Erdoğan, AK Parti Siyaset Akademisi açılış dersinde konuştu: (2)
GÜNDEMSadece makam için, para için, nefsini tatmin için siyaset yapanlar, gün gelip de kenara çekilmek zorunda kaldıklarında unutulup gitmeye mahkumdur Siyaset yapılırken elde edilen makamların, milletin emaneti olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu emaneti namusumuz bilerek üzerine titremeli, hakkını vermek için gayret göstermeliyiz Kibir, tepeden bakma, insanları küçümseme, kendini üstün görme en tehlikeli bataklıktır. Buraya saplandığınızda artık iflah olmanız mümkün değildir
ANKARA (AA) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sadece makam için, para için, nefsini tatmin için siyaset yapanlar, gün gelip de kenara çekilmek zorunda kaldıklarında unutulup gitmeye mahkumdur." dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi açılışı dersinde konuştu.
Tarih boyunca nice büyüklü küçüklü hükümdarların, nice şan şöhret sahiplerinin gelip geçtiğini anlatan Erdoğan, "İşte dün Hüsnü Mübarek, soyadı 'Mübarek' ama ne oldu? Öldü. Mısır'ın bir zamanlar nesiydi, bak ne oldu. Kimse kalıcı değil." ifadelerini kullandı.
"İster mütevazı köyünde olsun, ister ülke ve hatta dünya çapında olsun bu kişilerden geriye sadece yaptığı hizmetler kalmıştır. 'İnsan odur ki koya dünyada eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser' sözü hepimizin temel ilkesi olmalı." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Siyaset yapılırken elde edilen makamların, milletin emaneti olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu emaneti namusumuz bilerek üzerine titremeli, hakkını vermek için gayret göstermeliyiz. Üzerinde tasarruf yetkisine sahip olduğumuz her imkanda, beli bükülmüş ihtiyardan henüz doğmamış çocuğa, tüyü bitmemiş yetimden biçare mazluma kadar herkesin hakkı vardır. Bu hassasiyeti yüreğinde hissetmeyen kişiden siyasetçi de olmaz, yönetici de olmaz. Sadece makam için, para için, nefsini tatmin için siyaset yapanlar gün gelip de kenara çekilmek zorunda kaldıklarında unutulup gitmeye mahkumdur."
Erdoğan, dava adamı vasıflarına sahip bir siyasetçinin günü kurtarmanın değil, geleceğe eser bırakmanın şuuruyla çalışıp mücadele edeceğini vurgulayarak, bu anlayışla 18 senedir çalıştıklarını ve Türkiye'nin 81 ilini eserlerle donattıklarını dile getirdi.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan adalete, tarıma kadar bütün alanlarda eserlerinin olmadığı ilin bulunmadığını belirten Erdoğan, eksikliklerinin olduğunu ancak geçmişe bakıldığında, AK Parti'nin yaptıklarını başkalarıyla mukayese etmenin mümkün olmadığını söyledi.
"Asli işinizin millete hizmet olduğunu unutmayın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet tarihi boyunca 79 senede 6 bin 100 kilometre yol yapılmışken, AK Parti'nin 1718 senede 2223 bin kilometre yol yaptığını aktardı.
Göreve geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını 207'ye çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, şu anda üniversitenin olmadığı ilin bulunmadığına dikkati çekti.
Erdoğan, eskiden Hakkarili bir ailenin üniversite okumak için çocuğunu Ankara'ya, İstanbul'a göndermek zorunda kaldığını hatırlatarak, "Bizim öğrencilik yıllarımızda 10 öğrenciden 1 tanesinin üniversiteye girme şansı vardı ama şimdi 10'da 10. Hepsinin girme şansı var." diye konuştu.
"Üstlendiğiniz, üstlendiğimiz görevler sebebiyle ne kadar yükselirseniz yükselin, asli işinizin millete hizmet olduğunu asla unutmayın." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kibir, tepeden bakma, insanları küçümseme, kendini üstün görme en tehlikeli bataklıktır. Hele hele bizim medeniyetimizde, kültürümüzde, bizim dinimizin gereği olarak, biz bunların hiçbirini yapamayız, yaşayamayız. Buraya saplandığınızda artık iflah olmanız mümkün değildir. Yüreğinizden merhamet, beden dilinizden samimiyet, yüzünüzden tebessüm, dilinizden tatlılık, işinizden hasbilik eksik olmadığı sürece siyasette önünüz hep açık demektir. Çünkü sevgililer sevgilisi Peygamberimiz, işte bize bunları tavsiye ediyor. Devamlı o tebessümü... Tebessüm sadakadır, bunu ihmal etmeyeceğiz ve böyle yürüyeceğiz. Sınırlarınız, Allah'ın emirleri ve milletin beklentileridir. Olaya böyle bakmalısınız."
"Adaletin olmadığı yer oksijensiz dünya gibi"
"Milli iradeyi hiçe sayarsanız, haramı, helali umursamazsanız, alicenaplığı terk ederseniz, ne yaparsanız yapın, halkın ve Hakk'ın rızasına nail olamazsınız." ifadesini kullanan Erdoğan, milletin bu ayrımı çok iyi yaptığının altını çizdi.
Erdoğan, milletin, seçimden seçime kapısına gelen ile her gün yanında olanı asla aynı tutmayacağına işaret ederek, "Muteber siyasetçi, ilindeki, ilçesindeki insanların dertleriyle dertlenip, sıkıntısıyla üzülen, hizmet etmek, eser vermek için çırpınan kişidir. Böyle davranmayan siyasetçi değil, affınıza sığınıyorum siyaset şarlatanıdır." dedi.
Adaletin olmadığı yerin, oksijensiz dünya gibi olduğunu, orada yaşanılamayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her işinizde adaleti gözetirseniz, siyaseten küçülmez, tam tersine sürekli büyürsünüz. Attığınız her adımda, söylediğiniz her sözde, yaptığınız her işte millet sizi görür, notunuzu verir, günü geldiğinde de yerinizi gösterir. Siyasetçinin sözü ve tavrı, kendi hayatında karşılık bulduğu ölçüde etkilidir. İmamı Azam'a göre atfedilen meşhur hikayeyi bilirsiniz, baldan başka bir şey yemeyen çocuğu son çare İmam Ebu Hanife'ye getirirler. İmam Ebu Hanife meseleyi dinledikten sonra çocuğun ailesine '40 gün sonra tekrar gelsin' der. Bu sürenin sonunda yeniden geldiklerinde İmamı Azam çocuğu karşısına alıp, 'bundan sonra bal yeme evladım' dedikten sonra aileye gidebileceklerini söyler. Şaşkınlık içindeki aile 'madem bu kadar kolaydı, niye bizi 40 gün beklettiniz' diye sorar. İmamı Azam gülümseyerek 'İlk geldiğinizde ben de her gün soframdan balı eksik etmezdim, siz gittikten sonra 40 gün boyunca bal yemeyi keserek nefsimi denedim. Baktım oluyor. Çocuğunuza da aynı telkinde bulundum. Aksi takdirde sözüm ona tesir etmezdi.' der.
Sizler her halinizle çevrenize örnek olacaksınız ki ülke ve millet meseleleri konusunda söylediklerinize itibar edilsin. Elbette bu tavsiyeleri saatlerce devam ettirmek mümkün ama sadece şu ana kadar anlattığım hususlara riayet etmeniz halinde milletin sizi bağrına basacağından hiç şüpheniz olmasın."
(Sürecek)
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?