© Müzakerat 2017 - 2021

Emine Erdoğandan büyükelçi eşlerine yemek

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın eşi Emine Erdoğan: Çocukları ana babasız, insanları vatansız bırakan çatışmalar yaşanıyor. Afrikada sömürülen kadınlar, Yemende çile çeken anneler, Suriyede göç yollarında yaşam savaşı veren çocuklar…Kadınların, çocukların ve elbette insanlığın dertleri için kendimizi sorumlu hissediyoruz İnanıyorum ki birgün her birinizle insanlığın dertlerine çözüm olabilecek iş birlikleri yapacağız. Bu konuda umudum tamdır Geçtiğimiz günlerde AB Büyükelçilerini kapsayan Büyükelçi komşum olur şeklinde bir sosyal medya kampanyası yapıldığını biliyorum. Bu kampanyada ülkemizdeki Almanya Büyükelçisi en iyi komşu seçildi. Sayın Büyükelçiyi ve aramızda bulunan kıymetli eşini kutluyorum

ANKARA (AA) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Çocukları ana babasız, insanları vatansız bırakan çatışmalar yaşanıyor. Afrika'da sömürülen kadınlar, Yemen'de çile çeken anneler, Suriye'de göç yollarında yaşam savaşı veren çocuklar…Kadınların, çocukların ve elbette insanlığın dertleri için kendimizi sorumlu hissediyoruz." dedi.

Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kış Bahçesi'nde verdiği yemek davetinde, yabancı misyon şefleri eşleriyle bir araya geldi.

Konuşmasına, "Sizleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kalbinde misafir etmekten büyük memnuniyet duyuyorum." diyerek başlayan Emine Erdoğan, büyükelçi eşlerinin farklı kültürlerin mensupları olarak Türkiye'ye zenginlik kattığını, kültürel iletişimin anahtarları olduğunu söyledi.

Emine Erdoğan, kültürlerarası yakınlaşmayı ve buradan doğacak enerjinin gücünü çok önemsediğini belirterek, insanların birbirinin kültürünü tanıdıkça önyargı ve husumetin ortadan kalktığını, bundan dolayı da dünyada barışın kaynağının bu tanışıklık olduğunu ifade etti.

İletişimin dün olduğu gibi bugün de toplumların en büyük ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Teknoloji ile sağlanan iletişimden ziyade sözcüklere taşınan sonra kalplerde yankı bulan insanlık hallerinden söz ediyorum. Nitekim Mevlana'nın bir sözü var; 'Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır'. İşte evrensel değerler, bu paylaşımların neticesinde oluşuyor." diye konuştu.

Emine Erdoğan, bu iletişim ortamlarının inşasında kadınların büyük rol oynadığını vurgulayarak kadınların enerjisinin, empati gücünün, farklı deneyimlere açık olmalarının yeni diyalog kanalları açtığını dile getirdi. Bu buluşmaların insanlığın ortak hedefleri için bir araya gelmesine vesile olacağına inandığının altını çizen Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz günlerde AB Büyükelçilerini kapsayan 'Büyükelçi komşum olur' şeklinde bir sosyal medya kampanyası yapıldığını biliyorum. Bu kampanyada ülkemizdeki Almanya büyükelçisi 'en iyi komşu' seçildi. Sayın Büyükelçiyi ve aramızda bulunan kıymetli eşini kutluyorum.

Büyükelçiliğin yalnızca diplomatik bir iş olmadığını, insani ve kültürel köprüler kurmanın vesilesi olduklarını gösterdiler. Kendilerine ülkemiz insanı ile kurdukları bu güzel köprü nedeniyle teşekkür ediyorum."

"Seyahatlere çıkmanızı öneririm"

Emine Erdoğan, bir kültürü tanımanın en iyi yolunun onun dilini, sanatını ve mutfak kültürünü öğrenmek olduğunu söyledi.

