© Müzakerat 2017 - 2021

Diyarbakır’da bel ve boyun fıtığı, migren, diz rahatsızlıklarında geleneksel tedavi yöntemleri kullanılıyor

Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasan Akkoç: ”Uyguladığımız tedavilerle ağrılarından kurtardığımız hastaya konforlu bir yaşam sağlıyoruz” Hastalardan Bilal Ölmez: ”Seanslardan sonra kendimi gayet iyi hissediyorum. Geceleri rahat uyuyorum”

DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi'nde (GETAT) hacamat, sülük, ozon, akupunktur gibi geleneksel tedavi yöntemleri, alanında uzman doktorlarca uygulanıyor.

Yaklaşık 2 ay önce hizmete açılan merkezde, bel ve boyun fıtığı, migren ile diz rahatsızlığının neden olduğu ağrılardan kurtulmak isteyen hastalara akupunktur, sülük, hacamat, apiterapi, proloterapi, mezoterapi ve ozon terapi tedavileri yapılıyor.

DÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, AA muhabirine, merkezde uygulanan tedavilerin, Sağlık Bakanlığı tarafından belirtilen yönetmelikler dahilinde uzman hekimler gözetiminde yapıldığını söyledi.

Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için modern tıbbın yanında tamamlayıcı olarak uygulanan ve bilimsel dayanakları olan bu tedavilerle kısa zaman içinde iyileşen çok sayıda hastalarının olduğunu kaydeden Akdağ, bu tedavilerin, alanında uzman, tıp eğitimi almış hekimlerce uygulanması gerektiğini belirtti.

Akdağ, 2 ay önce hizmete giren merkeze ilginin çok yüksek olduğunu sözlerine ekledi.

Merkez Sorumlusu Prof. Dr. Hasan Akkoç ise hastalara uygulanacak tedaviler için diğer bölümlerle görüş alışverişinde bulunduklarını ve rahatsızlığı birlikte değerlendirdiklerini aktardı.

Tedavilerde güzel sonuçlar aldıklarını, merkezde uygulanan tedavilerin tamamen bilimsel verilere dayandığını kaydeden Akkoç, tedavi amaçlı uygulamaların hastanede yapılmasının büyük bir avantaj olduğunu dile getirdi.

Merkezde tedavilerin uzmanlar tarafında yapıldığını Akkoç, şöyle devam etti:

"Çok modern tıp tedavisi var. Fakat çok ciddi yan etkileri de var. İstenmeyen yan sonuçlar da doğurabiliyor. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpta bunlarla karşılaşmıyoruz. Tamamen geleneksel yöntemleri kullanıyoruz. Bazen geleneksel bitkiler kullanıyoruz. Yan etki olmuyor. Dolayısıyla hastalar bu açıdan tercih ediyor. Hasta ameliyat olamıyor veya ağır bir probleminden dolayı ameliyat olması sakıncalı ise ömür boyu bu ağrıyı çekmektense merkezimizde ciddi anlamda ağrılarını hafifletiyoruz. Uyguladığımız tedavilerle ağrılarından kurtardığımız hastaya konforlu bir yaşam sağlıyoruz."

Hastalardan Bilal Ölmez (43) ise daha önce karaciğer yağlamasından dolayı ciddi rahatsızlık yaşadığını belirterek, tedavi edilmesine rağmen iyileşme sağlayamadığını söyledi.

Ölmez, "Merkezin açıldığını duydum ve merkeze başvurdum. Merkezde, hekimler 3 seans uyguladı. Bu seanslardan sonra kendimi gayet iyi hissediyorum. Geceleri rahat uyuyorum. Hekimlerimize teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Merkezde sülük tedavisi gören Yaşar Kaya da (52) boyun ve omuz ağrılarından dolayı daha önce tedavi gördüğünü ancak bir iyileşme olmadığı için merkeze başvurduğunu söyledi.

Kaya, merkezde uygulanacak tedaviyle bir an önce sağlığına kavuşmayı ümit ettiğini dile getirdi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER