ama kiminde az günde 80100 tel, kiminde 150200 teli bulabiliyor. Ama işin iyi tarafı şu, kovidden dolayı meydana gelen bu dökülme ortalama 34 ay kadar devam ediyor, 34 ay sonra dökülen saçların hepsi tekrardan çıkmaya başlıyor”
İSTANBUL (AA) İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, bir insanın başında ortalama 100120 bin saç teli olduğunu belirterek, "Günlük 80100 tele kadar dökülmeyi normal olarak kabul ederiz. Bir günlük dökülme 100 teli geçiyorsa o zaman burada ciddi bir saç dökülmesi başlamış demektir. O açıdan mutlaka bir dermatoloğa görünülmesini tavsiye ederiz." dedi.
Aynı zamanda İÜC Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Doç. Dr. Kutlubay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 9 milyon erkeğin kellikle, saç dökülmesiyle uğraştığını belirtti.
Genel olarak bakıldığında erkeklerde daha çok saç dökülmesi olduğunu ancak kadınların kozmetik açıdan bu durumu daha faza sorun olarak gördüğünü dile getiren Kutlubay, Türkiye'de batıda saç dökülmesinin daha fazla önem arz ettiğini söyledi.
Kutlubay, "Yapılan çalışmalar göstermiştir ki 30 yaşında olan kadınlarımızın yüzde 30'u saç dökülmesi problemi yaşıyor. 50 yaşında olan kadınlarımızda bu oran biraz artarak yüzde 50'lere kadar ulaşıyor. Yaş ilerledikçe bu oran yüzde 70'lere kadar varabiliyor. Bunun da sebebi aslında 50 yaşından itibaren menopoza bağlı hormonal dengenin değişmesi ve hormonların azalmasına bağlı olarak ortaya çıkan saç dökülmesi. 30 yaşındaki erkeklerin yaklaşık yüzde 12'sinde saç dökülmesi var. Ama yine 5060 yaşına doğru bu oran yüzde 40'lara kadar yaklaşıyor." diye konuştu.
Doç. Dr. Kutlubay, dünya genelinde beyaz ırkın daha çok saç dökülmesi sorunu yaşadığını, sorunun en önemli nedeninin genetik faktörler olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Erkek tipi kellik sadece erkeklerde görülmez, kadınlarda da görülür ama kadınlarda hiçbir zaman için erkekteki kadar yoğun bir dökülme, tam bir kellik meydana gelmediğinden dolayı, onlarda daha çok saçlarda incelme, seyrelme tarzında karşımıza çıkar. Erkeklerde özellikle yan bölgeler hariç tüm tepe bölgesinde görülür ya da saç çizgisi alın bölgesinden geriye doğru çekilir. Saç telleri incelir, saçlarda kısalma ve incelme meydana gelir ve zaman içerisinde incelen ve kısalan tüyler dökülerek aslında kökler ölür. Köklerde zaman içerisinde herhangi bir canlılık kalmaz. Bir başta ortalama 100120 bin civarında saç teli vardır ve ortalama bizim kitabi bilgilerimiz günlük 80100 tele kadar dökülmeyi normal olarak kabul ederiz. Bir günlük dökülme 100 teli geçiyorsa o zaman burada ciddi bir saç dökülmesi başlamış demektir. O açıdan mutlaka bir dermatoloğa görünmesini tavsiye ederiz."
Saç dökülmesine karşı doğru ve dengeli beslenme ile düzenli uyku uyarısı
Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, saç dökülmesinde genetik yatkınlığın yanı sıra demir, çinko gibi vitamin eksiklikleri, guatr problemi, kadınlarda özellikle hormonal bozukluklar, saç kıran ile stres gibi durumların da etkili olabildiğini anlattı.
Çevresel faktörlerle yaşam şartlarının, doğru ve dengeli beslenme ile düzenli uykunun da hem yaşam hem de saç kalitesini artırdığını, yanlış beslenme, düzensiz uyku gibi durumların da saç dökülmesini tetiklediğini dile getiren Kutlubay, son zamanlarda daha çok karşılaştıkları farklı bir dökülme tipinin de gebelik sonrası emziren annelerde görüldüğünü ifade etti.