"Sizlerin de diplomat eşleri olarak Türkiye'de bulunduğunuz süre zarfında bu hususlara ilgi duymanız bizi çok mutlu ediyor." diyen Emine Erdoğan, Türkiye'nin hem sanatta hem de zanaatın birçok kolunda oldukça üretken bir ülke olduğuna işaret etti.

Emine Erdoğan, her bölgenin kendine has motiflerinin, müziklerinin, danslarının ve el sanatlarının mevcut olduğunu belirterek, "Burada bulunduğunuz süre içinde bunları görmeniz, tecrübe etmeniz büyük bir kazanımdır. Türkiye'nin ve Türk insanının ruh haritasını görmek için keşif dolu seyahatlere çıkmanızı öneririm. Ülkemiz, sadece denizlerin değil şifalı suların bulunduğu termal tesisleri, yaylaları, köyleri ile sizi her an şaşırtabilecek çeşitliliğe sahip." değerlendirmesinde bulundu.

Dünyada gidilen bazı şehirlerin bir kere görüldüğünde bunun yeterli olabileceğini, mesela İstanbul'un ne kadar ziyaret edilirse edilsin hiç tüketilemeyeceğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Her seferinde yeni bir yüzünü görürsünüz. Keza Anadolu'da hemen her kapı, her an çalınabilir. Çünkü bizim kültürümüzde 'tanrı misafirliği' diye bir statü vardır. Kapıya gelen kimse geri çevrilmez, eve buyur edilir, yedirilir, içirilir. Misafire hürmet, bizim inancımızdan yansıyan bir özelliktir.

Yemek kültürümüz ise dillere destandır. Yemek bizim kültürümüzde, sunduğu lezzetin ötesinde sosyal ilişkileri güçlendiren bir araçtır. Büyük sofralar kurarız. Aile büyükleri ve yakın akrabalarla ilişkiler burada geliştirilip güçlendirilir. Bizim inancımızda güzellikler paylaşıldıkça çoğalır. Bu nedenle kalabalık sofralar bereket sebebidir. Umuyorum ki, her birini deneyimleme fırsatınız oluyordur. Türk yemeklerini yapmayı öğrenmenizi de özellikle tavsiye ederim."

"Biz de sizlerden çok şey öğreniyoruz"

Emine Erdoğan, küreselleşmenin yerel kültürleri yok ettiği bir dünyada, onları yaşatmaya çalıştıklarına dikkati çekti.

"Sanatımızın ince işlerini dünyaya tanıtmak istiyoruz." ifadesini kullanan Emine Erdoğan, şunları söyledi:

"Bugün sergi alanında gördüğünüz minyatür sergisi de bu ince işlerden birisi. Kadınlardan oluşan bir minyatür sanatçıları grubu, usta bir hocamızın liderliğinde çok kıymetli işler yaptı. Büyük Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman dönemini anlatan 'Süleymanname' adlı minyatürlü eseri, kendi yorumlarıyla bugüne taşıdılar.

Tarih okuması bazen de resimler üzerinden yapılır. Osmanlı kültürüne dair birçok öğeyi bu minyatürlerde tüm detaylarıyla görmeniz mümkün. Bu sanatı yaşatan ve yeni nesillere öğreten tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum. Her birinin geleneksel veya modern sanatların başka dallarında da çalışmaları var."

Emine Erdoğan, minyatür, hat, ebru, tezhip sanatının, Türkiye'de bulunulan süre zarfında büyükelçi eşlerinin ilgisini çekeceğini düşündüğünü vurgulayarak, "Belki de her biriniz bunlardan birini öğrenerek Türkiye'den kalıcı bir hatıra ile ülkenize dönmeyi düşünürsünüz. Bu tür diyaloglar karşılıklı. Biz de sizlerden çok şey öğreniyoruz. Sözgelimi Afrika ülkelerinin büyükelçilerinin eşleri ile Afrika yemeklerine dair çok anlamlı bir çalışma yaptık." diye konuştu.

