”Birnokta” edebiyat dergisinden Sezai Karakoç özel sayısı

KÜLTÜR SANAT

İSTANBUL (AA) Yayın hayatını 21 yıldır sürdüren aylık edebiyat dergisi "Birnokta", edebi ve düşünce hayatını "Diriliş Nesli" olarak tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan şair ve mütefekkir Sezai Karakoç için özel sayı hazırladı.

Genel Yayın Danışmanlığını Mürsel Sönmez, Genel Yayın Yönetmenliğini Resul Tamgüç'ün yürüttüğü dergi, 239. sayısıyla 44 sayfa olarak okuyucusuyla buluştu.

Sezai Karakoç'un fotoğrafının illüstrasyon tekniğiyle kapağında yer aldığı "Birnokta" dergisinin özel sayısında, 17 edebiyatçı, yazar, şair ve akademisyenin metinlerine yer veriliyor.

Temel Hazıroğlu, Karakoç'la geçirdiği son saatleri anlatıyor

Şair ve yazar Mürsel Sönmez'in "Sezai Karakoç" başlığıyla kaleme aldığı sunuş yazısıyla okurlarını karşılayan dergi, usta edebiyatçıyla son saatlerini birlikte geçiren yazar Temel Hazıroğlu'nun "Sezai Karakoç ile Dünya Sürgününün Son Gününde" başlıklı yazısıyla devam ediyor.

Hazıroğlu, son gününde yanında yer aldığı Karakoç'u şu cümlelerle anlatıyor:

"Gerçekten, üstat bu kez bayağı hasta idi. Kendi anlattığına göre perşembe günü duş almış, hafif grip gibiydi, birkaç kez biraz derinden öksürdü. Daha önce söylediği gibi birkaç kez iyi değilim, uyku yok, yemek yok, baş dönmesi var, bakalım ne yapacağız, dedi. Ben de üstat isterseniz bir doktora gidelim, dedim. O her zamanki gibi doktora gitmek istemedi. Bu arada bir ara üstat, bana müsaade, ben bu koltukta biraz kestireyim, dedi. O çıkmanıza gerek yok dese de bir tıkırtı çıkmasın diye biz de hemen odadan çıkıp mutfağa gittik. Fakat üstat maalesef yine uyuyamadı. Kalktı lavaboya gitti ve tekrar masasına geldi."

Yunus Emre ile Sezai Karakoç "ruh akrabası"dır

Şair Nurettin Durman, "Sezai Bey Güzellemesi" ve "İkindi Vakti Şehzadebaşı'nda" şiirlerinin yanı sıra "Sezai Karakoç Şiiri Açık Sözlü Bir Şiirdir" yazısıyla özel sayıya katkı sağlıyor.

Özel sayıda, "Sezai Bey" başlıklı şiiriyle yer alan şair Süleyman Çelik'in yanı sıra Eyyup Azlal'ın "Yaslı Gazel", Hüseyin Burak Us'un "Ay Terbiyecisi", Adnan Berber'in "Mana Mektebi Çocukları" şiirleri bulunuyor.

Şair ve yazar Mustafa Özçelik, "Yunus'un Çağdaş Bir Yorumcusu Sezai Karakoç" başlığıyla kaleme aldığı yazıda, "İki şair arasında şiirlerinin sureti bakımından bir fark olsa bile temelde bu iki şairin çizgileri (amaçları) aynıdır. Sezai Karakoç'un mesajının Yunus'unkinden farklı olduğu söylenemez. Buna göre söyleyecek olursak her iki isim de İslam ülküsüne bağlı şairlerdir. Yaşadıkları zamanların ve karşı karşıya oldukları sorunların da özde aynı olduğu düşünülecek olursa aralarındaki 'ruh akrabalığını' anlamak zor olmayacaktır." ifadelerine yer veriyor.

"Sezai Karakoç düşünür yönüne bakılabildiğinde anlaşılır"

Mürsel Sönmez de Karakoç'un edebi ve fikri yönünü ele aldığı "Mağlup görünür fakat her zaman galiptir" başlıklı yazıda, "Şiir ve şair bağlamından başka bir de düşünür yönü vardır Sezai Karakoç'un, ki ancak bu yönü ile birlikte bakılabildiğinde doğru olarak algılanabilir bir tablo ortaya çıkabilir. Batılı bakış ve düşünüş dizgesinin idrak edemeyeceği bir düşünme biçimi vardır Sezai Karakoç'un." değerlendirmesinde bulunuyor.

Özel sayıda "Üniversite öğrencileri, ekonomiyi neden Sezai Karakoç'tan öğrenmeyi tercih ediyor?" başlıklı yazı kaleme alan Doç. Dr. Şefik Memiş ise gençlerin ekonomiyi Sezai Karakoç'tan öğrenme nedenlerini şu şekilde ele alıyor:

"Onlar ihtiyaçları olan ülküsel yaklaşımı, hayatlarına nasıl adapte edeceklerini bilemedikleri gündelik yaşam pratiklerine yol gösteren ilkeleri onda bulmuşlardı. Sonuç itibarıyla gençler, 1960'lı yılların soğuk savaş dönemlerinde yazılmış bir kitap olarak görmüyorlardı ki İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü'nü dijital çağın ilk çeyreğinde aynı heyecanla okuyabiliyordu. Okumanın ötesinde Sezai Karakoç'un çözüm önerisiyle de hem fikirdiler."

Sezai Karakoç özel sayısında ayrıca, Bünyamin Durali'nin "Koşu Bittikten Sonra da Koşan At", C. Hüseyin Düz'ün "Allah Kar Gibi Gökten Yağınca", Resul Tamgüç'ün "Yaman Halimiz", Halit Yıldırım'in "Şairin Ölümü ve Düşündürdükleri", Ahmet Ali Yıldız'ın "Diriliş ve Klas Duruş", Gökçe Kayaoğlu'nun "Yağmurdan Sonra Büyürmüş Başak", Mehmet Pektaş'ın "Bir Fikir, İdeal, Ahlak ve Din Sancağı: Sezai Karakoç'un Penceresinden Mehmet Akif" başlıklı yazıları yer alıyor.