Gaziosmanpaşa’da yeniden inşa edilen Çifte Minare Camisi ibadete açıldı

İSTANBUL (AA) AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Afganistan'da 36 kişinin öldüğü camiye yönelik saldırıyı kınayarak, "Bu kara olayın arkasındaki faillerin büyük bir insanlık suçu işlediklerini buradan, Gaziosmanpaşa'dan bütün dünyaya ilan etmek istiyorum" dedi.

Kurtulmuş, Gaziosmanpaşa'da depreme dayanıksız olduğu için yıkılan ve yeniden inşa edilen Çifte Minare Camisi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada bugün güzel ve şık bir caminin açılışında bir araya bulunduklarını söyledi.

Bu durumdan onur duyduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bizim medeniyetimizde, camiler şehirlerin etrafında şekillendiği, medreseleriyle, hanlarıyla, hamamlarıyla, bedestenleriyle, çarşısıyla, camisiyle bütün kültürün bir arada olduğu, şehrin, caminin etrafında döndüğü bir medeniyet birikimine sahibiz. Onun için atalarımız gittikleri yere hemen kendi izlerini, mühürlerini vurmak için camilerini ve diğer saydığım bu kültürel ögeleri yerleştirirlerdi ve onun sonucu olarak da bizim medeniyetimiz, bizim milletimiz, bizim birikimimiz o gidilen yerlerde uzun müddet kalırlar ve orada eserleri, ayak izleri kalırdı." diye konuştu.

Sonrasında Müslüman toplulukların, oradan ricat etmek zorunda kaldığı yerlerde bile bir kısmı yıkılmış, bir kısmı izleri bir şekilde azalmış olmakla birlikte ecdadın eski eserlerinin hep oralarda durduğunu ifade eden Kurtulmuş, eserlerin tarihin bir izi olarak ayakta durmaya gayret ettiğini dile getirdi.

"Gaziosmanpaşa için inşallah cemaati bol bir camimiz olsun"

Türkiye olarak da bu anlamda yurt dışındaki camilerin bütün kurum ve kuruluşlarla abad edilmesi için gayretle çalıştıklarını anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Ben öncelikle Gaziosmanpaşa Çifte Minare Camisi'nin önce bu yöredeki kardeşlerimize, vatandaşlarımıza ve genel olarak Gaziosmanpaşa'ya ve İstanbul'a hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. Oldukça güzel bir camiye Gaziosmanpaşa kavuşmuş oluyor. Başkanımız bir cümleyle söyledi. Bir cümleyle de ben devam edeyim. Bu caminin yerindeki eski cami yıkıldığında, bazı çevrelerin ses çıkardıklarını, gürültü çıkardıklarını duyduk. 'Orada o camiyi yıktılar ama yerine AVM yapacaklar, rezidans yapacaklar' diye bir kara propaganda yaptıklarına şahit oldunuz Gaziosmanpaşalılar olarak, cevabı burasıdır. Burada bir AVM yapılmadı, burada bağışçılarının, bağışları istikametinde buraya bir cami yapılarak, onların vakfetme niyetlerine uygun bir şekilde gayet güzel bir cami yapılarak, bu alan abat edilmiş oldu. Hayırlı, uğurlu, bereketli olsun. Gaziosmanpaşa için inşallah cemaati bol bir camimiz olsun."

Camilerin medeniyetin mühürleri olduğunu belirten Kurtulmuş, camilerin, insanları, müminleri toplayan, bir araya getiren farklılıklarıyla birlikte herkesi Allahuekber sesi etrafında birleştiren, aynı kıbleye, aynı Rabbe döndüren mekanlar olduğunu ifade etti.

Afganistan'daki camiye saldırı

Kurtulmuş, Afganistan'da bugün bir camide cuma namazında cemaati hedef alan bir saldırı yapıldığını ve maalesef çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Camiler aynı Rabbe, aynı kıbleye, aynı hedefe müminlerin dönmesi için bir araya geldikleri mekanlardır. Camiler falanca etnik yapının camisi, falanca mezhebi yapının camisi olarak asla adlandırılamaz. Camiler muvahhitlerin hepsinin ortak malı, ortak mekanıdır. Bu anlamda kim hangi niyetle olursa olsun, herhangi bir şekilde camiye saldıran bizatihi Müslümanlığa, tevhide ve muvahhitlere saldırmış demektir. Afganistan'daki saldırıyı lanetle kınadığımızı, bu kara olayın arkasındaki faillerin büyük bir insanlık suçu işlediklerini buradan, Gaziosmanpaşa'dan bütün dünyaya ilan etmek istiyorum. Bizim nazarımızda hangi gayeyle olursa olsun Müslümanların bir camisine saldıran, sözde bir Müslümanla, İslam düşmanlığının bir sonucu olarak örneğin ta Yeni Zelanda'daki camiye saldırarak, oradaki Müslümanları katleden, bir gayrimüslim arasında, zihniyet itibariyle zerre miskal farklılık yoktur."

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise konuşmasında bugün merasimlerin en güzelinde, en hayırlısında bir arada olduklarını söyledi.