Bir araya getirdikleri tariflerden oluşan bir kitabı, himayesinde yapılan bir çalışma çerçevesinde mayıs ayında yayınlanacağını bildiren Emine Erdoğan, "Doğu'sundan Batı'sına, Afrika'nın özgün yemekleri, Türk toplumu tarafından yakından tanınmış olacak. Bu vesileyle Afrika büyükelçilerinin kıymetli eşlerine Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi'ne katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum." dedi.

Emine Erdoğan, Afrikalı kadınların el emeği ürünlerin satışının bu merkezde yapıldığını anımsatarak gelirinin Afrikalı kadınların eğitim ve sağlık harcamaları için kendilerine döndüğünü anlattı.

"İnsanlığın dertlerine çözüm olabilecek iş birlikleri yapacağız"

"Hepimiz güçlerimizi insanlık için birleştirsek, emin olun dünya başka bir yer olur." değerlendirmesinde bulunan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ne yazık ki bilimde, teknolojide koşar adım yol alırken, 21'inci yüzyılda bir yandan da insanlığa dair kötü manzaralarla karşılaşıyoruz. Çocukları ana babasız, insanları vatansız bırakan çatışmalar yaşanıyor. Afrika'da sömürülen kadınlar, Yemen'de çile çeken anneler, Suriye'de göç yollarında yaşam savaşı veren çocuklar… Kadınların, çocukların ve elbette insanlığın dertleri için kendimizi sorumlu hissediyoruz.

İyilik, hiç batmayan güneş gibidir, ışığı tüm zamanları aydınlatır. İnanıyorum ki, bir gün her birinizle insanlığın dertlerine çözüm olabilecek işbirlikleri yapacağız. Bu konuda umudum tamdır. Buradaki çeşitlilik, insanlık ailesi için fikir ve gönül dünyasının zenginliği demektir. Çeşitliliğe ne kadar yatırım yaparsak gücümüz, zenginliğimiz de o kadar artar."

Emine Erdoğan, bütün farklılıklarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bulundukları, davetine icabet ettikleri için büyükelçi eşlerine teşekkürlerini iletip, "İnsanlığın hayrı ve iyiliği için tekrar tekrar bir araya gelmeyi diliyorum." sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

"Süleymanname" isimli minyatür projesi sergilendi

Emine Erdoğan, yemek sonrasında programa katılan sanatçılar ve büyükelçi eşleriyle "Süleymanname" adlı minyatür sergisini gezdi.

Minyatür sanatçısı Özcan Özcan liderliğinde kadın sanatçılar tarafından hazırlanan sergi, 50 özgün minyatürden oluşuyor.

Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM) İstanbul şubesi ve Kuveyt Türk Sanat Atölyelerinin iş birliği ile gerçekleştirilen "Süleymanname Projesi", klasik murakka üzerine alıntılama ve boyama teknikleri kullanılarak yeni bir yorumla hazırlandı.

Sergide Özcan Özcan'ın yanı sıra Arzu Akbulut, Aysel Güleser Ekşi, Ayşe Nur Kapusuz, Emel Demir, Emel Sakarya, Fatoş Borbor, Fikriye Akbulut, Füsun Yılmaz, Gülgün Keser, Hamiyet Leventoğlu, İsmet Gömeç, Neslihan Bulut, Tülay İlkar ve Zeynep Elçi'ye ait eserler yer alıyor.

Emine Erdoğan'ın yabancı misyon şeflerinin eşlerine verdiği yemekte, minyatür sergisinin temasına uygun olarak Çiğdem Kartal Toker, Doç. Dr. Hikmet Toker, Doç. Dr. Erhan Özden, Doç.Dr. Barış Karaelma'dan oluşan musiki heyeti tarafından Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait musiki eserlerinden örnekler icra edildi.

Programda ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eşi Hülya Çavuşoğlu da hazır bulundu.

Pakistan Büyükelçi Eşi Shaza Syrus da Emine Erdoğan'a konuşması sonrasında hediye verirken, davetlilere de sergilenen minyatürlerin sınırlı sayıda tıpkı basımı hediye edildi.



İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER