DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, gündemi değerlendirdi:

ANKARA (AA) Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, "İşsizliğin de yoksulluğun da enflasyonun da üstesinden geleceğiz. Enflasyonu, iki yılda yeniden bu ülkede tek haneye indireceğiz. Hiç endişeniz olmasın." dedi.

Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Gençlerin sorunlarına değinen Babacan, "Önümüzdeki ilk seçimlerde ülkemizde özgürlük, adalet, umut, barış rüzgarı esecek. Hiç endişeniz olmasın Türkiye bu zor günleri mutlaka aşacaktır. Biz bu yola gençlerle çıktık ve onlarla başaracağız. Korkulu bir rüyadan, kabustan uyanır gibi ülke rahata erecek. Seçim günü ülke olarak vereceğimiz değişim kararı tüm bu kara bulutları dağıtır, geçer." diye konuştu.

Enflasyonun sebeplerine ilişkin bazı açıklamaları anımsatan Babacan, şöyle devam etti:

"Merkez Bankasına talimat verip yanlış işler yaptıran, bu fiyat etiketlerini yazan esnaf mı? Merkez Bankasına arka kapıdan 130 milyar doları sattıran, bankanın bütün döviz kurunu, koruma kalkanlarını sıfırlatan fiyat etiketlerini yazan pazarcı esnafı mı, kuru soğan depocuları mı? Hiç enflasyonun suçlusunu sağda solda aramasınlar. Eğer bugün bu ülkede akaryakıt fiyatları 20 lira civarındaysa bunun tek sebebi dövizdeki patlamadır."

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) şubat işsizlik rakamını 10,7 olarak açıkladığını anımsatan Babacan, TÜİK'in son bir yılda işsiz sayısının 623 bin kişi azaldığı, İŞKUR'un ise yine aynı dönemde işsiz sayısının 325 bin kişi arttığını gösteren verileri paylaştı. Babacan, "Arada 948 bin fark var. Biri eksi, biri artı. İkisi de devletin kurumu. 'Bu tutarsızlığın sebebini bir an önce açıklayın' diyorum. Bunu açıklamak hükümetin görevidir." ifadesini kullandı.

"İşsizlik sorunu öncelik"

Yatırım ve üretimle ülkede istihdamı artıracaklarının söyleyen Babacan, şunları kaydetti:

"İşsizlik sorununu çözmeyi öncelik kabul ediyoruz. Bu doğrultuda önce, yatırımların Türkiye'ye akması için gereken güven ortamını sağlayacağız. DEVA ekonomisi, yatırımları Türkiye'ye çeken bir mıknatıs işlevi görecek. Yatırımlar aktıkça, yeni iş sahaları açılacak. İşletmelerin büyümelerinin ve daha fazla istihdam oluşturmalarının önündeki engelleri kaldıracağız. Birinci yılımızda istihdam teşviklerini sadeleştireceğiz. Özel istihdam bürolarını etkinleştireceğiz. İŞKUR'u güçlendireceğiz."

Babacan, gençlerin, kırsal alanlardaki iş ve istihdam imkanlarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacaklarını, teknoloji girişimlerini destekleyeceklerini ve eğitim sistemini, herkesin yeni beceriler edinip iş bulabilmesi amacıyla yenileyeceklerini söyledi.

Kamuoyuyla paylaştıkları "Ekonomi ve Finans Eylem Planı"na da değinen Babacan, "İşsizliğin de yoksulluğun da enflasyonun da üstesinden geleceğiz. Enflasyonu iki yılda yeniden bu ülkede tek haneye indireceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Bu pahalılık, bu yoksulluk son bulacak." dedi.

Babacan, yarın Bursa'da yerel yönetimle ilgili hazırlanan eylem planını açıklayacağını söyledi.

ODTÜ'deki protesto

Babacan, bir gazetecinin, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ndeki (ODTÜ) protestoya ilişkin soru üzerine, barışçıl yöntemlerle yapılan protesto ve gösteri yürüyüşlerinin anayasal bir hak olduğunu anımsatarak, "2011 seçimlerinden sonra Türkiye'yi yönetenlerin farklı bir yöne doğru evrildiğini herkes müşahede etti. İçeriden bunu düzeltmek için çok büyük mücadele verdik. Aynı günlerde benim yaptığım açıklamalara bakın hepsi kayıtlarda." ifadelerini kullandı.

Bakan ve başbakan yardımcısı olduğu dönemlerde de her zaman özgürlükleri savunduğunu vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:

"Yanlışları düzeltmek için eğer sistem içindeyseniz bir içeriden mücadele vardır, kamuoyuna derdinizi anlatma aşaması vardır ama içeride mücadelede başarılı olamayacağınız kesinleştiği anda başka bir pozisyonda, başka bir hareketle yeniden o mücadeleye kaldığınız yerden devam etmek vardır. Şu anda yaptığımız budur."

Kendisinin de ODTÜ mezunu olduğunu anımsatan Babacan, "ODTÜ'ye girişçıkışta kimseden izin almak zorunda değiliz. Ama sorunları konuşarak çözmemiz lazım. Konuşmamak, konuşturmamak bunların demokraside yeri yok." dedi.