Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde konuştu: (2)
GÜNDEM”Güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye’ye yönelik düşmanca tavırları veya bu tür tavırları sergileyenlere verdikleri destekler canımızı sıkıyor” ”İlişkilerimizin toplamındaki kar ve zarar hanesine bakarak hareket ediyoruz, bir yandan da ihtiyaçlarımıza uygun yeni ortaklıklar kurmayı ihmal etmiyoruz” ”Tehditleri kaynağında engelleme stratejisine geçerek artık geriden gelen değil, ön alan bir ülke haline geldik”
ANKARA (AA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye'ye yönelik düşmanca tavırları veya bu tür tavırları sergileyenlere verdikleri destekler canımızı sıkıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde konuştu.
Krizlerle yüzleşen her ülke gibi strateji taktik ve uygulamalarını gözden geçirdiklerini belirten Erdoğan şunları söyledi:
"Bizim diğerlerinden farkımız, son 20 yılda yaptığımız hazırlıklar sayesinde krizleri fırsata dönüştürme kapasitemizin ve kabiliyetimizin en yüksek seviyede oluşudur. Bilhassa gelişmiş ülkeler bu konuda çok ciddi tereddüt ve yalpalama içerisindedir. Türkiye uzunca bir süredir kendisine dayatılan veya şartlar gereği yapmak mecburiyetinde olduğu bekle gör yaklaşımını bir süre önce terk etmiştir. Tehditleri kaynağında engelleme stratejisine geçerek artık geriden gelen değil, ön alan bir ülke haline geldik. Bölgemizde ve dünyada yaşanan her gelişmeyi yakından takip ederek kendi stratejilerimize ve çıkarlarımıza en uygun adımları atarak yolumuza devam ediyoruz. Bunun için gereken kapasiteye ve kabiliyete sahibiz. Ancak bu kapasiteyi ve kabiliyeti sürekli geliştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde geriye düşmemiz ve eskisi gibi istikrarsızlık bataklığına saplanmamız kaçınılmazdır."
Eser ve hizmet altyapısının yeni atılımları hayata geçirmek için kendilerine uygun bir zemin oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, "Halihazırda önümüzdeki en büyük sıkıntı, ekonomide yaşadığımız hayat pahalılığı meselesidir. Esasen beklenmedik birtakım gelişmeler uyguladığımız programların sonuçlanma süresini uzatmasıydı. Çoktan bütün bu meseleleri geride bıraktık, geride bırakıyoruz. Biz her şeyde olduğu gibi 'Bunda da bir hayır vardır.' diyerek işimize bakıyoruz. İnşallah yılbaşından itibaren hedeflerimizin somut neticelerini almaya başlayacağız." diye konuştu.
"İlişkilerimizin toplamındaki kar ve zarar hanesine bakarak hareket ediyoruz"
Bölgesel ve küresel gelişmelerin önlerine getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için gereken her türlü çalışmayı kararlılıkla yürüttüklerini bildiren Erdoğan şöyle devam etti:
"Savunma sanayimizin geliştirilmesi de bu çalışmalardan biridir. Güvenlik krizi yaşanan her yerde savunma sanayi ürünlerimizin kritik rolünü görmemiz, verdiğimiz emeklerin boşa gitmediğinin ispatıdır. Artık insansız hava araçlarımız var. Artık silahlı insansız hava araçlarımız var. Artık Akıncımız var. Hepsinden öte, şimdi bizler ciddi manada farklı ülkelerle bu mücadeleyi kararlı bir şekilde verme gücüne sahip olduk. Kriz yaşayan ülkelerin her biriyle ilişkimizi ortak çıkarlar ve dengeler çerçevesinde yürütmemiz, ülkemizin bir diğer ayırt edici vasfıdır. Ülkemize yönelik tehditlerle kendi yöntemlerimiz ile mücadele ederken NATO ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uzunca süredir içinde yer aldığımız ittifaklarla bağımızı da koruyoruz. Elbette güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye'ye yönelik düşmanca tavırları veya bu tür tavırlar sergileyenlere verdikleri destekler canımızı sıkıyor. Ancak biz bu ilişkilerimizin toplamındaki kar ve zarar hanesine bakarak hareket ediyoruz. Bir yandan da ihtiyaçlarımıza uygun yeni ortaklıklar kurmayı ihmal etmiyoruz. Biz her zaman diyalogdan, iş birliğinden, birlikte kazanmaktan, dostluktan yana olduk. Gönlümüzü ve kollarımızı bize bu şekilde yaklaşan herkese açık tuttuk. Aksi yönde hareket edenlere karşı ise sabırla, anlayışla hüsnüniyetle yaklaşmayı prensip edindik. Türkiye'yi vesayetle, darbeyle, ekonomik tuzaklarla dize getiremeyenlerin hala siyaset ve toplum mühendisliği yöntemlerinden medet ummasını acı bir tebessümle izliyoruz. Sadece bu tablo bile bu tür heveslerin kursaklarda kalmaya mahkum olduğunu göstermeye yeterlidir."
