Cezayir’deki Cirta Ulusal Müzesi, Konstantin kentinde yaşamış farklı medeniyetlere tanıklık ediyor
DÜNYACezayirli tarihçi Abdulhak Şuaybi: ”Müze çok çeşitli tarihi dönemlere ev sahipliği yapmasıyla öne çıkıyor; tarih öncesi çağlar, Numidyalılar, Romalılar, Vandallar, İslami dönem, Osmanlı, modern ve çağdaş dönem” ”UNESCO, Cirta’yı Mısır Müzesinden sonra Afrika’daki dünyanın en güzel ve zengin müzeleri arasına aldı”
CEZAYİR (AA) HUSAMEDDİN İSLAM Cezayir'in Konstantin kentindeki Cirta Ulusal Müzesi, Cezayir'e ve bulunduğu şehrin çeşitli dönemlerdeki tarihine ve medeniyetlerine ışık tutuyor.
Cezayir'in derin bir vadi üzerine kurulu, "köprüler şehri" ve "bilim şehri" gibi isimlerle anılan tarihi Konstantin kenti, tarih öncesi dönemlerden itibaren pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptı.
Ülkenin kuzeybatısında yer alan, dünya üzerindeki en yüksek asma köprülerden birinin bulunduğu şehir, Afrika kıtasının Mısır'dan sonra en büyük ikinci müzesini barındırıyor.
Konstantin şehrinin eski adı olan Cirta ile anılan ulusal müze, kentin çeşitli dönemlerine ve burada yaşamış medeniyetlere tanıklık ediyor.
Müze, barındırdığı zengin tarihi eserler, tablolar ve parçalarla yerli ve yabancı turistler için önemli bir ziyaret yeri.
Fransa sömürgesi sürecinde kuruldu
Kent merkezinde yer alan bahçesiyle beraber 2 bin 100 metrekare alana sahip müze, Fransız sömürgesi döneminde inşa edildi.
Müze, Fransa'nın 1830 yılında Cezayir topraklarını işgalinin yüzüncü yılı dolayısıyla 1930'da sömürge yönetimi tarafından bina edildi.
Cirta Ulusal Müzesi kurulduğu dönemde sömürge yönetimi tarafından oluşturulan ve müze yapımı önerisini sunan Konstantin Arkeoloji Derneği Başkanı Gustave Mercier'in adıyla anıldı. Gustave Mercier Müzesi adıyla 1931 yılında ilk kez kapılarını açan müze, 1975'e kadar bu isimle tanındı.
Fransız sömürgesinin 1962'de sona ermesinin ardından müzeye Konstantin şehrinin eski adı olan Cirta ismi verildi. Ulusal müzeler kategorisine giren yapı, bundan sonra Cirta Ulusal Müzesi olarak yeniden adlandırıldı.
7 binden fazla tarihi eser barındırıyor
Cezayirli tarihçi ve eski Cirta Ulusal Müzesi Kültürel Miras Koruyucusu Abdulhak Şuaybi, AA muhabirine müzede bulunan eserler hakkında bilgi verdi.
Şu an başka bir müzenin müdürlüğünü yapan Şuaybi, daha önce Cirta'da görev yaptığını hatırlattı.
Çok kıymetli bir müze olan Cirta'nın dünyadaki en büyük müzeler arasında yer aldığını, 7 binden fazla tarihi eser barındırdığını söyleyen Şuaybi, tarih öncesi dönemden çağdaş dönemlere kadar pek çok dönemden eser bulunduğunu ifade etti.
Müzede 14 ayrı salon bulunduğunu ve bu salonların dönemlerine ve çeşitlerine göre farklı eserleri barındırdığını kaydeden Şuaybi, şöyle devam etti:
"Müze çok çeşitli tarihi dönemlere ev sahipliği yapmasıyla öne çıkıyor; tarih öncesi çağlar, Numidyalılar, Romalılar, Vandallar, İslami dönem, Osmanlı, modern ve çağdaş dönem. Bu nedenle UNESCO, Cirta'yı Mısır Müzesi'nden sonra Afrika'daki dünyanın en güzel ve zengin müzeleri arasına aldı."
Müzedeki "Konstantin salonunda" şehrin Osmanlı döneminde inşa edilen binaları ve caddelerini içeren küçük bir maketi olduğunu kaydeden Şuaybi, burada şehirdeki Osmanlı izlerinin görüldüğünü anlattı.
Şuaybi, özellikle kentte Osmanlının Cezayir Beyi Hacı Ahmed Bey dönemindeki izlerinin görüldüğünü ancak Fransız sömürgesinin bu mimariler üzerinde değişiklikler yaparak Osmanlı mimarisinin üzerini örtmeye çalıştığını söyledi.
Müzenin turistlerin uğrak yeri olduğuna işaret eden Şuaybi, 2018 yılında müzeyi 12 bin kişinin ziyaret ettiğini ancak son yıllarda yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgını nedeniyle ziyaretçilerin azaldığını belirtti.
Cirta Ulusal Müzesi İletişim Sorumlusu Abdulmecid Bin Zerayi, Cirta'nın Cezayir'deki en eski müzelerden olduğunu, bünyesindeki eserlerle tarih öncesinden itibaren Konstantin kentinden geçen çeşitli medeniyetlere şahitlik ettiğini söyledi.
Gençlerin müzeye gereken ilgiyi göstermediğini aktaran Bin Zerayi, Kültür Bakanlığının çabalarıyla bu konuda ilerlemeler kaydedildiğine işaret etti.
Bin Zerayi, müzenin sosyal medya üzerinden çeşitli aktiviteler düzenlediğini, sempozyumlar, kurslar, kültürel faaliyetler yaptığını, bu şekilde kültürel ve tarihi mirasın öneminin anlatıldığını sözlerine ekledi.
İlginizi Çekebilir
Katil israil güçleri Beyrut'a bomba yağdırdı
Katil İsrail ordusu, Beyrut'un Dahiye bölgesine yoğun hava saldırıları düzenledi İsrail ordusu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyindeki Dahiye'ye gece boyu yoğun hava saldırıları gerçekleştirdi.
Katil İsrail'in Lübnan'da 31 kişiyi daha katletti
Soykırımcı İsrail ordusunun Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi ve Baalbek'e düzenlediği saldırılarda 31 kişi hayatını kaybetti.
Kirli ittifak kana ve toprağa doymuyor
Gazze’de 42 binden fazla masumu öldüren soykırımcı İsrail, Lübnan’da da katliamlarına devam ediyor. Katil Netanyahu’nun aşırı sağcı ortakları toprak ve kana doymuyor. Nükleer silah kullanma tehdidi, zorla göç ettirme, yardım girişini engelleme ve yeni toprakları işgal, isteklerinin yalnızca bazıları.
Gazze'nin kuzeyinde hiç sağlık hizmeti kalmadı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail'in yardım misyonlarının erişimini engellemeye devam ettiği Gazze'nin kuzeyinde neredeyse hiç sağlık hizmetinin kalmadığını açıkladı.