© Müzakerat 2017 - 2021

ByLock’un lisans sahibi David Keynes’in yargılandığı davada tanık ifadeleri alındı

Gizli tanık ”Karadeniz”: ”Sanık örgütle ilgili 1996 yılına kadar olan şeyleri biliyordu. Bilgilerinin güncel olduğunu sanmıyorum. Cemaat tarafından insafsızca kullanılıp atılmıştır”

İSTANBUL (AA) ABD vatandaşı olduktan sonra Alpaslan Demir olan ismini değiştiren Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) gizli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi David Keynes'in "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan yargılandığı davada, gazeteci İsmail Saymaz ile gizli tanık "Karadeniz" tanık sıfatıyla ifade verdi.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bir süre tutuklu kaldıktan sonra celse arasında tahliye edilen David Keynes, avukatı Abdurrahman Bayramoğlu ile katıldı. ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğundan bir görevli de duruşmayı takip etti.

Duruşmada, ilk önce gizli tanık "Karadeniz"e, bir başka ilden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.

Tanınmaması için sesi ve görüntüsü değiştirilmiş bir şekilde ekrandan konuşan "Karadeniz", Keynes için "Sanık örgütle ilgili 1996 yılına kadar olan şeyleri biliyordu. Bilgilerinin güncel olduğunu sanmıyorum. Cemaat tarafından insafsızca kullanılıp atılmıştır." dedi.

"Darbe girişiminden önceden haberdar olduğuna dair bir şey söylemedi"

"Karadeniz"in ardından, Keynes ile 2016 yılında röportaj yapan gazeteci İsmail Saymaz'ın tanıklığına başvuruldu.

Saymaz, röportaj yaptığı dönem Hürriyet gazetesi özel haber biriminde çalıştığını belirterek, "Öncelikle o günün manzarasını kısaca anlatmak isterim. Darbe girişimi üzerinden 2 ay geçmiş, ByLock diye bir uygulama kullanıldığı ortaya atılmıştı. Kimse bu uygulama konusunda ve örgütle bağlantısına dair bir şey bilmiyordu." diye konuştu.

O günlerde gazeteyi David Keynes olduğunu söyleyen birinin aradığını dile getiren Saymaz, ByLock'un patent sahibi olduğunu söyleyince şaka yapıyor sandığını ancak bunu nasıl doğrulayabileceğini sorduğunda sanığın kendisine birtakım çıktılar gönderdiğini aktardı.

Konuyu aktardığı müdürlerinin Keynes ile röportaj yapmasını istemesi üzerine, sanığın yaşadığı Amerika'ya gittiğini belirten Saymaz, "Gidip röportajı yaptım. Röportajda, darbe girişiminden önceden haberdar olduğuna dair bir şey söylemedi. Zaten bana pasaportunu gösterdi. Darbe girişiminden bir süre önce Türkiye'ye gelmiş, tatilini yapmış, darbe girişiminden 3 hafta sonra Türkiye'den ayrılmış." ifadelerini kullandı.

Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti. Heyet, dinlenilemeyen tanıkların ifadelerinin alınması ve eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

Duruşma çıkışında görüntülenen Keynes, basın mensuplarının sorduğu sorulara cevap vermeyeceğini söyledi.

Gazetecilerin, avukat Abdurrahman Bayramoğlu'na yönelttiği "Müvekkilinizin Amerika'ya geri dönme planları var mı?" sorusu üzerine araya giren Keynes, "Amerika vatandaşıyım zaten." dedi.

Avukat Bayramoğlu ise "Dava bittikten sonra normal hayatına geri dönmek ister. Şu anda geleceğe ilişkin planı yok ama çifte vatandaş kendisi." diye konuştu.

İkili daha sonra, duruşmayı takip eden ABD Konsolosluk görevlisiyle sohbet etti.

İddianameden

ABD'den geldiği Türkiye'de 9 Haziran'da tutuklanan Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın yurt dışında bulunduğu sırada, kendi isteğiyle Türkiye'ye gelmek ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için dilekçe sunduğu belirtiliyor.

ByLock programıyla ilgili beyanlarda bulunan sanığın bu programla ilgili bazı kişileri de teşhis ettiği anlatılan iddianamede, mailine Apple uygulama mağazasından gelen bazı epostaları kendi rızasıyla sunan Keynes'in, bu haliyle TCK'nin 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

İddianamede, Keynes'le ilgili "örgütün evlerine gidip konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiği, kütüphane sorumlusu ve belletmen görevlerinde bulunduğu ve örgütün en önemli yapılanma alanı olan TSK mahrem yapılanmasında "öğretmen" (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği" anlatılıyor.

Örgüt elebaşı Gülen'le bizzat görüştürüldü

Keynes'in yaşadığı olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması ve örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşı Fetullah Gülen'le görüştürüldüğü anlatılan iddianamede, bu kişinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak Amerika'ya gönderildiği aktarılıyor.

David Keynes'in, örgüt elebaşının talimatıyla örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programı ByLock alan adının kiralanmasıyla ilgili, Google ve Apple marketlerine yüklenmesinde kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu kaydedilen iddianamede, sanığın FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER