© Müzakerat 2017 - 2021

Gezi olaylarının benzeri mi tertipleniyor?

14 Mayıs seçimlerine günler kala Kılıçdaroğlu’nun zaferinden umut kesmeye başlayan Batılıların alttan alta kaos imasında bulunmaları dikkat çekiyor. Kılıçdaroğlu ile röportaj yapan Time dergisi, seçime gölge düşürmeye çalışarak Erdoğan’ın YSK’ya baskı yapması halinde Türkiye’nin kitlesel protestolara sahne olacağını iddia etti. FETÖ destekçisi CIA elemanı Michael Rubin, “Erdoğan ya ölüm ya sürgün ya hapis ya da idamla gider” dedi. Türkiye düşmanı Alman Bakan Cem Özdemir de “olası oy manipülasyonundan” endişeli olduğunu söyledi.

Seçimlere 17 gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanacağını öngören Batı medyası, kaos planları hazırlamaya koyuldu. Çok sayıda Batı menşeli yayın organı provokatif ve manipülatif haberlerle algı çalışmalarına hız verirken, son olarak Amerikan Time dergisi, 7’li Masa’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajı okuyucularına servis etti. “Erdoğan’ı yenebilecek adam” başlığıyla yayınlanan röportajda, Erdoğan’ın kazanması halinde ülkede kaos ikliminin oluşabileceği ve 2013’teki Gezi Parkı ayaklanmasının benzerinin yaşanabileceği kaydedildi. Geçtiğimiz günlerde eski CIA danışmanı Henri Barkey, kaleme aldığı yazıda, “Seçim sonrası döneme hazırlık yapmalıyız” demişti. 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimine destek veren CIA danışmanı Michael Rubin de Türkiye'de seçim sonrası "darbe çağrısı" içeren skandal bir yazı kaleme aldı. Almanya’da Türkiye karşıtlığıyla bilinen Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir ise 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri’ne yönelik kara propagandaya girişti.

Yazıda iftiralara ve komplo teorilerine sıkça yer verilirken, Gezi benzeri yeni bir kalkışma olması halinde Kılıçdaroğlu’na hazır olup olmadığı soruldu.

KALKIŞMA İÇİN NABIZ YOKLADI

Söyleşide algı operasyonuna başvuran Amerikan dergisi, isimsiz analistlerin değerlendirmelerine yer vererek, seçimlerin az bir farkla bitmesi halinde "Erdoğan'ın yüksek seçim kuruluna baskıda bulunarak, seçimleri iptal ettirebileceği ve yeniletebileceği" iddiası üzerinden, böylesi bir gelişmenin "2013 yılında yaşanan Gezi Parkı benzeri bir kalkışmayla sonuçlanabileceğini” belirterek adeta beklentisini dile getirdi. Röportajda Kılıçdaroğlu’na “Böyle bir direnişi yönetir misiniz?” sorusu yöneltildi. Dergide, Kılıçdaroğlu’nun direnişin içinde olmasa da böyle bir girişime taraftarlarının hazır olduğunun kaydedilmesi, “Batı seçim sonrası kaosa oynuyor” değerlendirmesine sebep oldu.

RUBİN’DEN SKANDAL SÖZLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan düşmanlığıyla bilinen, CIA ve Pentagon'un psikolojik harp elemanı olarak kullandığı FETÖ destekçisi Michael Rubin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küçük rahatsızlığını fırsat bilerek, "Erdoğan Ölürse Kutlama İçin Çok Erken Olacak" başlıklı skandal bir yazı kaleme aldı. ABD ve AB'ye seslenen isim, "Türkiye'de toplu tasfiye yapın" ifadeleriyle düşmanlığını açıkça ifade etti. "İlkokullardan üniversitelere, ordudan kamuya her yere müdahale edilmeli" ifadelerine yer veren Rubin, "Hapishane kapıları açılmalı ve siyasi cadı avlarının kurbanları tazmin edilmelidir” sözleri ile FETÖ’cülerin serbest bırakılması gerektiğini savundu. Yazıda, "Erdoğan ya ölümle ya sürgünle ya hapisle ya da idamla gider" ifadeleriyle darbe imasında bulunan Rubin, "Türk kuvvetleri Suriye, Irak ve Kıbrıs'tan çekilmelidir. Ermenistan ve Yunanistan'ı tehdit etmeyi bırakmalılar" dedi.

ÖZDEMİR'DEN KARA PROPAGANDA

Türkiye düşmanlığı ile bilinen Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir ise, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri’ne yönelik kara propaganda kervanına katılan bir diğer isim oldu. Özdemir, Alman basınından RND'ye verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesini istediğini açıkça dile getirdi. Türkiye seçimlerine yönelik algı oluşturmaya çalışan Özdemir, 'olası oy manipülasyonundan' endişeli olduğunu söyleyerek kara propagandaya girişti. Cem Özdemir, geçtiğimiz günlerde Alman askeri üniformasıyla poz vermişti.

Batı ile medenileşecekmiş!

Time dergisi röportajında 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk dış politikası ve Türkiye'nin küresel konumuna ilişkin skandal ifadelerde de bulundu. Türkiye'nin tüm dünyada itibar gören, ulusal çıkarları esas alan milli ve yerli dış politikasını hedef alan Kılıçdaroğlu, Batı'ya tam teslimiyet anlamına gelebilecek, "Seçilmesi halinde NATO, AB ve ABD ile ilişkileri düzelteceğini ve Türkiye’yi yeniden medeni dünyanın bir parçası yapacağına" ilişkin sözler sarf etti. Kılıçdaroğlu'nun sözleri Türkiye'ye hangi gözlükle baktığı sorusuna ve tek yönlü dünya görüşüne sahip olduğu yorumuna sebep oldu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER