Disleksi Farkındalık Sempozyumu
GÜNDEMAile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç: Disleksi tanılı çocuklarımızın birçoğu kod yazımı konusunda yetenekli. Eğer okul öncesi ve okul çağlarında yönlendirilirse çok başarılı sonuçlar alabiliriz. Bu gibi programları hayata geçirmeye çalışıyoruz MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Ahmet Emre Bilgili: Tanılama işini daha nitelikli hale getirmeye başlıyoruz. Çünkü ne kadar erken ve doğru tanılayabilirsek, ilk adımı o kadar doğru atmış oluruz
ANKARA (AA) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç, "Disleksi tanılı çocuklarımızın birçoğu kod yazımı konusunda yetenekli. Eğer okul öncesi ve okul çağlarında yönlendirilirse çok başarılı sonuçlar alabiliriz. Bu gibi programları hayata geçirmeye çalışıyoruz." dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneğince düzenlenen Disleksi Farkındalık Sempozyumu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi.
"Disleksi ve Farkındalık" ile "Disleksiye Akademik Bakış" başlıklı oturumlardan oluşan sempozyuma çok sayıda akademisyen ile anne ve babalar katıldı.
Program açılışında konuşan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Koç, sahada insana dair uygulamaların çok önemli olduğunu, bu nedenle sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli temas halinde olduklarını söyledi.
Erken tanının önemine dikkati çeken Orhan Koç, durumun tespit edilmesiyle bütün mekanizmaların eş zamanlı bir şekilde devreye girebileceğini ifade etti.
Koç, disleksi için de erken tanının önemini vurgulayarak, "Disleksiyi ilkokul 1'inci sınıfta tanıyoruz. Çünkü çocuk orada okuma yazma gibi doğal bir teste tabi tutuluyor. Ama disleksiyi daha erken tanılamak için çalışmamız lazım. Bu toplantı buna vesile olacaktır. Tanıladıktan sonraki süreçleri hep beraber hayata geçireceğiz." diye konuştu.
Disleksi tanısı konan çocukların üstün yetenekleri olduğunu söyleyen Orhan Koç, bunu keşfetmenin ve bunun için programlar geliştirmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Koç, "İŞKUR üzerinden yapılan meslek edindirme kurslarında da kod yazımı çok önemli bir noktada destekleniyor. Disleksi tanılı çocuklarımızın birçoğu kod yazımı konusunda yetenekli. Eğer okul öncesi ve okul çağlarında yönlendirilirse çok başarılı sonuçlar alabiliriz. Bu gibi programları hayata geçirmeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"Tanılama işini daha nitelikli hale getirmeye başlıyoruz"
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Ahmet Emre Bilgili de ilgili bakanlıkların koordinasyon halinde çalışmalarının önemine dikkati çekti.
Tanılama ve çocuk için ne yapılması gerektiğini planlamanın önemli olduğunu ifade eden Bilgili, bunun için bir ölçme aracı geliştirdiklerini ve buna "özel öğrenme güçlüğü testi" ismi verdiklerini belirtti.
Ahmet Emre Bilgili, "Bunun için Rehberlik ve Araştırma merkezlerimizde bütün hazırlıklar yapıldı. Yakında uygulayıcı eğitimlerine başlıyoruz. Uygulayıcı eğitimleri bitirdikten sonra eğitsel değerlendirme süreçlerinde testin aktif kullanımını yapmaya çalışacağız. Böylece tanılama işini daha nitelikli hale getirmeye başlıyoruz. Çünkü ne kadar erken ve doğru tanılayabilirsek, ilk adımı o kadar doğru atmış oluruz." ifadelerini kullandı.
"Disleksili çocukların 3'üncü sınıfta gördüğü müfredat çok ağır"
Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Tokar ise disleksili çocukların okul öncesi dönemde iyi bir eğitimciye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Anaokulu öğretmenlerinin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Tokar, bunun ilerleyen dönemler için çok kritik olduğunu ifade etti.
Atıf Tokar, disleksili çocukların 3'üncü sınıfta gördüğü müfredatın çok ağır olduğuna dikkati çekerek, "Çok soyut bilgilere geçiyoruz. Disleksili bireylerle akranları arasındaki makas açılıyor, 3'üncü sınıftan sonra aile perişan oluyor. Bu müfredat çok ağır." dedi.
Ortaokuldan sonra disleksi tanısı konan çocukların okulu bırakma eğilimi gösterdiğini ve bilgisayar oyunlarına yönelmeye başladığını aktaran Tokar, bunun arka planını araştırmaya başladıklarını dile getirdi.
Atıf Tokar, dünyadaki hackerların çok büyük bir kısmının disleksili olduğunu belirterek, bunların doğru yönlendirme ile iyi yerlere gelebileceğini de kaydetti.
İlginizi Çekebilir
Nitelikli dolandırıcılık ve Yasa dışı bahis operasyonu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde "Nitelikli Dolandırıcılık ve Yasa Dışı Bahis" suçlarına yönelik Jandarma tarafından düzenlenen "SİBERAĞ-10" operasyonlarında hesaplarında 225 milyon lira işlem hacmi bulunan 48 şüpheli yakalandığını duyurdu.
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.