Allah Resulünün, "Mekanların en güzeli, en hayırlısı camilerdir" buyurduğunu hatırlatan Erbaş, şöyle konuştu:

"İşte burada çifte minareli camimizin açılışında birlikteyiz. Rabbimiz buyuruyor ki 'Allah'ın mescitlerini ancak ve ancak Allah'a, ahiret gününe iman eden, namazı kılan, zekatı veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler iman ederler.' Elhamdülillah bu camii şerifin yapılmasında pek çok kişi bu ayeti kerimenin müjdesine nail oldu. Bundan sonra inşallah camimizin içini imar etmeye sıra geldi. İçini nasıl imar edeceğiz? O kadar güzel bir yerde yapılmış ki camimiz, hemen yanında iş yerleri, vatandaşlarımızın oturduğu evleri, gayet güzel bir yerde. Cemaatinin bol olmaması için hiçbir sebep yok. İçinde çocuk seslerinin çınlamaması için hiçbir sebep yok. Gençlik çalışmalarının yapılmaması için hiçbir sebep yok. Tenha bir yerde olan bir cami değil. O yüzden müftümüz burada, hocalarımız burada, beş vakit namazda, namazın öncesinde ya da sonrasında sabah namazı dahil yatsı namazı dahil sizleri camimizde namazdan sonra ya da önce derse bekliyoruz. Bu derslerimize biz cami dersleri diyoruz. Çocuklarımız için ayrı programlarımız var. Gençlerimiz için ayrı programlarımız var. İhtiyaç odaklı dediğimiz hangi yaştan olursa olsun vatandaşlarımıza ayrı programlarımız var."

"Camilerimiz birer suffedir esasında. Birer okuldur, mekteptir, medresedir." diyen Erbaş, Peygamberimizin Medine'ye hicret ettiğinde ilk yaptığı şeyin Mescidi Nebevi'yi inşa etmek olduğunu belirtti.

Bununla kalmadığını ve içini okul haline getirmek için Suffeyi inşa ettiğini kaydeden Erbaş, "Suffede yetişen onun talebeleri, biz onlara sahabi diyoruz. Ashabı Kiram... O mübarek insanlar Allah Resulü Efendimiz'in dizinin dibinde eğitim almışlar. Hem Medine'yi nurlandırmışlar, Kur'an ile nurlandırmışlar. Efendimiz Aleyhissalatu Vesselamın sünneti ile Yesreb'i, Medinei Münevver'e haline getirmişler. Yoksa oranın ismi Medine değildi. Medinei Münevvere, aydınlanmış şehir demektir. Neyle aydınlanmış? Mescidi Nebevi ile aydınlanmış. İşte bizim camilerimiz de sokaklarımızı, mahallelerimizi tenvir eden, aydınlatan mübarek mekanlardır ama sadece görüntüsüyle değil içinde yapılan ibadetle, içinde yapılan derslerle, eğitimle tenvir edecek, nurlandıracak, aydınlatacak. Yoksa taştan duvarlara bakmakla insan aydınlanmaz." ifadelerini kullandı.

Erbaş, "Rabbim hayırlı, mübarek eylesin. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Arsasının bağışlanmasından, minaresinin üzerindeki alemin takılmasına kadar... Halısından badanasına kadar, kimin emeği varsa cennette Rabbim onların karşısına bunun sevabını çıkarsın diyorum." dedi.

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta da kentsel dönüşüm çalışmalarında ilçeyi değiştirmeye, dönüştürmeye çalıştıklarını söyledi.

Bu kapsamda camiyle ilgili de çalışmalar yaptıklarını ifade eden Usta, "Bazı grupların, kişilerin ya da kesimlerin dönüşümün yapılmamasıyla ilgili ortaya koymuş olduğu iradeyi biz tüm gücümüzle aşarken aynı iradenin cami yapılırken de 'burada belediye camiyi yıktı, yerine AVM yapıyor' diyenlere de bu Çifte Minareli Camii yapılmış şekliyle Gaziosmanpaşa Meydanı'ndan kapak olsun diyorum." dedi.

İlk namazı Ali Erbaş kıldırdı

Açılışın ardından Numan Kurtulmuş, Ali Erbaş ve Hasan Tahsin Usta ile diğer yetkililerden oluşan heyet camiye geçti. Erbaş, hutbe irat etti ve cuma namazını kıldırdı.

Caminin, 14,53 metre kubbe yüksekliği İstanbul’un fethine, 24,53 metre minare yüksekliği de fethin 1000. yılına atfen tasarlandı.

Kubbeye ait alem yüksekliği ise Hazreti Muhammed'in doğumuna atfen 15,71 metre olarak inşa edildi. Cami avlusuna 210 metrekare peyzaj alanı oluşturuldu.

Açık alanlarıyla birlikte 466 kişinin aynı anda ibadet edebileceği camide, 86 kişilik konferans salonu, 48 metrekare derslik ve eğitim alanı ile 40 metrekare kütüphane yer alıyor.