"Bizim kimsenin toprağında, kazancında, özgürlüğünde gözümüz yok"
"Osmanlı'nın son asrındaki kayıplarımız öyle dramatik, öyle acı, öyle beklenmedik olmuştur ki bunu yaşayan neslin ruhunda derin yaralar açmıştır." diyen Erdoğan şunları kaydetti:
"Milli Mücadelemizi zafere ulaştırıp yeni devletimizi kurduğumuzda bu tarihi zaferin kahramanlarının çoğunun doğup büyüdükleri yerler bile sınırlarımız dışında kalmıştır. Yahya Kemal'in kaybedilişini Bursa ile eş tuttuğu Üsküp, İstanbul'dan 61 yıl öncesinden bizimdi. Böylesine büyük bir enkazın üzerinde yeni devletimizi yükseltebilmiştik. Yine Yahya Kemal'in dizeleri ile ifade edecek olursak 'Kalbimde bir hayali kalıp kaybolan şehir! / Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir! / Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene, / Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene'. Malazgirt'teydik. Alparslan, onun ruhu ile beraberdik. Orada başlayan, Fatih ile devam eden, Gazi Mustafa Kemal ile doruğa çıkan, attığımız bu adımlarla işte yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni inşa veya ihya edişimiz, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hamlemiz, bir şeylerin birilerine işaretidir. Evet, tarih boyunca ecdadın kanlarıyla, alın terleriyle suladığı, bıraktığı eserlerle mühürlediği yerler bugün bizde olmasa bile bizim gönlümüz ve kalbimiz daima oralardadır. Harp Okullarımızdan mezun ettiğimiz dost ve kardeş subaylarımızın her birini de işte bu kadim bağların gönül elçileri olarak görüyoruz."
Erdoğan, Türkiye'nin ayak bastığı her yere sadece huzur, barış, dostluk ve refah götürdüğünü dile getirerek "Bizim kimsenin toprağında, kazancında, özgürlüğünde gözümüz yoktur, olamaz. Bu anlayışın örneklerini dünyanın dört bir yanında sergiledik, sergiliyoruz. Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar nerede asırlardır zulüm altında inlemiş, canları ve malları yağmalanmış toplum varsa bugün hepsinin en hasbi ve fedakar yol arkadaşı Türkiye'dir. Çünkü biz 'Yaratılanı severiz Yaradan'dan ötürü' felsefesiyle dünyaya ve insanlığa bakıyoruz. İnşallah hedeflerimize ulaşarak Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri, siyasi ve sosyal toplumları seviyesine çıkardığımızda aynı anlayışla daha çok insanı kucaklayacağız. Bu duygularla bir kez daha mezun olan teğmenlerimizi ve dost ülke öğrencilerimizi tebrik ediyorum." dedi.
Törenden notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kara Harp Okulu’na gelişinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MSÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.
Erdoğan’ın tören alanına girişinde "Merhaba Harbiyeliler" diyerek yeni mezun teğmenleri selamlamasıyla başlayan törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Gültekin Yaralı, 20212022 akademik yılında 51’i dost ve müttefik ülkelerden olmak üzere toplam 954 teğmenin Kara Harp Okulundan mezun olduğunu belirtti.
Rektör Prof. Dr. Afyoncu da bu sene MSÜ’ye bağlı okul ve enstitülerden 3 bin 872 öğrencinin mezun edildiğini ifade etti.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100’üncü yılını kutlayan Afyoncu, "Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde büyük Yunanistan hayalleri kuran ve ülkemizi işgal eden Yunan kuvvetleri imha edildi. 100 yıl sonra da biz burada oradaki atalarımızın torunlarını teğmen olarak mezun ediyoruz ve ülkemize göz dikecek herkese aynı neticeye, akıbete uğrayacaklarını hatırlatıyoruz." dedi.
Genç teğmenlere de hitap eden Afyoncu, "Her zaman büyük Türk milletinin hizmetinde olun. Bu millete ihanet edenler tarihin çöplüğünde kaybolurken bu millete hizmet edenler her zaman tarihe altın harflerle yazılır. Her zaman seçilmiş sivil iradenin emrinde olun. Bu ülke, seçilmiş sivil iradenin emrinde olduğunuz müddetçe huzur içinde büyüyerek refah içinde kalkınacaktır." diye konuştu.
MSÜ Kara Harp Okulu devre birincisi Mustafa Dede mezunlar adına yaptığı konuşmada, "En genç subaylar olarak milli değerlerimize sahip çıkacağız, her zaman Türk milletinin ve seçilmiş millet iradesinin emrinde olacağız." ifadesini kullandı.
Dede yeni teğmenlere mezuniyet andını yaptırdı. Mezuniyet andının yaptırılmasının ardından Mustafa Dede yaş kütüğüne dönem yıldız ve plaketini çaktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasının ardından okulunu birincilikle bitiren Dede’ye diplomasını verdi.
Dereceye giren diğer öğrenciler diplomalarını TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanlarından aldı.
Dereceyle mezun olan misafir teğmenlerin diplomalarını almalarının ardından Kara Harp Okulları sancak devir teslim töreni gerçekleştirildi. Kara Harp Okulu Komutanı Yaralı tarafından sancaktar ve sancak muhafızlarına kılıç ve diploma verilmesinin ardından tören resmi geçitle sona erdi.
Törene Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kazakistan Savunma Bakan Yardımcısı Tümgeneral Sultan Kemaleddinov, Kırgızistan Savunma Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Akylbek İbraev ve Özbekistan Savunma Bakan Yardımcısı Albay Hamdan Karşıyev de katıldı.
(Bitti)
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?