Doğum sonrası üçüncü, dördüncü aylardan itibaren yoğun bir dökülmenin meydana gelebileceğini, bu tarz dökülmenin Kovid19'da da gördüğünü aktaran Kutlubay, "Kovid19'da da benzer bir mekanizmayla meydana geliyor. Doğum, ameliyat, şiddetli bir enfeksiyon ya da hastalık, kovid gibi vücudun direncini düşüren bir enfeksiyon geçirdiğinizde, tahmini olaydan 2 ay sonra şiddetli bir dökülme meydana geliyor. Onun da sebebi, büyüme fazı dediğimiz saçın bir fazı vardır. Büyüme fazı kısalıyor. Büyüme fazı kısalınca saç telleri dökülme fazına daha çabuk geçiyor. Otomatikman dökülen saçlar artıyor. Bu süreç değişik çalışmalara göre değişiyor ama ortalama, tahmini 3 ay civarında devam ediyor." diye konuştu.
"Doğru tanı, doğru tedaviyi beraberinde getirir"
Saç dökülmesinin tedavisinde çok değişik yöntemlerin olduğunu dile getiren Kutlubay, "Doğru tanı, doğru tedaviyi beraberinde getirir. Yani genetik bir dökülme mi, bir vitamin eksikliği ya da hormonal bir bozukluğa bağlı meydana gelen bir dökülme mi ya da başka bir hasara bağlı meydana gelen bir dökülme mi bir kere bunun adını koymak lazım." diye konuştu.
Doç. Dr. Kutlubay, tedavide ağızdan alınan birtakım bitkisel tedavileri, saç mezoterapisi, PRP, kök hücre tedavisi gibi yöntemlerin kullanıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Vitaminlerin içerisinde minoxidil dediğimiz bir maddemiz var. Minoxidili karıştıracak kokteyller enjekte ederiz. Burada aslında tedavide ana silahımız minoxidil dediğimiz hem Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin hem de Sağlık Bakanlığımızın onayladığı ilaç statüsünde saça sürülen topikal bir spreydir. Bunun özelliği de saçın büyüme fazını uzatır. Kan damarlarında genişleme yaparak saçın daha iyi beslenmesini, kalitesinin artmasını sağlar. Ama tabii uzun süre kullanmak gerekiyor. Böyle 12 aylık tedaviyi de belki birkaç yıllık bir tedavi etmekte fayda var minoxidille. Bu açıdan da mutlaka hasta saç dökülmesi olduğu zaman mutlaka bir dermatoloğa başvursun. Dermatolog uygun tanıyı koysun. Zaten dermatolog minoxidili hangi aralıklarla, hangi sürede, ne kadar kullanılacağına karar verecektir."
"Kovid19 geçirenlerin neredeyse yüzde 25'inde saç dökülmesi ortaya çıkıyor"
Kutlubay, Kovid19'un ilk zamanlarında da saç dökülmesi olduğunu ancak diğer belirtiler kadar karşılarına çıkmadığını, son 8 ay içerisinde kovid geçirip de saç dökülmesiyle gelen hastaların sayısının oldukça arttığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Saç dökülmesi de şu anda kovidin belirtilerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Yurt dışından bir, iki ufak yayın da çıkmaya başladı. Onlarda da bakıyoruz kovid geçirenlerin neredeyse yüzde 25'inde saç dökülmesi ortaya çıkıyor. Biz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı olarak bir çalışmaya imza attık. Şu anda çalışmanın verilerini topluyoruz. 1000'den fazla kovid hastasının taradık, yakında onu yurt dışında iyi bir dergide yayınlayacağız. İlk veriler elimize gelmeye başladı. Yüzde 2530 civarında kovid geçenlerde saç dökülmesi karşımıza çıkıyor ama kiminde az günde 80100 tel, kiminde 150200 teli bulabiliyor. Ama işin iyi tarafı şu, kovidden dolayı meydana gelen bu dökülme ortalama 34 ay kadar devam ediyor, 34 ay sonra dökülen saçların hepsi tekrardan çıkmaya başlıyor. O açıdan iyi ama bu süreci kısaltmak kişinin ve dermatoloğunun elinde."
İlginizi Çekebilir
Her 10 kişiden biri KOAH
Dünyadaki en yaygın sağlık sorunlarından biri de KOAH… Öyle ki her 10 kişiden birinde görülüyor. Hastalıktan korunmanın başlıca yolu ise sigaradan uzak durmaktan geçiyor.
Sağlık sistemimizi lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız
Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir. Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi, kişisel çıkarları ve maddi menfaatleri için lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız" dedi.
Dünyanın ilk akciğer kanseri aşısı denemeleri yedi ülkede başlatıldı
Dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı, Türkiye'nin de dahil olduğu 7 ülkedeki hastalar üzerinde denenmeye başladı. Uzmanlar, bu aşının binlerce hayatı kurtarma potansiyelini "çığır açıcı" olarak nitelendiriyor.
30'u yerli 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle 30'u yerli üretim olmak üzere 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı.