© Müzakerat 2017 - 2021

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Uluslararası Kudüs ve Mescidi Aksa Sempozyumu’nda konuştu:

”Bilmeliyiz ki Kudüs özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir. İslam coğrafyası olarak güçlerimizi birleştirdiğimizde, bu gücün farkına vardığımızda ve kendimize güvendiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur”

ANKARA (AA) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bilmeliyiz ki Kudüs özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir. İslam coğrafyası olarak güçlerimizi birleştirdiğimizde, bu gücün farkına vardığımızda ve kendimize güvendiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur." dedi.

Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) konferans salonunda "Uluslararası Kudüs ve Mescidi Aksa Sempozyumu" düzenlendi.

Sempozyum öncesinde Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ve diğer katılımcılar, TDV'nin sergi salonunda Vakti Kıraat Derneğince düzenlenen Kudüs temalı resim sergisinin açılışını gerçekleştirdi.

Ardından sempozyumun açılış konuşmasını yapan Erbaş, Kudüs'ü konuşmanın insanlığın geleceğini, dünya barışını ve İslam ümmetinin izzetini konuşmak anlamına geldiğini belirtti.

Mescidi Aksa'nın Müslümanlar için Mescidi Haram'dan sonra yeryüzünün en kıymetli mabedi olduğunu vurgulayan Erbaş, "Peygamber Efendimiz'in kendisi de Kudüs'e karşı daima büyük bir özlem duymuştur. Bu doğrultuda, Filistin topraklarına yönelik diplomatik ve askeri girişimlerde bulunmuştur. Ashabı kiram da bu mukaddes beldeye yoğun ilgi göstermiştir." diye konuştu.

"Kudüs, İslam'ın yurdudur"

Kudüs'ün fethinin 638 yılında Hazreti Ömer tarafından kutsiyetine yaraşır bir şekilde kan dökülmeden gerçekleştiğini söyleyen Erbaş, Müslümanların Kudüs'ü adaletle, merhametle yönettiğini vurguladı.

Kudüs'ün yönetiminin Müslümanlarda olmadığı zamanlarda harabeye döndüğünü, yıkıldığını, yakıldığını dile getiren Erbaş şunları kaydetti:

"Bugün Kudüs maalesef yine işgal ve zulümle anılır olmuştur. Kudüs'ün kutsiyetine ihanet edilmiştir. Yine acının, sıkıntının, gözyaşının merkezi haline gelmiştir. Çeşitli baskı ve uygulamalarla Müslümanlar şehri terk etmeye zorlanmaktadır. Her türlü hak ve özgürlükten mahrum bırakılmaktadır. Filistinli Müslümanların evleri yıkılıp iş yerleri kapatılmakta, tarım arazileri işgalciler tarafından yakılmaktadır. Kudüs, İslam'ın yurdudur. Kudüs ve Mescidi Aksa, bize Peygamberimiz'in emanetidir. Emanete sahip çıkmak imanın gereğidir."

"Kudüs bilincini en güçlü hale getirmeliyiz"

İslam dünyasında bütün mümin yürekleri birleştirecek çalışmalara hız verilmesi gerektiğinin altını çizen Erbaş, "Kudüs bilincini en güçlü hale getirmeliyiz. Bilmeliyiz ki Kudüs özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir. İslam coğrafyası olarak güçlerimizi birleştirdiğimizde, bu gücün farkına vardığımızda ve kendimize güvendiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur." dedi.

Erbaş, bugün Mescidi Aksa'nın, sistematik saldırılar karşısında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna işaret ederek "Bizler dün olduğu gibi bugün de hakkın, haklının ve mazlumun yanında olmaya, zalimin ise karşısında durmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu sempozyum, Kudüs ve Mescidi Aksa konusundaki farkındalığa önemli katkılar sunacaktır." diye konuştu.

Sempozyumda Filistin Devlet Başkanı Dini Baş Danışmanı Mahmud AlHabbash, Filistin Kudüs İşleri Başkanı Fadi elHedmi ve Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan da birer konuşma yaptı.

Kudüs ve Mescidi Aksa konusundaki ilginin arttırılması ve İslam medeniyetine dair tarihi birikimin doğru bilgilerle tespit edilmesini amaçlayan sempozyum yarın sona erecek.

Çevrim içi yayınlanan sempozyumla ilgili detaylara "https://hac.gov.tr/kudussempozyumu" adresinden ulaşılabilecek.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER