© Müzakerat 2017 - 2021

Bakan Yardımcısı Kıran, Küresel Mülteci Forumu Kıdemli Memurlar Toplantısı’nda konuştu:

”Gelişmiş ülkelerdeki popülist politikalar ve olumsuz söylemler mültecilerin yeniden yerleşimini ve entegrasyonunu engelliyor” ”Küresel Mülteci Forumu taahhütlerimizi neredeyse tamamen yerine getirmiş olduğumuzu söylemekten gurur duyuyorum” ”Mevcut yeniden yerleşim oranları, Küresel İlkeler Sözleşmesi ilkeleri dikkate alınmadan belirlenmiştir. Dolayısıyla bu oranlar mevcut ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalmaktadır. Adil bir yük paylaşımı için, mültecilere ev sahipliği yapan her ülke için özel yeniden yerleştirme kotaları tahsis edilmelidir”

ANKARA (AA) Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, adil bir yük paylaşımı için mültecilere ev sahipliği yapan her ülke için özel yeniden yerleştirme kotalarının tahsis edilmesi gerektiğini belirtti.

Kıran, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından Cenevre'de düzenlenen Küresel Mülteci Forumu Kıdemli Memurlar Toplantısı'na video konferans ile katıldı. Burada hitap eden Kıran, Mültecilere İlişkin Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamında el ele vermelerinin üzerinden üç yıl geçtiğini ifade ederek sözleşme sürecine aktif olarak katkıda bulunduklarını ve 2019'daki ilk Küresel Mülteci Forumu'nun ev sahiplerinden biri olduklarını söyledi.

Kıran, dünyanın 2019'dan bu yana insanları evlerini terk etmeye zorlayan ve yeni mülteci akınları yaratan birçok kriz gördüğünü, yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınının da milyonların iş, barınak ve daha iyi yaşam aramak üzere evlerini terk etmesine neden olduğunu dile getirdi.

Tüm çabalara rağmen, mülteci yükünün küresel olarak arttığına dikkati çeken Kıran, dünya genelinde yaklaşık 84 milyon mülteci ve sığınmacı bulunduğunu, bunların yaklaşık yüzde 90'ının ise gelişmekte olan ülkelerde yaşadığını vurguladı.

Kıran, gelişmiş ülkelerin mültecilere ev sahipliği yapmak yerine, "fon transfer etmeyi" tercih ettiğini belirtti.

Geçen yıl 6 bin, bu yıl ise 3 bin 500'den daha az Suriyelinin Avrupa'ya yerleştirildiğini aktaran Kıran, bu rakamların yetersiz olduğuna dikkati çekti. Kıran, "Gelişmiş ülkelerdeki popülist politikalar ve olumsuz söylemler mültecilerin yeniden yerleşimini ve entegrasyonunu engelliyor. Sonuç olarak düşük ve istikrarlı bir şekilde azalan yeniden yerleşim rakamları, yükü zaten sıkıntılı olan gelişmekte olan ülkelere yüklüyor." dedi.

Türkiye'nin en fazla mülteciye ev sahipliği yapmaya devam ettiğinin altını çizen Kıran, her 5 mülteciden birinin Türkiye'de yaşadığını dile getirdi.

"Yükü adil ve sorumlu bir şekilde paylaşmalıyız"

Kıran, Türkiye'de misafir edilen mültecilere yaptıkları katkılardan dolayı tüm bağışçı ülke ve kurumlara teşekkür ederek yardımların halen geçici koruma altındaki kişilerin ihtiyaçlarının çok altında kaldığına işaret etti. "Yükü adil ve sorumlu bir şekilde paylaşmalıyız." diyen Kıran, uzun süreli bir çözüm için mülteci hareketlerinin temel nedenlerini de ele almaları gerektiğini belirtti.

Kıran, Türkiye olarak bu meselede "uluslararası hukukun gerektirdiğinin üstünde ve ötesinde" katkıda bulunduklarını vurgulayarak "Küresel Mülteci Forumu taahhütlerimizi neredeyse tamamen yerine getirmiş olduğumuzu söylemekten gurur duyuyorum. Kurumlarımız, Kovid19 salgınına rağmen yoğun bir şekilde çalışmaya devam etti." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin ilerlemesini kanıtlayan bazı örnekler paylaşan Kıran, taahhüt edilen 229 binadan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 700 bin öğrenci için 147 okul binasının yapımının tamamlandığını, kalan 82 okulun da ilk idari ve ihale işlemleri tamamlandığını ve inşaat çalışmalarının yakında başlayacağını söyledi.

Suriyelilere mesleki eğitim ve okul öncesi okullaşma oranlarının artırılmasına yönelik çalışmaların yapıldığını da belirten Kıran, şöyle devam etti:

"Şu anda yaklaşık 63 bin Suriyeli çocuk anaokullarına devam ediyor. 170 anaokulu, sürekli eğitim için 10 akıllı bina ve yetişkinler için bir eğitim ve öğretim merkezi inşaatı devam ediyor. Suriyeli çocukların eğitimi konusunda şartlı nakit transferinin sürdürülebilirliği için Kızılay ile birlikte bir proje üzerinde çalışılıyor. Türk Kızılayı, geniş ağı aracılığıyla mültecilerin aile bağlarının yeniden kurulmasına destek olma taahhüdümüzün yerine getirilmesine katkıda bulunuyor. Hükümetimiz ayrıca, ulusal mevzuatı Vatansızlığın Azaltılmasına Dair 1961 BM Sözleşmesi'ne göre gözden geçirme sözü vermişti. Bu konuda kapsamlı bir çalışma yapıldı. Vatansızların Türk vatandaşlığı almasını sağlayan mekanizmalar olduğunu gördük."

Özel yeniden yerleştirme kotaları çağrısı

Kıran, Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni bir bütün olarak uygulamaları gerektiğini belirterek yeniden yerleşim ve gönüllü, güvenli ve onurlu bir geri dönüş için yasal yolların açılmasına, mali katkılarla aynı özenin gösterilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

2023'teki Küresel Mülteci Forumu'nun gündemine "yeniden yerleştirme kotaları ve geri dönüş konularının eklenmesi" önerisinde bulunan Kıran, "Mevcut yeniden yerleşim oranları, Küresel İlkeler Sözleşmesi ilkeleri dikkate alınmadan belirlenmiştir. Dolayısıyla bu oranlar mevcut ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalmaktadır. Adil bir yük paylaşımı için, mültecilere ev sahipliği yapan her ülke için özel yeniden yerleştirme kotaları tahsis edilmelidir." şeklinde konuştu.

Kıran, geri dönüşler için gerekli koşulların sağlanmasının, yerinden edilmiş insanlar için kalıcı çözümler bulmanın anahtarı olduğunun da altını çizdi. Bu nedenle geri dönüş süreçlerinin de Forum tarafından tartışılması gerektiğine dile getiren Kıran, eşi benzeri görülmemiş yerinden edilme ve artan sayıda mültecinin, daha iyi uluslararası iş birliğine ve gerçek zamanlı sorumluluk paylaşımına ihtiyaç olduğuna işaret ettiğini kaydetti.

Kıran, uluslararası toplumu bu sorumluluğu paylaşmaya, özellikle en gelişmiş ülkeleri bu göreve öncülük etmeye davet etti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER